Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Cumartesi 12.04.2025 e gazete

admin | 11 Nisan 2025 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Genel, Gündem, Politika, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Cumartesi 12.04.2025 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Cumartesi 12.04.2025 e gazete

BİR İHTİMAL DAHA VAR

YA HERRO YA MERRO DEMİŞTİK YA..

YA UMUT… YA HAZ..

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz CHP’den istifa ederken Şehitkamil Belediye meclisinde oldukça istenmeyen  bir karmaşa oldu.

Bunu saniye saniye izledik.

Önceki Dönem meclis üyesi Yılmaz Kireç yazmış; böyle giderse usul hatalarıyla dolu bir Belediye meclisi fesh edilebilir..

Bir Belediye Başkanı kendi partisinden istifa edebilir. Hatta Belediye Başkanlığından da istifa edebilir. Bu meclisi karıştıralım mantığı ile  istedikleri oluşumu karşı taraf yapamasın diye meclisi oldukça dışarıdan adam doldurup meclise nüfus etmek de neyin nesi..

Meclis üyesi olmayan Belediye meclisine geliyor itiş kalkış meclise yön veriyor.

Bu işin kuralı yok mu..

İçlerinde en olgun iki kişi gergin ortamı sakinleştirmeye çalıştı. Birisi Nizamettin Özseven olgunluğu ile idare etmeye çalışsa da o da itiş kalkışın ortasında kaldı.

Diğeri ise Mehmet Haz ise tecrübesiyle mecliste kuralları uygulatmaya olağan çabasıyla takdir topladı.

Bundan sonra ne olur; söyleyeyim size..

Birincisi Şehitkamil meclisine seyirci alınmayacak..

İkincisi kendi partisinden istifa edenlere diğer partililer müdahale edip baskı oluşturmayacak..

Demokraside elbette bir istifa müessesi de var. Olgunlukla karşılanmalı.

Meclis protesto edilip meclis terkedilmişse daha sonra seçilen komisyonlara itiraz meclise müdahale ile değil; idari mahkemeye başvurularak çözüm aranılır.

Sonuç olarak meclis çalışmalı..

Başkanını seçmeli..

Umut Yılmaz hakkında suç duyurularında ciddi bir yargılama süreci olup suçluluk ağır basarsa elbette meclis kendi içinden en demokratik ölçüde belediye başkanını seçer. Zaten Ersin Atar da böyle bir durumda Ak Parti’nin çıkaracağı adayı destekleyeceğini de kürsüye çıkıp ifade etti

Umut Yılmaz cephesine geldiğimizde Umut Yılmaz’ devam edilsin diye Ak Parti karar alırsa 5 Bağımsız +13 Ak Parti+5 YRP+2 MHP = 25 çoğunluk bu yönde olur ki;

CHP meclis üye sayısı 19 olduğundan CHP’nin istediği aday seçilemeyeceğine göre her iki ihtimalde de Ak parti kararı geçerli olacak..

Öne çıkan iki kişi ..

Ya Umut Yılmaz Başkanlığa devam edecek

yada

Mehmet Haz.. Başkan seçilecek

Başka seçenek yok..

*

*

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMASI GTO’DA KONUŞULDU

GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım:

KENDİ KONFORUN İÇİN İHTİYAÇLARINDAN ÇALAMAZSIN

Yıldırım: Bugün sürdürülebilir olmayan bir işletme, yarının kalıcı zaten yok demektir

Gaziantep Ticaret Odasında (GTO) Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında (EEN); Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Standart Denetimleri Kurumu (KGK) iş birliğiyle, “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Bilgilendirme Toplantısı” yürütülür.

Bölgedeki sürdürülebilirlik raporlaması, ulusal ve uluslararası raporlama standartlarını ve denetim gerekliliklerini desteklemek amacıyla düzenlenen toplantıda, Sürdürülebilirlik Raporlaması ve Denetimi, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) 1 ve TSRS 2 raporlama gereklilikleriyle ilgili ayrıntılar Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından desteklendi.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, sürdürülebilirliğin ilk olarak 1983 yılında BM’nin “Ortak Geleceğimiz” raporunda yer durumunu ifade ederek “Bu rapor bize bunu söylüyor ‘Bugünü yaşarken, gelecekte tüketemezsiniz.’ Yani kendi konforun için koşularının ihtiyaçlarından çalamazsın!” dedi.

İşletmelerin sürdürülebilirliğinin merkezinin kapsamını ifade eden Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

“Çünkü sürdürülebilir kalkınma, sadece ekonomik büyüme değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk anlamına gelir. Bugün bir işletme ya da marka için Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporları kritik önemde.

Başkan Yıldırım’ın ardından kürsüye gelen Kamu Gözetimi Kurumu Başkanı Dr. Hasan Özçelik ise Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standart belirlemelerini yetkisinin Kamu Gözetimi Kurumuna verildiğini belirterek, Kamu Gözetimi Kurumunun faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Etkinliğin devamında Kamu Gözetimi Kurumu Sürdürülebilirlik Standartları Daire Başkanı Gülşah Günay, “Sürdürülebilirlik Raporlaması ve Denetimi” hakkında, Kamu Gözetimi Kurumu Sürdürülebilirlik Standartları Uzmanı Sevgi Kılıç Er de TSRS 1 & TSRS 2 Raporlama Gereklilikleri hakkında sunum yaptı.

Yoğun ilgiyle takip edilen etkinlik soru-cevap bölümüyle sona erdi.

*

*

BAŞKAN TAHMAZOĞLU “ESNAF VE VATANDAŞLARIMIZLA HER FIRSATTA BERABERİZ”

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, esnaf ve vatandaş ziyaretlerini aralıksız sürdürüyor.

