Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 15.05.2024 e gazete

admin | 15 Mayıs 2024 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 15.05.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 15.05.2024 e gazete

HABER METNİ;

ÖNCE ÜRETİCİYE DESTEK;

ŞİMDİ İSE FAHİŞ FİYATA MÜDAHALE

Fahiş fiyata karşıyız!

Birliklerin yetkisi olmamasına rağmen piyasada 180-190 ₺’ye satılan hayvanların kilosunu, Kurban Bayramı öncesi 240-250 ₺ olarak açıklaması spekülatif bir harekettir.

Bu duruma, Ticaret ve Tarım İl Müdürlükleri ile birlikte müsaade etmeyeceğiz.

Gerekirse il dışından hayvan getirerek pazar yerlerimizde satışını yapıp, vatandaşlarımızın uygun şartlarda ete ulaşımını biz sağlayacağız.

*

 YAPAR MI YAPAR

FERHATIN ŞİRİNE ULAŞTIĞI DAĞLARI DELDİ Mİ DELDİ   

TAHMAZOĞLU  MİLLİ (KARMA) EKONOMİNİN BİR KAHRAMANI

“Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ Şehir’e suyu getir, Şirin’i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.

Ferhat’ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.”

Aslında Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu bir Ferhat. Şirin ise bu Gazikent..  Bu kente aşkını ilan etti. Önce yolları yaptı, sonra dağları deldi. Fırat’tan suyu da getirirse bu kentin tamamını  Allah’ın izniyle kucaklayacak.

Tahmazoğlu’ndaki bu kent aşkı dağları da deldi mi deldi.

Tahmazoğlu aslında bir yerde bu kentte TARIM DEVRİMİ yapmak için kolları sıvadı. Önünde en büyük engel serbest piyasa ekonomisine tekelci yaklaşımıyla müdahale eden Liberal ekonomi.

Liberal ekonomiye çiftçiye verdiği destekle bir tokatı attı. Girdi maliyetlerini yarı yarıya düşürdü.

Kartel spekülatörlerin yönlendirmesiyle Koyun Keçi Birlikleri Kırmızı et Birliklerinin verdiği tarifeye müdahale ederek hem destek verdiği tüketiciyi hem de seçimde destek gördüğü tüketiciyi bağrına bastı ve KARMA EKONOMİ modelinin Kurtuluş mücadelesinde olduğu gibi meşalesini yaktı.

 Şahinbey kahramanını kendi bünyesinden 100 yıl öncesinde olduğu gibi çıkarmaya devam ediyor.

*

*

*

Irak pazarında yaşanan sorunlar Mardin’de masaya yatırıldı

KADOOĞLU: IRAK’A İHRACAT BÖLGE İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

TİRYAKİOĞLU: SEKTÖRÜN MUTLAKA B VE C PLANLARI OLMALI

 Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 3 gün sürecek olan Mardin ve Irak programı Mardin Valisi Tuncay Akkoyun’u ziyaretle başladı.

VALİ AKKOYUN’DAN İHRACATÇILARA TEŞEKKÜR

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Celal Kadooğlu ve Yönetim Kurulu Üyelerini makamında kabul eden Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, ziyaretten dolayı Başkan Kadooğlu ve yönetim kuruluna teşekkür ettikten sonra Mardin ekonomisi ve yatırımlarla ilgili bilgi verdi. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Vali Tuncay Akkoyun’a, bölge ihracatının genel durumu hakkında açıklamalarda bulundu ve Irak pazarının bölge için önemine dikkat çekti.

Mardin-Irak programı kapsamında Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin yönetim kurulu toplantısı Mardin’de gerçekleştirildi. Celal Kadooğlu Başkanlığındaki toplantıda, Ocak-Nisan dönemindeki ihracat rakamları masaya yatırıldı ve ürün bazında değerlendirmeler yapıldı.

MARDİN’DE SORUN VARSA, KANADIMIZIN BİRİSİ KIRIKTIR

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri daha sonra Mardin iş dünyasının temsilcisi olan Sivil Toplum Kuruluşlarının yöneticileri ile bir araya geldi. Toplantıya TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da katıldı. Başkan Celal Kadooğlu, Mardin’in hububat alanında Türkiye’nin üretim üssü olduğunu belirterek, “Mardin bölgemizdeki ikinci büyük ihracatçı şehir. Bu nedenle Mardin’i çok önemsiyoruz. Mardin’de sorun varsa kanadımızın birisi kırık demektir” dedi.

DUYAN: IRAK PAZARI DARALIYOR

Toplantıda söz alarak konuşan Mardin iş dünyasının temsilcileri özellikle Irak pazarında yaşanan sorunlara dikkat çektiler. Mardin Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nasır Duyan, Mardin ihracatının büyük ölçüde Irak pazarına bağlı olduğunu belirterek, yaşanan sorunlardan dolayı alternatif Pazar arayışlarına girdiklerini ifade etti. OSB Başkanı Duyan, “Irak pazarı daralıyor. Bizim en fazla ihraç ettiğimiz ürünler un, makarna ve bulgurdur. Alternatif pazarlar arıyoruz ancak nakliye ücretlerinin yüksek olmasından dolayı rekabet etmekte zorlanıyoruz” diye konuştu.

ÇELİK: TÜRKİYE’NİN HUBUBAT AMBARIYIZ

Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hatip Çelik ise, sorunların çözümü için güç birliği ve işbirliği yapmak gerektiğini ifade etti. Başkan Hatip Çelik, Mardin sanayisinin tarıma dayalı sanayi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Biz Türkiye’nin hububat ambarıyız. Bölgemizin un, bulgur, makarna ve mercimek üretiminde önemli bir yeri var. İhracatımız da büyük ölçüde Irak pazarına bağlı. Irak pazarındaki en küçük daralma ilin ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor. İlimiz ekonomisinin yaşanacak olumsuzluklardan etkilenmemesi için planlamaya önem vermeliyiz ve birlikte hareket etmeliyiz.”

Toplantıda söz alan Mardin iş dünyasını temsil eden STK başkanları, Irak’a yapılan ihracattaki vergilerin yüksekliğinden, ithalat kısıtlamalarından, vize sorunundan, gümrük kapılarındaki sıkıntılardan, TMO’dan hammadde temininde yaşanan olumsuzluklardan ve Eximbank desteklerinin yetersizliğinden şikayetçi oldular.

KADOOĞLU: IRAK PAZARINDAKİ SORUNLAR EN ÇOK SEKTÖRÜMÜZÜ ETKİLİYOR

Mardin iş dünyasının temsilcilerinin konuşmalarının ardından Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu bir değerlendirme yaptı. Başkan Kadooğlu, Irak pazarında yaşanan sorunların en fazla Mardin’i ve hububat sektörünü olumsuz etkilediğini belirterek, “Başta Mardin olmak üzere bölgemiz ihracatı büyük ölçüde Irak’a bağlı. Irak pazarında yaşanan sıkıntıların çözümü için büyük gayret gösteriyoruz. Birlik olarak bu konuda yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerimizi raporlar hazırlayarak Ticaret Bakanımıza, Cumhurbaşkanı Yardımcımıza ve Cumhurbaşkanımıza sunduk. Raporda, Irak pazarında yaşanan sorunların sadece ekonomik sonuçları olmayacağını, sorunların çözülmemesi halinde sosyolojik ve demografik sorunlara da yol açacağına dikkat çektik. Bu konudaki mücadelemiz devam edecektir. Çünkü Irak’a yapılan ihracattaki sorunların çözümü bölgemiz için hayati önem taşıyor” şeklinde açıklamada bulundu.

TİRYAKİOĞLU: HER PLATFORMDA SEKTÖRÜN SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ

TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da, toplantının sonunda STK başkanlarının sorularını yanıtladı ve Sektör Kurulu olarak Irak pazarı ile ilgili sorunların çözülmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Başkan Tiryakioğlu, “Irak pazarı ile ilgili yaşanan sorunları her platformda dile getiriyoruz. Bu sorunlar en çok Mardin’i etkilese de tüm sektör etkileniyor. Yani herkesin sorunu, sektörün sorunu. Bu nedenle Sektör Kurulu olarak tüm gücümüzle sektörün sorunlarını dile getirip, çözülmesi için çaba gösteriyoruz. Ancak pazardaki gelişmelere bakıldığında, Irak’ın yerli sanayisini güçlendirmek istediğini görüyoruz. Bu da her devlet için son derece doğal bir durumdur. Bu durumda bizlerin B ve C planlarının olması gerekmektedir” diye konuştu.

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği heyeti Mardin-Irak programının ikinci gününde Cizre ve Silopi’deki temaslarının ardından Irak’a geçecek. Duhok’ta Ticaret Odası’nı ziyaret edecek olan heyet, daha sonra İbrahim Halil Gümrüğü Başmüdürü ve Habur Gümrük Müdürlüğünü ziyaret edecek. Irak’taki temaslarının ardından yurda dönecek olan heyet Şırnak Valiliğini ziyaretin ardından Gaziantep’e dönecek.

*

GTO, 26 MAYIS’TA EĞİTİM FESTİVALİ DÜZENLİYOR

Gaziantep Ticaret Odası (GTO), 26 Mayıs’ta Gaziantep Odeon Performans Sanatları Merkezinde (GO PSM) eğitim festivali düzenliyor!

Gaziantep’in eğitim durumunun tartışılacağı, öğrenci ve velilerin eğitim kurumları ile buluşacağı, gençlerin festivali Gaziantep Eğitim Fest 2024, Okan Bayülgen’in moderatörlüğünde paneller, söyleşiler ve konserlerle eğitimi ve eğlenceyi bir araya getiriyor.

GTO organizasyonunda; Gaziantep Valiliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün destekleriyle düzenlenecek Gaziantep Eğitim Fest 2024, Gaziantep’in eğitim seviyesini belirlemek ve daha iyi yerlere getirmek, öğrenciler ile eğitim kurumlarını buluşturarak tercih seçeneklerini arttırmak ve doğru yönlendirmek amacıyla 26 Mayıs 2024’te GO Psm’de düzenlenecek.

Gaziantep’te ilki düzenlenecek olan festival hakkında açıklamalarda bulunan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, düzenledikleri bu festivalle öğrencilerle velileri keyifli bir organizasyonla bir araya getirirken eğitim sektöründe faaliyet gösteren üyelerine de kurumlarını tanıtma imkânı sağlayacaklarını söyledi.

26 Mayıs Pazar günü saat 12.00’de kapılarını açacak Gaziantep Eğitim Festivali’nde pek çok etkinliğin yer alacağını belirten Yıldırım, “Okan Bayülgen’in moderatörlüğünde birbirinden kıymetli konuklarla paneller ve söyleşiler gerçekleştirecek, interaktif etkinliklere imza atacak, gençlerimizin sevdiği isimlerin konserlerini keyifle dinleyeceğiz. Kısacası öğrencilerimiz ve velilerimiz için eğlenceli ve bilgi dolu bir etkinlik hazırladık. 26 Mayıs’ta tüm hemşehrilerimizi ücretsiz olarak düzenlediğimiz bu festivale davet ediyorum.” dedi.

*

*

AYINTAB’A DAİR

KÜLTÜRÜMÜZDE BABA , DEDE

Bir toplumun maddî ve manevî değerlerinin bütününe ve bu değerler içindeki yaşama biçimine “kültür” denir. Kültürün oluşmasında ve şekillenmesinde yaşanılan bölgenin coğrafi özellikleri, ekonomik ve sosyal yapısı ile diğer toplumlarla yapılan temaslar önemli etkiler yapar. Kültürün en önemli dinamiklerinden biri de din ve inançtır.

Ne kadar ilkel olursa olsun inançsız toplum yoktur.

İnanç kültürü içinde pek çok maddi ve manevi ögeler yer alırken, bunlardan biri de manevi liderlerdir. Bunlar dini hayatımız içinde; baba, dede, evliya, aziz, ata gibi sıfatlarla adlandırılırken, bu şahsiyetlere biçilen roller, onların yüklendikleri sorumluluklar vardır.

Toplumumuzda dünden bugüne hayatın her alanında yer alan ve bazen de deli, meczup, ermiş, derviş de diye tanımladıklarımızın geçmişi tarihin derinliklerinde, İslam’ın kabulünden önceki dönemlere kadar gider. İslam’ın kabulünden sonra da İslami bir takım nitelemelerle zenginleştirilerek bugünlere kadar gelmişlerdir.

Türk ve İslam coğrafyasından olduğu gibi” baba ve dede” diye sıfatlandırdığımız pek çok şahsiyete Gaziantep’te de rastlamaktayız. Toplum, bu şahsiyetlere hayatta iken ayrı bir önem vermiş, hayata gözlerini yumduktan sonra da onları “ziyaret, türbe, yatır” gibi kutsal nitelediğimiz ayrı kabirlere koymuşlardır.

Anadolu’da baba kelimesi Türk coğrafyasının pek çok yerinde kullanılan; evliya, aziz, sultan, ata, dede kelimelerin anlamları ile paralellik gösterirken, “Allah adamı, Evliya” anlamında da kullanılmaktadır.

Bu zatlar hayatta iken büyük saygı gördükleri gibi, hayata gözlerini yumduklarından sonra da onların hakkında anlatılanlarla daha da kutsiyet ve saygı kazandırılmış, zenginleştirilmiştir. Bu şahsiyetler hakkında anlatılan pek çok rivayet onların isimlerinin yaşamasını sağladığı gibi, yaşadıkları mekânlar, kullandıkları eşyalar ayrı bir önem arz ederken, kabir çevresinde çeşitli ritüellerin doğmasına, dinde yeri olmamasına rağmen, gelenekselleşmesine neden olmuştur.

Anadolu’da Babalık unvanı genellikle dini yönden ve nefsinden emin olunan, hayatta iken tutum ve davranışı ile farklı olduğunu göstermiş, mütevazı, hayat tarzı ile kendini ispat etmiş, ya da sıra dışı eylem ve yaşam biçimindeki şahsiyetlere verilen bir unvandır. Baba ermiştir, erendir, birlik ve dirliğin timsalidir. Baba; hastalara şifa, dertlilere deva olma konusunda aracılık eden,” ocak tabir edilen kabri ziyarete layık görülenler olarak kabul edilir.

Bu guruba giren şahsiyetler hakkında pek çok menkıbelerden bahsedilir. Bu menkıbeler tartışmasız kabul gören, inanılan, anlatımlar olarak günümüze gelmiştir.

Halk arasında baba, dede gibi sıfatlandırılan şahıslara karşı saygıyla karışık, bir korku hâkimdir. Keramet “sahibi olduklarına, Onların kötülüklerden koruduğuna, hastalıkların tedavisinde merhem olduklarına, amansız hastalıkları iyileştirdiğine, ruh sıkıntılarını giderdiğine, korkulardan kurtardığına, dölsüz olanın döl sahibi olmasına, evde kalan kızların bahtının açılmasına, insanoğlunun hayatta çok arzu etmesine rağmen elde edemdekilerine tez zamanda Allah’ın sevgili kullarından olduklarına, onların aracılığı ile Allah’tan talep edilenlere daha kolay ulaşıla bilineceğine inanılır.

Hayvanların sütünü arttırdıklarına, hasta hayvanların şifa bulmasına vesile olan, Çocukları türlü ağrılardan, cin ve perilerin kötülüklerinden koruyan ruhtur. Dayanıklılık, akıllılık, kanaat, neslin devamının iyesidir. Bilgi, namus, feraset iyesidir

Bu şahsiyetlerin bağlı oldukları uhrevi tarikat, cemaat, medrese gibi yerler ocak olarak tabir edilir. Ocak, ocaktan gelenler kendi kabiliyetlerini nesilden nesile el vererek devam ettirdikleri i söylenir.

Bu şahsiyetlerin ailelerinden gelen nesiller, kendilerini toplum içinde imtiyazlı gibi gördüklerine de şahit oluruz.

Baba gibi pek çok sıfatla adlandırılan bu şahsiyetlerin asıl görevlerinin “Yaratılmışları korumak, onlara güzellikler bahşetmek, eski Türk inancında iyelere mahsus bir görevdir. Yayık, insanları kötülüklerden korumak, hayat vermek için görevlendirilmiştir. Tanrı ile insanlar arasında aracılık yapmaktadır”

“Günümüzde türbe ziyaretleri, evliya/aziz/bab/ baba/ atalardan yardım isteme, himmet umma ve bunlar vasıtasıyla Tanrı’ya yakarma; bu adlarla adlandırılanların Yayık ile olan benzerliklerini ortaya koymaktadır”

Babalar bazen de gelecekten haber verdiğine, kaybolanların bulunmasına yardımcı olduğuna inanılır.

Gaziantep’te de baba olarak nitelendirilen şahsiyetlerin kabirleri oldukça boldur.

Kara Baba…Aydi Baba…Hacı Baba..Hayık Baba…Dülük Baba…Ali Baba…Şahveli Baba… Kurban Baba… Aydın Baba… Loğ Baba… Saçaklı Baba… Gafur baba… Yuf baba… Öryan Baba… Ahi baba… Hançerli baba… Arap baba… Çıbanlı Mahmut Baba… Kamacı Baba… Naip Baba… Ağyollu Mustafa Baba… Gözükızıl Baba… Hallaç Baba… Çilekeş baba… Kara Kabir Baba,. Hikmet baba tespit edebildiklerimizdir.

Baba denilen zatların pek çoğunun rahmani olduğu, hayırlı işlere vesile olduğu söylenir. Mesela hikmet baba ile ilgili olarak şunu söylüyor:”

“Hikmet Babayı az da olsa hayal meyal hatırlıyorum. Üstü başı dağınık gezerdi. Park Otele girip çıkarken gördüm. Bazen parası olmadığında gazete kâğıtlarını para büyüklüğünde keser, alış verişini yaparmış. Daha sonra kasasına bakan satıcılar orada para yerine gazete kâğıtları görürlermiş.

O tarihlerde bunun gibi yaptıkları her kesin ağzındaydı. Mısır’da ilim görüp geldiği söylenirdi..

“Rahmetli Sadık Budak dostumdan dinlemiştim. Sadık Budak’ın babası Albay Müfit Budak askerlik şubesi başkanıydı. Allah rahmet etsin, hayatta tanıdığım en baba adamlardan biriydi. Can insandı. Hikmet Babanın hamilerinden başta gelenlerinden biriymiş. Bir gün evlerine hırsız girmiş. Hikmet Babayı çağırtmış. Hikmet Baba da bir çocuk getirin demiş. Çocuğa avucunu açıp içine bakmasını söylemiş. Çocuk da şimdiki cep telefonu ekranı gibi olanları görmüş ve anlatmış. Anlatılanları dinleyenler hemen hırsızı tahmin edip anında yakalamışlar…”

Kısacası; kültürümüzün dinamiklerinden olan baba, dede, evliya gibi isimlerle anılanlar, hangi adla adlandırılırsa adlandırılsınlar çevresinde birleşilen; hiçbir grup, kesim, mezhep ve tarikat farkı olmaksızın Türk toplumunun hayat bulduğu manevî kaynaklar olarak kabul edilir. Toplumsal birlikteliğin merkez noktalarını oluşturan bu şahsiyetler, bir yandan İslamiyet’ten önceki dönem manevî kabullerin sonraki döneme aktarılmasının işareti iken, bir yandan da İslami dönemin manevi kabullerinden örnek teşkil etmeleri bakımından önemlidir.

Yazan.Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziatep Miş Miş

Fotoğraf:İ.Alisinanoğlu..Ali baba türbesi

NOT:BU YAZI KAYNAK GÖSTERİLMEDEN PAYLAŞILAMAZ.

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı