“VI. AHLÂK ŞÛRASI” HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EV SAHİPLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

“VI. AHLÂK ŞÛRASI” HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EV SAHİPLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) İslâm Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi ev sahipliğinde; İslâm Düşünce Enstitüsü ile Türkiye Yazarlar Birliği’nin paydaşlığında, çağdaş ahlâk krizini çok yönlü biçimde ele alarak çözüm arayışlarını kamuoyuyla paylaşmayı hedefleyen “VI. Ahlâk Şûrası” gerçekleştirildi.

Bu yıl altıncısı düzenlenen şûraya; AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye (GBB) Başkanı Fatma Şahin, HKÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Haluk Kalyoncu, HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü (ASBÜ) ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, İslâm Düşünce Enstitüsü (İDE) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Şûra İcra Heyeti Başkanı Esra Kalyoncu Değerli, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Şûraya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir mesaj göndererek katkı sundu. Erdoğan mesajında; “VI. Ahlâk Şûrası’nda, dünyamızın en önemli sorunlarından olan ahlâkî deformasyonun nedenleri üzerinde durarak, çözüm noktasında İslamî ilimleri çeşitli boyutlarıyla ele alıp, çözüme katkı sağlayacak görüşlerin ortaya konulacağına inanıyorum. Ülkemizin yetiştirdiği en değerli münevverlerden olan Mehmet Doğan’ın aziz hatırasına atfedilen Şûra’nın başarılı geçmesini temenni ederim” ifadelerine yer verdi.

İslam Düşünce Enstitüsü (İDE) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, “Çağın meydan okumaları derken, biz insanlar suçlarımızı zamana yüklemekte oldukça mahiriz. Suçu üstlenmemek için ya zamanı, ya çağı ya da asrı suçlarız. Oysa çağ bize meydan okuyamaz aslında; biz, kendimize meydan okuyoruz. Kendi kötülüklerimiz bize meydan okuyor. İnsanların yaptığı kötülüklerdir esasen meydan okuyan. Ama biz bunu, değişimi ve dönüşümü dikkate alarak çağa yüklüyor, kusurlarımızı çağa atarak bir nebze rahatlıyoruz. Gerçekte çağımızın ve insanlığın yaşadığı en büyük kriz, ne bir siyaset krizidir ne de iktisat krizidir. Hiçbir kriz, bir anlam krizi ve ahlâk krizi kadar insanlığı derinden etkilememektedir. Bugün tüm insanlığın karşı karşıya olduğu temel kriz budur. Nitekim neredeyse iki yıla yakındır tüm insanlık, Gazze’de büyük bir sınavdan geçmektedir. Gazzeli çocuklar ve anneler, insanlığın nasıl bir vicdan, anlam ve ahlâk krizine sürüklendiğini hepimizin yüzüne haykırmaktadır. Gerçekten de bütün insanlık bu noktada sınıfta kalmış durumdadır. Şûramızın en temel amacı, insan–ahlâk ilişkisini yeniden temellendirmektir. Çünkü biz zaman zaman ahlâkı sadece davranış biliminin bir parçası, davranışlarımızı süsleyen kurallar bütünü olarak tanımlamaya çalışıyoruz. Oysa ahlâk bizim varoluşsal meselemizdir. Biz insanların iki yönü vardır: Biri maddî varlığımız – bedenimiz, cesedimiz, gözümüz, kulağımız… vs.; diğeri ise manevî, metafizik varlığımızdır. O da ahlâkımızdır. Birincisine ‘halk’, ikincisine ‘hulk’ deriz. Hulku olmayan, halkını da kaybeder. Ahlâk bizim varoluşumuzun özüdür. Bizi biz yapan, bizi diğer canlılardan ayıran şey, sahip olduğumuz yüce değerlerdir” dedi.

Ahlâkın sadece bireylerin hayatını değil, toplumların kaderini de belirleyen temel bir değer olduğunu belirten HKÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Haluk Kalyoncu, “Bugün burada, çok değerli ilim insanlarımız, kıymetli hocalarımız, değerli büyüklerimiz ile toplumun temel dinamiklerini oluşturan manevi değerimiz, millet ruhumuzun hazinesi olan bir konu başlığında, Ahlak çalıştayında bir aradayız. Bu şûramızın 2 gün boyunca somut çıktıları olacağına inanıyoruz. Üniversitemiz, bir vakıf anlayışının, bir fikrin, insana hizmet anlayışının tezahürü olarak kurulmuştur. Bu kuruluş çalışmalarının mütefekkir heyetinde yer alan Diyanet İşleri önceki dönem başkanımız, İslam Düşünce Enstitüsü kurucusu Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızın böyle önemli bir konunun gündeme alınmasına öncülük etmelerine ve üniversitemizin ev sahipliğinde yapılmasına olanak sağladığı için kendilerine teşekkür ediyoruz. Gaziantep Eğitim ve Hizmet Vakfı, 80’li yılların başından bugüne Gaziantep’te ilime, bilime, gençliğe hizmet çalışmaları gerçekleştirmiş; 1998 yılında Erdem Okullarını, 2008 yılında ise Güneydoğu Anadolu Bölgemizin ilk vakıf üniversitesini ülkemize kazandırmıştır” dedi.

ASBÜ Rektörü ve TYB Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan; “Dinin bilgi üretme yeteneği, ahlâk temelli yaşam, hayat inşası ve birey-toplum bütünlüğünü kurma kudreti ne yazık ki sorgulanır hâle gelmiştir. Bu anlayış tüm insanlığı kuşatmıştır. Özellikle 19. yüzyıl sonrası İslam dünyasında, Batı’nın bilim ve teknolojik üstünlüğü karşısında yaşanan hayranlık ile aşağılık kompleksi arasında salınan zihinler, dinin temel iddialarını savunmada ne yazık ki zayıf kalmıştır” dedi.

Şûra’nın açılışında konuşan HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli; “Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin bilimsel üretim kadar önem verdiği bir diğer alan da değerler eğitimi ve medeniyet perspektifidir. Bu bağlamda, İslâm Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezimiz ile birlikte böylesi anlamlı bir şûraya ev sahipliği yapmak bizler için sadece bir akademik sorumluluk değil, inandığımız değerlere olan bağlılığımızın bir ifadesidir. Ayrıca bu anlamlı şûranın, fikir ve düşünce dünyamıza derin katkılar sunmuş değerli ilim ve fikir insanı Mehmet Doğan’ın aziz hâtırasına ithafen düzenlenmesi, özel bir anlam katmaktadır. Ruhu şâd olsun” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül; “‘İnsan insanın kurdudur’ anlayışıyla bir medeniyet inşa etmeye çalışan Batı’nın, insanlığa büyük bir buhran yaşattığı dönemi hep birlikte tecrübe ediyoruz. 1945’teki Yalta Konferansı’yla dünyaya yeni bir nizam vereceğini iddia eden küresel güçlerin medeniyet tasavvuru temelden çürümüştür. 1945’ten bu yana ‘yeni dünya düzeni’ insanlığa kayda değer bir katkı sunamamıştır. Bugün ise Gazze’de sadece iki gün içinde 200 insanın katledildiği bir vahşet yaşanıyor. İnsanlığa, medeniyete ve dünyaya dair daha fazla kan ve daha fazla zulüm getiren bu Batı medeniyetinin yol açtığı buhranı ortadan kaldıracak yegâne yol, ahlâk temelli bir medeniyet inşasıdır. Bu nedenle, çağın meydan okumalarına karşı bir ruhun, bir ahlâkın galip geleceğini ortaya koyan bu şûra, son derece kıymetlidir” dedi.

Gaziantep Valisi Kemal Çeber; “Din ahlaktır, ahlak da dindir. Bunlar olunca da, ahlakî temelli asayiş suçları ortadan kalkar, Gaziantep’te bağımlılıkla mücadeleyi konuşmayız. Yerlere atılan çöpleri, temizliği konuşmayız. Ben gençlerden son derece ümitliyim. Okumaktan, dinlemekten, doğruyu bulmaktan kendinizi alıkoymayın. Eleştirdiğiniz şeyleri siz de yapacak hale bürünmeyin. Sizlerin her birinizden ümitliyim” dedi.

GBB Başkanı Fatma Şahin; “Evliya Çelebi bütün dünyayı dolaşıyor, buraya gelince ‘Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’ diyor. ‘Bu şehri anlatmaya ne kalem yeter, ne kelam’ diyerek Gaziantep’in büyüklüğünü ifade ediyor. Bu şehir, Şehr-i Medeniyet; bu şehir, Şehr-i Dua. Bu şehir, Yesrib’i Medine yapan Şehr-i Ensar’dır. Bu şehrin belediye başkanı, Şehr-i Emin’i olmak ise büyük bir emanet, büyük bir onur ve büyük bir sorumluluktur. Biz de bu sorumlulukla; Bedreddin Aynî’leri, Ahmet Mithat Küçükçınar’ları, Mehmet Ziylan’ları, Mehmet Görmez’leri yetiştiren bu şehirde görev yapmanın bilinciyle çalışıyoruz. Bu şurada emeği geçen herkesten Allah razı olsun” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, ASBÜ Rektörü ve TYB Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın oturum başkanlığını yaptığı “Çağın Ahlak Krizlerini Ortaya Koymak” başlıklı açılış panelinde, İDE Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez “Dijital Dünyada Haya Ahlakı” konusunu ele alırken, Uzman Psikolog Dr. Mustafa Merter ise “Son Savaş: İnsanlığın Yeniden Yapılandırma Projesi ve Ahlak” üzerine değerlendirmelerde bulundu. Merter, insanlığa karşı yürütülen çok boyutlu bir savaşın varlığından söz etti.

Güncel sorunların toplumsal, kültürel, düşünsel boyutlarının kapsamlı oturumlarla tartışılacağı ve üç gün sürecek VI. Ahlâk Şûrası’nda; “İnsan–Fıtrat, Ahlak ve Hukuk”, “Ahlak, Din ve Hayat”, “Modern Dönemin Neden Olduğu Ahlak Sorunları”, “Çağın Meydan Okumaları Karşısında Ahlak ve Din” ve “İslamî İlimlerin Ahlak Üzerine Yeniden İnşası” başlıklı oturumlar ile çağımızın değer krizine karşı güçlü, teorik ve pratik çözüm arayışları konuşulup müzakere edilecek.