Şehitler Caddesi’nde esnaf ve bir araya gelerek belediye tarafından yürütülen çalışmalar hakkında esnafa bilgi veren Başkan Mehmet Tahmazoğlu, belediye olarak her zaman ayakta kaldığını vurguladı. Cadde esnafının yapılan hizmetlerden dinlenmesini ifade ederek, Başkan Tahmazoğlu’na ilgi ve desteklerinden dolayı teşekkür etti.

“ZAMANIN ŞAHADAYIZ”

Şehitler Caddesi’ndeki ziyaretinde şirketle da yakından ilgilenen Başkan Mehmet Tahmazoğlu, “Bizler makamda oturan değil, sahada olan bir belediyecilik anlayışıyla hareket ediyoruz. Esnafımızla ve vatandaşlarımızla bir araya gelerek hem gönül köprüleri kuruyoruz hem de onların gözlerini doğrudan dinliyoruz. Yapılan her iş, ilçemize değer katıyoruz. Tüm esnaf bol kazanmalarımıza” kullandı.

Ziyaret sırasında Başkan Tahmazoğlu, çocuklarla ve kadınlarla hatıra fotoğrafını çektirmeyi de ihmal etmedi. Bölgedeki değişim ise bu tür ziyaretlerin mutlu olduğunu ve belediye ile aradaki iletişimin güçlendiğini belirtti.

*

*

AYINTAB’A DAİR

TABANLARI YAĞLAMAK

Tabanları yağlamak deyiminin bir hikâyesi olduğunu, onun da çarıkla ilgili olduğunu biliyor musunuz?

Yüzyıllardır dedelerimizin, ninelerimizin giydiği çarık mandanın sırt derisinden yapılırmış.

Eskiden imalathane nerede, usta nerede…

Herkes kendi çarığını kendi yaparmış.

Çarık yapmak için insanların taban ölçüleri alınır, ham deriden uygun deri parçası kesilerek çıkarılır, kenarlarından sırımla büzülürmüş.

Kolay yapılırmış, ama bakımı zormuş.

Boya nerede, cila nerede!

Bir süre giyilen çarıklar kurumaya başlarmış.

Güneş çarığı sıkar, çarık da ayağı sıkar, atasözünü boşuna söylememiş atalarımız.

Sözün kısası, çarıkları yağlamak gerekirmiş.

Çarığın tabanı yağlanarak ayakların rahat etmesi sağlanırmış.

Zeytinyağı bu iş için bitirimmiş.

Öteki yağlar da iş görürmüş.

Uzun yol yürüyecek kişi çarık tabanlarını yağlarmış bir gün önce.

Günümüzde ‘’ ayrılmak, kaçmak, sıvışmak, tüymek, kaybolmak ‘’ anlamlarına geliyor tabanları yağlamak.

Kaynak :Zeki Doğan

Araştırma: Dehen Özbek

*

*

ANTEP HARBİ’NDEN KESİTLER 36

ERMENİLERİN HİYANETİ !

Epeydir dikkatimizi çeken bir diğer husus da, evimizin çevresindeki Ermeni komşuların birer ikişer seyrekleşip, ortadan yok olmaya başlamalarıydı.

 Bir gün önce ocağı tüten evi, ertesi sabah boşaltılıp, kapı baca sıkıca kapanmış görüyor; geceleri gizlice, Kayacık’ta Ermeni mahallesine, Fransızların yanına kaçtıklarını öğrenince, hepimiz şaşırıp kalıyorduk. Daha ilk savaş kurşunu sıkılmadan, kentin bir uçtan diğerine, ikiye ayrılması da gecikmedi.

 Maarif Kahvesinin önünden geçip, Ermenilerin Kara Kabirliğine dek uzanan cadde, iki yanlı bir cepheydi. Yine aynı kahvenin köşesindeki dörtyol kavşağından batıya, Başkarakol’a giden caddenin de, Fransız misyonerlerin karargâhı Kendirli Kilisesine kadar uzayan kesimi, öteki sınırı oluşturuyordu. Bu yolun solundaki Ermeni evleri boşaltılmış, pencereleri kum torbalarıyla pekiştirilip, duvarlarına mazgal delikleri açılmıştı. Kendirli Kilisesini çevreleyen yüksek taş duvarın Çınarlı Camiye bakan yüzü de mazgal delikleriyle doluydu. Ermenilerin bu hazırlıldarma karşın, sağdaki ev dizisini birbirinden ayıran sınır duvarlarında kapılar açılmış; avlularından Çınarlı’ya kadar uzayan derin bir sıçan yolu kazılarak, burada başları poşulu Türk çeteleri nöbet tutmaya başlamıştı. Fransızlarla müttefik güçleri oluşturan Ermeniler, karşı mazgalların gerisinde, çatışma gününü bekliyorlardı. Kenti boydan boya kesen paralel iki ana cadde, bomboştu. Sokağa çıkmak zorunda kalanlar, duvar diplerine sinerek acele acele gidiyor; ana caddeyi kesip karşıya geçmeleri gerekenlerse, köşeleri iyice kolaçan ettikten sonra, iki sıçrayışta karşıyı tutmaya uğraşıyordu. Kentin havası, her an patlamak için tek bir kıvılcımı bekleyen büyük bir barut fıçısına dönüşmüştü.

—————————————————————————-

Resim : Ermeni çetelerinin Şahveli Camisini zaptedip cephanelik olarak kullandığının resmidir.

Yazı: Mitat Enç Selamlık Sohbetleri Sayfa 51

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı