Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Cuma 15.11.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Cuma 15.11.2024 e gazete

HABER METNI;

İŞTE EKONOMİNİN GERÇEK RESMİ

Hadise 6 Milyon TL   Bengü 6,5 Milyon TL  Erol Evgin 2.5 Milyon TL  Zülfü Livaneli 3.5 Milyon TL  Duman 4,6 Milyon TL  Şevval Sam 3,5 Milyon TL  Athena 4,3 Milyon TL  Sıla 3,5 Milyon TL

HURDA GELİRİYLE YAŞAMA SAVAŞI VEREN BİR ANNENİN ÇOCUKLARININ HAZİN SONU

GSO’DA HEDEF ÜLKE TANITIM GÜNLERİ PROGRAMI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

 İHRACATTA HEDEF GÜNEY AFRİKA

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından üyelerin hali hazırda ihracat yaptıkları ülkelerde ihracat hacimlerini artırmalarına ve yeni hedef pazarlarda ikili ticari ilişkiler oluşturmalarına ve ihracatçı firmaların Güney Afrika pazarına dair kapsamlı bilgiler edinmelerine olanak tanımak amacıyla, “GSO Hedef Ülke Tanıtım Günleri-Güney Afrika Cumhuriyeti” programı düzenlendi.

GSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen programa Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Hollanda Krallığı Gaziantep Fahri Konsolosu Bora Tezel, GSO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Can Koçak, Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu ve Fahri Konsoloslar Derneği Başkanı İsmail Tamer Taşkın, Zambiya Gaziantep Fahri Konsolosu Özlem Işık, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Güney Afrika Cumhuriyeti İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Bülent Baharoğlu, DEİK İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Suat Havcarcı, Güney Afrika Cumhuriyeti Pretoria Ticaret Müşavirleri İlker Eralp ve Bengü Okur Erdoğan ile firma temsilcileri katıldı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren GSO Yönetim Kurulu Üyesi Bora Tezel, “Afrika Ülkeleri ile ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar doğrultusunda bu bölgelere yönelik ikili ticaretimiz artarak devam etmektedir. Sahra altı olarak tabir edilen Afrika ülkelerine açılan kapı konumundaki Güney Afrika, kıtanın ticaret merkezi durumundadır. AB ve ABD pazarlarına gümrüksüz giriş imkanı olan ve dış ticaret fazlası veren bir ülke olarak Güney Afrika ile yürütülecek ekonomik ilişkiler üretim ve ihracat üssü şehrimiz için de önem taşımaktadır’’ dedi.

GAZİANTEP’TEN 2023 YILINDA GÜNEY AFRİKA’YA 21 MİLYON 494 BİN DOLARLIK İHRACAT YAPILDI

AB ülkelerindeki durgunluk ve Ortadoğu’daki kaotik ortam göz önünde bulundurulduğunda hedef pazar olan Afrika ve özellikle Güney Afrika ile ikili ticareti geliştirmek için bu tür organizasyonları çok değerli bulduklarını söyleyen Bora Tezel, ‘’Gaziantep’ten 2023 yılında Güney Afrika’ya 21 milyon 494 bin dolarlık ihracat yapmışız. Güney Afrika’ya ihracatımızda, dünya lideri olduğumuz halı sektörü başta olmak üzere kakaosuz şekerli mamuller, kimya ve plastik mamulleri, dokunmamış kumaşlar ilk sırada yer alıyor. Güney Afrika’ya gönderebileceğimiz çok fazla ürün var. Bu programın da bu güçlü potansiyelin değerlendirilmene katkıda bulunacağına yürekten inanıyorum’’ şeklinde konuştu.

Açılış konuşmasının Ardından Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu ve Fahri Konsoloslar Derneği Başkanı İsmail Tamer Taşkın İsmail Tamer Taşkın Afrika pazarındaki fırsatlar ve dikkat edilmesi gereken hususlar, Afrika’da yatırım, Bölgesel Ekonomik Oluşumlar ve Türk firmalarına yönelik iş olanakları gibi konular hakkında sunumu gerçekleştirirken, DEİK Güney Afrika Cumhuriyeti İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Bülent Baharoğlu ise DEİK’in iş konseylerinin dağılımları, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ithalat ve ihracat verileri, swot analizleri ve DEİK Temsilcilikleri hakkında bilgiler verdi.

DEİK İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Suat Havcarcı’da, konuşmasında, “İki ülke arasında karşılıklı ticaretin artmasını temenni ettiklerini belirterek, bizler yerli ve milli üreticiler olarak Afrika pazarına açılmalı ve ticaretimizi orada da sürdürmeliyiz’’ ifadelerini kullandı.

Güney Afrika Cumhuriyeti Pretoria Ticaret Müşavirleri İlker Eralp ve Bengü Okur Erdoğan’da yaptıkları sunum ile Güney Afrika Cumhuriyeti gibi katsayısı, temel ekonomik göstergeleri, durum tespitleri, dış ticaret ürün grupları ve ikili ticari ilişkiler hakkında katılımcılar ile bilgi paylaşımında bulundular.

*

*

BÜYÜKŞEHİR MECLİSİ TOPLANDI

– GAZİANTEP’TE OTOPARK DOLULUK ORANI YÜZDE 43!

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi 2024 yılı Kasım Ayı Dönem Toplantısı’nın 2’inci Birleşimi Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Halil Uğur başkanlığında toplandı. Uğur yaptığı açıklamada yapılan çalışmalarla otoparklarda doluluk oranının yüzde 43 olduğu belirlendi.

Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda yapılan birleşimde, görüşülen konular arasında yer alan otopark ve parkomatları ilgilendiren madde hakkında açıklamada bulunan Başkan Vekili Halil Uğur, otopark sıkıntısının şehrin gündeminden çıkarmak için Büyükşehir Belediyesi’nin özel bir birim kurduğu ve çalışma yürüttüğünü dile getirerek, otopark yapımına devam edildiğini aktardı.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OTOPARKLARI VE PARKOMATI GAZİULAŞ İŞLETECEK

Madde kapsamında Büyükşehir Belediyesi’ne ait otopark ve yol kenarı araç park alanlarını kapsayan parkomatların işletmesinin kurum iştiraki olan GAZİULAŞ tarafından yapılması kararlaştırıldı.

UĞUR: UYGUN OLAN HER ALANI İNCELEYİP OTOPARK YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Halil Uğur yaptığı açıklamada ihtiyaç doğrultusunda çalışmaların devam ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Otoparklar için özel bir birim ve koordinatörlük kurduk. Gerek şehrimizde yaşayan gerekse şehir dışından gelen vatandaşlarımızın otoparkla ilgili sıkıntıları gündemden çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz. Şu anda yapmış olduğumuz çalışmada tüm Gaziantep genelinde otoparklarda doluluk oranımız yüzde 43’lerde. Otoparkla ilgili bazen sıkıntılar dile getiriliyor. Biz yine burada bulduğumuz otopark yapabileceğimiz her alanı ilgili daire başkanlığımızla inceleyip otopark yapmaya devam ediyoruz. Şehir sonuçta büyüyor, genişliyor binlerce turist geliyor her gün.”

*

*

KOBİLERE  DİJİTAL DÖNÜŞÜM DESTEĞİ

 PROGRAMI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI GSOMEM’DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) iş birliğinde, işletmelerin iş süreçlerinin geliştirilmesi ve verimli hale getirilmesi, rekabet güçlerinin yükseltilmesi, ekonomideki paylarının arttırılması ve dijital dönüşüm süreçlerinin desteklenmesi amacıyla düzenlenen KOBİ Dijital Dönüşüm Destek Programı Bilgilendirme Toplantısı Gaziantep Sanayi Odası Mesleki Eğitim Merkezi’nde (GSOMEM) gerçekleştirildi.

Toplantıya, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Başar Küçükparmak, KOSGEB Gaziantep İl Müdürü Muhammed Paksoy, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası KOBİ Finansmanı ve Kalkınma Grubu Dijital Projeler Yöneticisi Suat Eroğlu, KOSGEB Finans Direktörü Ömer Çağrı Özdemir ve firma temsilcileri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren GSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Başar Küçükparmak, “Gazi şehrimiz Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesine sahip ve en fazla ihracat yapan 6. ili konumundadır. Deprem felaketine rağmen geçtiğimiz yıl 10 milyar dolarında üzerinde ihracat gerçekleştirdik ve bu senenin ilk 10 ayında 8 milyar 220 milyon 275 bin dolarlık ihracata ulaştık. Şehrimiz her koşulda üretim, ihracat ve istihdamıyla öncü olmaya devam etmektedir. Ancak değişen dünya koşullarında; sanayimizi geleceğe taşımak ve sürdürülebilirliğini sağlamak bir öncelik haline gelmiştir. Yeni ekosistemin en önemli unsurları olan yeşil üretim, dijitalleşme, akıllı sanayi, yalın üretim, verimlilik gibi konularda kaybedecek zamanımızın olmadığını da biliyoruz’’ dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Gaziantep Sanayi Odası iş birliğinde kurulan Türkiye’nin en büyük model fabrikası olan Gaziantep Model Fabrika’da; dijital dönüşüm, verimlilik, endüstri 4.0, yalın dönüşüm, öğren-dönüş gibi sanayide dönüşüm süreçlerine öncülük ettiklerini belirten Başar Küçükparmak, “Gerçek bir ürünün, üretim süreçlerini teorik ve uygulamalı olarak 22 farklı modülde gerçekleştiriyoruz. Daha önce de Odamız ve Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu (GIZ) iş birliğinde yalın ve dijital dönüşüm mentörlüğü kapsamında 30 firmaya hizmet verdik ve dijital dönüşüm yol haritalarını belirledik. Dijitalleşme ile karbon salınımını azalttığınız için şirketinizin yeşil üretime geçişini de kolaylaştırmış oluyorsunuz’’ ifadelerini kullandı.

Küçükparmak, “Finansmana en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu süreçte, makine, teçhizat, yazılım ve donanım giderleri için işletme başına 20.000.000 TL’ye kadar 36 ay vadeli faiz destekli kredilerden firmalarımızın istifade ederek bu sürece dahil olmalarını bekliyoruz. Dijitalleşmesini sağlayan firmalarımız; verimliliklerini artıracak, katma değerli üretime geçişle birlikte daha rekabetçi hale gelecekler” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmasının ardından, MEXT Dijital Dönüşüm Lideri Ömer Cinpir, “Dijital Olgunluk Değerlendirme Araçları”; Endüstri Mühendisi ve Yönetim Danışmanı Ergin Polat, “Dijital Olgunluk Değerlendirme Araçları – DDX Modeli”; KOSGEB Finansman Müdürü Ömer Çağrı Özdemir ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Dijital Projeler Yöneticisi Suat Eroğlu ise “KOBİ Dijital Dönüşüm Finansman Programı – Detaylar ve Başvuru Süreci” konusunda birer sunum gerçekleştirdiler.

AYINTAB’A DAİR

ANTEP MEVLEVÎHANESİ’NİN KURULUŞU VE MUSTAFA BİN YUSUF AĞA VAKFİYESİ

Nejla GÜNAY*

Giriş

Türk düşünürü Mevlânâ Celâleddin-i Rumî (1207–1273)’nin fikirleri üzerine kurulan Mevlevi Tarikatı’nın[1]tekkelerine Mevlevihane denirdi. Anadolu’da Konya’dan sonra ilk Mevlevihaneler Manisa[2], Amasya[3], Antalya gibi merkezlerde kuruldu. Osmanlı sınırlarında ilk Mevlevîhane II. Murat tarafından 1426’da Edirne’de açıldı ve bunu II. Murad’ın emirlerinden Yahşi Bey’in açtığı Tire Mevlevîhanesi takip etti. İstanbul’da ilk Mevlevîhane 1491’de kuruldu. Osmanlı Devleti bu dönemde, taşra denetimini temin edebilmek amacıyla çeşitli tarikatlarla ayan, eşraf ve aşiretlere kısmî faaliyet serbestliği tanıdı. Dolayısıyla diğer tarikatlara karşı da yakınlaşan devlet Mevlevilere de aynı ilgiyi gösterdi ve yapılan idarî ve hukukî düzenlemeler sonucunda Mevlevilik bir imparatorluk kurumu statüsüne kavuştu. Buna bağlı olarak da bu tarikata vergi muafiyeti getirilmesinin yanı sıra vakıflar aracılığıyla düzenli nakdi yardım yapılması gibi imtiyazlar tanındı. Bu da Mevlevîlerin Osmanlı siyasî nüfuzu altına girmelerine vesile oldu. Mevlevîler, özellikle II: Bâyezid’den itibaren Osmanlı Sultanları ve devlet adamlarının ilgisini çekti ve devletin tarikata olan desteği daha da arttı.[4]

XVI. yüzyılın ilk yarısında Mevleviliğin yayılmasında Afyonkarahisar Mevlevîhanesi şeyhi Abâpûş-i Velî’nin oğlu Divane Mehmet Çelebi’nin[5] büyük katkısı oldu. Halep, Burdur, Eğirdir, Sandıklı, Mısır(Kahire), Kudüs, Şam, Cezayir, Sakız, Midilli Mevlevîhaneleriyle muhtemelen Lazkiye, Tebriz, İsfehan, Bağdat ve Fas Mevlevihaneleri onun tarafından tesis edildi. XVI. yüzyıl başlarında Anadolu’da halkının tamamı Mevlevî olan birçok köy bulunurken[6]tarikatın devlet kurumu statüsü kazanmasından sonra Mevlevilik, şehirlere ve aynı zamanda devlet ricaline ulaştı.[7]

Mevlevîhanelerin genellikle ticaret yolları üzerinde bulunan ve ekonomik potansiyeli yüksek olan şehir merkezlerinde tesis edildikleri dikkat çekicidir. Öte yandan bu gibi şehirlerde Mevlevîhane’nin yapılacağı yerin sulak ve yeşillik olması önemsenen bir konudur. Bazı araştırmacılar bu durumu ekonomik doygunluk nedeniyle üretim dışı etkinliklere zaman ayırmanın daha kolay olmasına ve Mevlevîlerin estetik ve mistik bir ortam oluşturma isteklerine bağlamaktadır.[8]

Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde de Mevlevîlik büyük gelişme göstererek yayılmaya devam etti. Tarikatın güneydoğu Anadolu’da yayılması devletin o dönemde izlediği resmî politika açısından çok önemliydi. Zira Maraş, Antep, Suriye ve Mısır Memluk Devleti’nden yeni alındığı için bu devletin buralardaki izlerinin silinip Osmanlı hâkimiyetinin kesinleşmesi için Halvetîlik, Mevlevîlik gibi tarikatların halk arasında yayılması siyaseti izlendi. Öte yandan Safevilerin bölgede yürüttükleri Şiilik propagandasının önlenmesi ve bölgede yerleşmeyi amaçlayan Safevilerin bu amaçlarına ulaşmaması bu politikada belirlenen diğer hedeflerdi.[9]Bu hedefe bağlı olarak Mevlevîlerin güneydoğuda örgütlenmeleri, 1517’de Suriye ve Mısır’ın Osmanlı egemenliğine girmesinden sonra gerçekleşti ve 1525’te Kilis Mevlevihanesi[10], 1530’da Halep, 1638’de Antep Mevlevihânesi ve ardından Urfa Mevlevîhanesi[11] inşa edildi. Bu bildiride Antep Mevlevîhanesi’nin kuruluşu, vakfiyesi ve şehrin sosyal ve ekonomik hayatındaki yeri incelenecektir. (Devam edecek)