Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 11.12.2023 e gazete

admin | 10 Aralık 2023 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 11.12.2023 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 11.12.2023 e gazete,

HABER METNİ

35. GAFSHOES FUARINA BÜYÜK İLGİ

İNCE: İTHALATTA TELEFONDA NASIL 20 BİN TL ALIYORSA AYAKKABIDA DA ALINMALI

35. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı’nı (GAFSHOES) 20 binin üzerinde kişi ziyaret etti.

35. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı’nı (GAFSHOES), Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu, Gaziantep Kunduracılar Odası, Sayacılar Odası, Gaziantep Ayakkabı Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (GASİD) ve Terlik Ayakkabı ve Yan Sanayiciler Derneği’nin (TAYSAN) destekleri ile Akort Fuarcılık tarafından 4-7 aralık tarihlerinde gerçekleştirildi.

Fuara, Türkiye’nin her bölgesinden ve yurt dışından Polonya, Almanya Mısır, Dubai, Gürcistan, Fransa, İtalya, Irak, İran, Somali, Libya, Özbekistan, Rusya, Suudi Rabistan, Cezayir, Ürdün, Tacikistan, Filistin, Tunus, Kosova, Makedonya, Çin, Lübnan, Kırgızistan, Marakeş, Türkmenistan, Ukrayna, Sudan, Azerbaycan, Chad, Fas, Yemen, Kamerun, Nijerya ve Beyrut gibi ülkelerden profesyoneller katıldı.

Ayakkabı üreticilerinin; erkek, kadın, çocuk, spor, iş emniyet ve askeri ayakkabı, terlik üreticilerinin, ayakkabı yan sanayi üreticilerinin taban, aksesuar, tekstil ve kimyevi maddeler, deri üreticilerinin büyükbaş, kösele, Eva, PVC ham madde üreticileri, makine ve yardımcı ürünleri, suni deri imalatçıları, kurumlar, dergiler ve toptancıların ürünleri sergilediği ve büyük yoğunluk yaşanan fuarda ürünlerini sergileyen firma sahipleri; dört gün boyunca yeni sezon ürünlerini alıcılara tanıtma fırsatı bulduklarını dile getirerek, fuarın sektöre, kente ve ülkeye büyük moral olduğunu, yoğun katılımcı ve talep ile fuarı tamamladıklarını belirterek bütün emeği geçen herkese teşekkür ettiler.

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi; ‘’Ülke ekonomimizin lokomotif kentlerinden olan ve ayakkabı üretiminin merkez üssü haline gelen Gaziantep’te 35’incisini düzenlemiş olduğumuz Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarımıza yoğun bir katılım oldu ve firmalarımız buradan memnun ayrıldılar. Çeşitli sektörlerde düzenlediğimiz fuarlarla, her zaman üretim ve ihracata destek olmaya devam edeceğiz. Fuarımıza, sektörümüze destek veren herkese teşekkür ediyoruz. Fuarımızı bundan sonra da geliştirerek yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Akort Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Akkaya da, ‘’Gaziantep Sanayi Odası ile 20 yılı aşkın süredir düzenlediğimiz fuarımızın bugün 35’incisini gerçekleştirmekten ve katılımcılarımızın her geçen yıl bu fuara daha da rağbet göstermesi bizi gururlandırdı. Hep birlikte çok daha iyi hedeflere ulaşmak için bundan sonraki süreçte de Gaziantep’imizin ve Türkiye’mizin kazanması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu anlamda bize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

*

*

*

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR’DEN YOĞUN YAĞIŞIN ARDINDAN SU BASKINI OLAN EVLERE DESTEK

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi dün gece itibariyle başlayan ve aralıklarla şiddetini arttırarak devam eden yoğun yağıştan olumsuz etkilenen vatandaşlara 80 kişilik ekibiyle temizlik ve malzeme desteği veriyor.

Gaziantep’te dün akşam saatlerinden bu yana devam eden yağış ile 3 saat içerisinde metrekareye 70 kilogram yağmurun düştüğü rapor edilirken, son 30 yılın en kuvvetli yağışının ardından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ekipleri taşıma kapasitesinden fazla yağan yağmur ve kuruyan yaprakların menfezleri kapatması nedeniyle şehrin bazı noktalarında yaşanan olumsuzluklara karşı ilk andan itibaren müdahalesini sürdürüyor.

AKSOY: BÜTÜN MAHALLELERİMİZDE İRTİBAT OFİSLERİMİZ OLUMSUZLUKLARA HEMEN MÜDAHALE EDİP HASAR TESPİTİ YAPIYOR

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Aksoy, su baskını yaşanan evlerden birine ziyareti sırasında sudan hasar alan alanlarda yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Yoğun yağışın ardından olumsuzluk yaşayan tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulanan Aksoy teknik çalışmalara değinerek, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak teknik olarak GASKİ, İtfaiye Daire Başkanlığı ve Kent Estetiği Daire Başkanlığı öncelikle suyun tahliyesi konusunda şu anda çalışıyorlar. Ama biz de özellikle sosyal alanda vatandaşlarımızın özellikle evini su basmış vatandaşlarımızın evlerini ziyaret ediyoruz. Şu anda irtibat ofislerimiz de 60’dan fazla personelimizle sahada çalışıyor. Ev ev, sokak sokak, cadde cadde dolaşıyorlar. Bütün mahallelerdeki, bütün irtibat ofislerimizdeki arkadaşlarımız hemen müdahale edip hasar tespiti yapıyorlar. Öncelikle acil temizlenmesi gereken evlerimizi vatandaşlarımızla birlikte temizlemeye çalışıyoruz. Diğer taraftan da acil sosyal destek, yardım olarak destek vermemiz gereken noktalarda da sosyal merkezimizdeki arkadaşlar inceleme yapıyorlar. Hızlı bir şekilde en azından vatandaşlarımıza evlerinde oturabilecek düzeye getirmek için canla başla çalışıyoruz” diye konuştu.

DESTEK ALMAK İSTEYEN VATANDAŞLAR BİLGİLENDİRİLDİ

Konuşmasının devamında destek almak isteyen vatandaşlar için bilgiler aktaran Aksoy şunları söyledi:

“İrtibat ofisi haricinde destek almak isteyen vatandaşlar için 153 ihbar hattı 7/24 çalışıyor. Oradan gelen ihbarları da biz değerlendiriyoruz. İrtibat ofisindeki arkadaşlarımız hem sahada dolaşıyorlar hem de muhtarlarımızla birlikte ev ev dolaşarak vatandaşlardan gelen talepleri alıyor. Öte yandan hem acil müdahale edilmesi gereken tıkanma ile ilgili bir problem varsa 112’ye bildiriyorlar. Ama farklı talepler varsa 153 ihbar hattından vatandaşlarımız taleplerini oluşturabilirler.”

GASKİ, Fen İşleri Dairesi, Gaziantep İtfaiyesi ve Kent Estetiği Dairesi ekiplerinin yağıştan kaynaklı sorun giderme çalışmalarının yanı sıra 60 irtibat ofisi personeli 153 ihbar hatlarına gelen çağrıların ardından mahallelerde sokakları ve evleri dolaşıyor.

Şehitkamil ve Şahinbey ilçelerinde sahada, 35 zabıta amir ve memuru ana arterler öncelik olmak üzere görevi başında yer alırken, mobil ve motorize görevler de devam ediyor.

KENT GENELİNDE OLUMSUZLUKLARIN GİDERİLME ÇALIŞMASI SÜRÜYOR

Baskın sonucu zarar gören eşya tespit ve temini için 10 kişilik ekip evlerin acil ihtiyacı olan halı, kanepe ve beyaz eşyaların teslimi konusunda çalışırken, temizlik personellerinin yer aldığı gruplar öncelikle yaşlı ve engelli vatandaşların evlerinde temizliğe başladı.

Şehir merkezinde 8 Aralık saat 21.30’da başlayarak devam eden metrekareye 70 kilogram yağmurun düştüğü sağanak yağış sırasında ve sonrasında ulaşım ile GASKİ ekipleri ise kılavuz, vidanjör, Jsp’den oluşan 30 iş makinası ve 40 adet pompa ile 150 kişilik ekip yaşam alanlarında yaşanan olumsuzluklara karşı çalışma sürdürdü.

Kent estetiği ekibi ise 230 personeliyle özel araçlarla müdahalelerini sürdürüyor.

İtfaiye Daire Başkanlığı’na 112’den gelen 368 ihbarın 198’ine su tahliyesi müdahalesi yapıldı. Sahada çalışan 40 itfaiye ekibi ile 50 dalgıç pompalı araç, 13 itfaiye aracı müdahalelerde kullanıldı.  An itibariyle 8 noktada çalışmalar halen devam ediyor.

*

*

HUBUBAT SEKTÖRÜNÜN KALBİ GAZİANTEP’TE ATTI

Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Ulusal Hububat Konseyi (UHK) ve Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) iş birliği ile 2023 Yılı Hububat Değerlendirme ve 2024 Yılı Beklentileri Paneli’ Gaziantep’te düzenlendi.

GTB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen panelde; bakanlık birimleri, sektör paydaşları ve akademisyenler, hububat sektörünün genel durumunu değerlendirerek, geleceğe yönelik beklentiler hakkında görüşlerini ifade ettiler.

Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen panele, Gaziantep Vali Yardımcısı Hüseyin Kaptan, TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, TOBB Borsalar Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, UHK Başkanı Özkan Taşpınar, Ticaret Bakanlığı Lisanslı Depo Daire Başkanı Bahar Emre, TMO Alım ve Muhafaza Daire Başkanı Gökhan Gürbüz, Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu, TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, NTB Başkanı İbrahim Sarı, TUSAF Başkanı Haluk Tezcan, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Aykut Göymen, Kurum Müdürleri, Ziraat Oda Başkanları, sektör temsilcileri ve davetliler katıldı.(Devamı 2 DE)

TMO GENEL MÜDÜRÜ GÜLDAL

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, panelin açılışında yaptığı konuşmada; kuraklık, pandemi, savaş, ürün azlığı, ürün çokluğu gibi dünya piyasalarını etkileyen unsurların son 45 yılda sıklıkla karşılaşılan sorunlar olduğunu söyledi.

Dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelebilecek bir olumsuzluk veya afetin tüm sektörleri etkileyecek boyutta sonuçlar oluşturabildiğini kaydeden Güldal, “Tedarikli olmak zorunda olduğumuzu hep biliyoruz. Türkiye’de özellikle pandemi döneminde dünyanın diğer birçok ülkesinde olduğu gibi hiçbir şeyin eksikliği çekilmedi. Burada sektörlere de ilgili sektörlere de başta bizim olduğumuz un makarna ve yem gibi temel gıda maddelerinin üretildiği sektörlere de üreten sektörlerle çok teşekkür ediyorum. Devletin vermiş olduğu hedeflerle ve katkılarla onlar ellerini taşınan altına koyarak ülkemizde hiçbir problemi, hiçbir sıkıntıyı, tüketiciye, insanımıza yaşatmadılar. O süreçleri geçirdik çok şükür” dedi.

GTB YÖNETİM KURULU BAŞKANI AKINCI

GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı da konuşmasında hububat üretiminin Türkiye tarımının bel kemiğini oluşturduğunu ifade etti.

Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 75’ni hububatın kapsadığını dile getiren Akıncı, ülkemizin zengin bir tarım ülkesi olduğunu ve bunun kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.

Tarımın hayatın kaynağını oluşturduğuna dikkat çeken Akıncı, “Pandemi süreci, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş, iklim değişikleri ve aşırı kuraklıklar tarımın önemini bizlere bir kez daha hatırlattı. Özellikle salgın hastalık sırasında tedarik zincirleri büyük yara aldı. İnsanoğlunun gıdayı para ile alamadığı zor bir dönemi yaşadık. Yaşadığımız tüm bu olayları göz önüne aldığımızda, tarım ve gıdanın ülkeler için ne kadar önemli bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.

Tarımda dijitalleşmenin önemine de değinen Akıncı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Tarımsal üretimde teknoloji odaklı çalışmalara hız vermeliyiz ve teknolojinin asla uzağında kalmamalıyız.  Tarlamızda, bağımızda, bahçemizde verimliliği artırıcı ekim, sulama, hasat ve diğer tarımsal faaliyetlere katkı sunacak teknolojileri mutlaka yaygınlaştırmalıyız. Kısacası tarımsal ürünlerin verimini ve kalitesini modern teknolojiyle harmanlayıp, Tarım 4.0 devrimini ıskalamamız gerekiyor.

TİM HUBUBAT SEKTÖR KURULU BAŞKANI TİRYAKİOĞLU

TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da panelde yaptığı konuşmada, Hububat Mamulleri Dış Ticaretinde Türkiye’nin genel durumu ve yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler verdi.

TİM’in sınıflandırmasına göre Türkiye’de “Bitkisel Ürünler” ihracatı yapan 8 sektör bulunduğunu belirten Tiryakioğlu, “Bu sekiz sektörümüzün 2023 yılı 11 aylık toplam ihracatı 21,3 milyar dolar. Hububat sektörü bunun 11,3 milyar dolarını tek başına karşılamakta. Hububat sektörü ilk 11 ayda değerde yüzde 9 miktarda ise yüze 35’lik bir artış yakalamış durumda. 6 birlik olarak 2023 de 13 milyar dolar ihracat hedefimizi inşallah tutturacağız” diye konuştu.

Sektör kurulu olarak bu sene önemli bir gelişmeye imza attıklarını anlatan Tiryakioğlu, açıklamalarına şöyle devam etti.

“Birlikte rahmet var diyerek güzel bir birliktelik sağladık. Sektör bünyesinde bulunan ve 12 bin 700 üyesi bulunan 6 birlik, TGDF, ETÜDER, ICA FUAR ve ALZ fuarcılık bir araya gelerek Türkiye Gıda Platformunu kurduk. İlk icraatımızı bu seneki fuarda gerçekleştirdik. Her yıl 20 bin metrekare olan fuar bu sene bu birlikteliğin verdiği bereketle 40 bin metrekare alana ulaştı. Türkiye Gıda Platformu olarak birkaç yıl içinde WorldFood İstanbul Fuarı’nı dünyanın en önemli gıda fuarı haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Turquality destek programından yararlanarak şekerli mamuller ve bulgur özelinde iki ayrı tanıtım projesini de hayata geçireceğiz.”

UHK BAŞKANI TAŞPINAR

Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayan Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar da yaptığı konuşmada “Dört değişik mevsimi ve 7 tane değişik coğrafi bölgesi bulunan bir ülkede yaşıyoruz. Neredeyse ülkemizde yetiştirilemeyen bir bitki yok. Ülkemiz kendi kendine yeten bir ülke ve biz bununla her zaman gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

2022 ve 2023 yılı hububat üretimlerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Taşpınar, “2022 yılı çok sıkıntılı bir şekilde başladı, güz ayında çok hafif yağmurlar yağdı. Tarımsal bir kuraklar yaşanmadı ama yaşanmakta üzereydi diyebiliriz. Şubat ayındaki olumlu yağışlarla birlikte çok güzel bir rekolte elde ettik. 2021 de oldukça sıkıntılı bir süreç yaşamıştık, oldukça verim düşüklüğü vardı ve çoğu tarlalara biçerdöver dahi girememişti. Bu sene bolluk bereket dolu bir yıl yaşadık çok şükür. 2021’de yaşanan rekolte sıkıntısını TMO’nun destekleriyle çok sıkıntı çekmeden rahat bir şekilde atlatmıştık. Şimdi 2023’te ufak tefek sıkıntılar yaşandı ama bu da bolluktan kaynaklandı. Tabi üretimin darlığında da bolluğunda da bazı sıkıntılar yaşanabiliyor. Önemli olan her iki süreçte de gerekli tedbirlerin alınması ve sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi. Bu sen en son verilerimize göre 21,8 milyon ton bir buğday rekoltesi elde edildi. Böylelikle fiyatlardaki olumsuzluklar dengelendi. Oldukça verimli bir sezonu geride bırakmış olduk” ifadelerini kullandı.

TOBB BORSALAR KONSEY BAŞKANI ÇEVİK

Son üç yılda hububat sektörünün üretiminde ve ticaretinde önemli gelişmeler ve risklerin yaşandığına dikkat çeken TOBB Borsalar Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, “Pandemi, iklimsel kuraklık, Rusya-Ukrayna Savaşı ile hububatın önemi arttı. Emtia fiyatlarındaki belirsizlik ve üretime bağlı olarak piyasalar ciddi derecede sarsıldı. Ülkemiz açısından ise hububat, bitkisel ve hayvansal üretimimizin omurgasını oluşturmakta. Bunun öneminden dolayı değişen ve gelişen koşullar karşısında yerinde ve zamanında yapılan fevkalade tedbirlerle üretim ve ticaret sürmüştür. Üretimden yana politikalar, üreticilere verilen hazine destekleri, TMO’nun piyasayı regüle görevini yerinde ve zamanında yapması süreci en az zararla atlatmamızı sağladı” dedi.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TARIM DAİRE BAŞKANI SEÇKİN

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanı Kenan Seçkin ise konuşmasında Gaziantep tarım alanları ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin tarımsal alanda yaptığı çalışmalar ve destekler hakkında bilgiler verdi.

Gaziantep’in 6 milyon 800 bin dekar arazi varlığına sahip olduğunu kaydeden Seçkin, bunun 3,4 milyonun tarımsal alan olarak kullanıldığını geri kalan kısmının ise ormanlık, mera ve tarım dışı alanlardan oluştuğunu söyledi.

PANELLER

Açılış konuşmalarının ardından 2023 Yılı Hububat Değerlendirme ve 2024 Yılı Beklentileri Paneli’ne geçildi.

UHK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr Bayram Sade’nin moderatörlüğünde gerçekleşen ilk panelde,  Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiroğlu, Tarımda Planlı Üretim ve Depremin Bölge Tarımına Etkileri, TMO Alım ve Muhafaza Daire Başkanı Gökhan Gürbüz, TMO Hububat Politikaları ve Sezon Değerlendirmesi, TÜM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Hububat Mamulleri Dış Ticaretinde Türkiye’nin Durumu ve  UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr Süleyman Soylu ise Mevcut Ekiliş, Bitki Gelişimi ve Yeni Sezon Beklentileri konularında sunum yaptı.

UHK Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi’nin moderatörlüğünü yaptığı günün ikinci oturumunda ise TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, Hububat Üretiminde ve Ticaretinde TÜRİB’in Rolü ve Etkileri, TUSAF Başkanı Haluk Tezcan Un Sektörünün Durumu, Ticaret Bakanlığı Lisanslı Depo Daire Başkanı Bahar Emre, Lisanslı Depoculukta Yaşanan Gelişmeler, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Aykut Göymen ise Makarna Sektörünün Genel Durumu ve Önerileri hakkında konuşma gerçekleştirdiler.

Panelin sonuç bildirgesi önümüzdeki günlerde UHK tarafından açıklanacak.

*

*

*

GAZİANTEP’TE BAĞEVİ VE BAĞEVİNİN SOSYAL KÜLTÜREL HAYATIMIZDAKİ YERİ.

Anadolu’nun pek çok yerinde bağ evinlerine rastlarız. İçinde bağ olmasa da kırsaldaki bahçelik alanlarda olan bazı evlere de bağ evi dendiğini biliyoruz. İşlevleri aynı olmasa da bağ evleri, Anadolu coğrafyasında bir mimari biçim ve bu mimari yapı içinde yaşanan bir kültürel zenginliğimizdir.

Gaziantep’te yazları sıcak ve kurak kışları soğuk geçer. Yazın gündüzleri ne kadar sıcak olursa olsun bir ağaç, bir duvar gölgesine sığındığınızda serinler, geceleri de sof dağından esip gelen serin esinti insanları ferahlatırdı.

Gaziantepliler genellikle gündüzün bunaltıcı sıcaklarının ardından gelen serinliğin tadını çıkarmak için, Antep’in Beyoğlu caddesi olarak tabir edilen pek çok eğlence yerlerinin de yer aldığı istasyon caddesine çıkar, gezinti yaparlar, ya da Kavaklık, Kırkayak, Yeşilsu, Fuar, Kırkayak, Düztepe gibi parklarda ferahlanmaya çalışılardı.

Ayrıca Antepli tabiatla koyun koyuna olmayı, kırlık alanda yiyip içmeyi, eğlenmeyi, ailecek vakit geçirmeyi, sıcak havalarda rahat bir nefes almak için sahreye gitmeyi sever.

Gazianteplinin yazı mevsiminde en çok rağbet ettiği yerlerden biri de bağ evleriydi.

Bağ evleri; şehrin merkezinde yaz mevsiminin bunaltıcı sıcaklarını çekmektense, şehrin dışında tabiatın koynunda daha serin bir ortamda yaşamak için bir alternatifti.

Bağ evleri bir dönem sayfiye evleri olmanın yanında zenginlik alameti, prestij kazanma, varlıklı olmanın bir işareti sayılırdı.

Bağ evleri özellikle yaz mevsimi boyunca insanların şehir içinde sıcakta bunalırken ayrıcalıklı olmak, daha renkli, heyecanlı, huzurlu, eğlenceli, mutlu, rahat günler geçirmenin farklı bir adreseydi.

Bağ evlerini Anadolu’da bazı illerin yayla   evlerine alternatif geçici konaklama yerleri olarak nitelendirebiliriz.

Gaziantepli bağ evini; bağlık, bahçelik yeşillikler arasındaki ev anlamında kullanır.

Aslında bağ evleri Türk kültüründe ve sosyal hayatında yüz yıllar boyunca önemli bir yer tutan çadır hayat tarzının şehirleşmeyle birlikte, mimariye farklı yansıması, kent hayatına tezahürüdür diyebiliriz.

1980’lere kadar toplumuz genellikle bugünkü manada tatil yapmaz, yaşadığı çevreden uzakta denize, sahillere kendilerini atmazlardı. Tatil kavramı içinde,en yakınındaki bağlık bahçelik alanlarda vakit geçirmek olarak değerlendirirdi.

Halkımız bir de o yıllarda yaz sıcaklarının bastırmasıyla birlikte yaylakları varsa   yaylara çıkar, ya da bağ evinde sıcakları atlatmaya çalışırlardı. Veyahut ılıca, kapılıca gibi yerlerde sağlıklı olmanın yollarını arardı.

Bağ evleri sürekli oturulan yaşam alanları, bildik yuvalar değildi.

Bağ evleri, farklı büyüklükte bağlık alanların en uygun yerinde inşa edilmiş, köyden ve şehirden uzakta, geçici oturulan, münferit  yerleşmelerdir.

Bağ evleri ihtiyaç ve imkanlara bağlı olarak fasılalarla kullanılan, mevsimine göre soluklanıldığı, bir takım sosyal ve kültürel işlevlerin yerine getirildiği, çeşitli ihtiyaçların daha rahat ve müsait ortamda giderildiği, kış hazırlıklarını yapıldığı, tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğü kırsaldaki evlerdi.

Bu tanımdan anlaşılacağı üzere bağ evleri, üzüm bağları içerisinde, bağın bakımı, ürünün toplaması, özellikle ilkbahar ve yaz sonuna kadar belirli süreyle ikamet edilen tek meskenden oluşan geçici binalardı.

Gaziantep’i bir zamanlar çepeçevre zümrüdü yeşil; bağlık, bahçelik kuşak sarardı. Bağ evleri bu alan içine serpiştirilmiş inci taneleri gibiydi.

Bağ evleri ailelerin gelir durumuna göre farklı büyüklükte olabileceği gibi, bağlık alan içinde meyve ve sebze bahçelerinin yer aldığı mekanlardı.

Gaziantep’te eski bağ evleri genellikle tek katlı olur ve havara taşından inşa edilirdi. Şehir merkezine yakın olan bazı bağ evlerinin   iki katlı olanlarına da rastlamak mümkündü.

Her bağ evinin olmazsa olmazı su kuyularıydı. Kuyusu olan bağ evlerinin suyun toplandığı küçük bir havuzu olur, havuz çevresinde oturup dinlenecek kamelya yapılırdı.

Bağ evlerinin korunması, temizliği, bağ evi alanında meyve ve sebzenin bakımı, bağ evine gelen misafirlerin ağırlanması esnasında yardım eden bir de bekçisi olurdu.

Bekçisi olan her bağ evlerinde  kümes hayvanları ve köpek beslemek adettendi.

Bağ evinin bekçisi bağ evinde yatar kalkar, bekçinin her türlü iaşesi bağ evi sahibince karşılanırdı.

Bağ evleri sadece şehrin sıcağından uzaklaşmak, sahre yapmak, bağın bakımı çeşitli tarım aletlerinin bulundurulduğu yer olarak kullanılmazdı.

Bağ evleri; üzüm, üzümden mamul şireliklerin yapıldığı, kurutulduğu yerlerdi. Ayrıca Gazianteplinin beslenme kültürünün ayrılmaz bir parçası olan kurutmalıkların; domates, biber salçası, tarhana, bağ yaprağı, biber, nane, sarımsak, tarhın gibi kışlıklarında hazırlandığı mekânlardı.

Bağ evleri kurban bayramlarında kurbanlıkların günler öncesinden alınıp beslendiği, kurban günü geldiğinde de kurbanlıkların kesildiği alanlardı.

Bağ evleri Gaziantep sahre kültürü içinde ayrı bir öneme sahipti. Bağ evleri hafta sonları aile üyelerinin, eş dost, komşuların sözleşerek bir araya geldiği, davetlerin verildiği yaz günleri sabahtan akşama kadar piknik yapıldığı, hatta gece geç vakitlere kadar sohbet edip eğlenilen alanlardı.

Ayrıca bağ evleri, Gaziantep sahre kültürünün önemli bir uygulaması olan nişanlı sahresinin, uzun sahre dediğimiz, erkeklerin bir araya gelip üç beş gün süren, yiyip içtikleri, eğelendikleri adreslerden biri olmuştu.

Bağ evi alanında genellikle üzüm bağları olurken bunun yanında; dut, ceviz, fıstık, zerdali, incir, erik, elma da yetişir, bu meyveler mevsimine göre gelen misafirlere dalından koparılıp taze taze ikram edilirken, bazen de toplanır konu komşuya da dağıtılırdı.

Bağ evleri baharla birlikte hareketlenir, bağlar yaprakları uç vermeye başlandığında oturanların sayısı artardı. Ekim sonlarına doğru havaların soğumaya yüz tutması, güz yağmurlarının yağmaya, yaprakların dökülüp tabiat yeşilden sarıya dönmeye başladığında, bağ evi sakinleri de yavaş yavaş şehir merkezindeki evlerine dönüşleri hızlanırdı

Bağ evleri özellikle ilkbahar ve sonbaharda ayrı bir güzelliğe bürünürken, özellikle sonbaharda sararan bağ tiyekleri arasında unutulan birkaç çirtik bal gibi olmuş buğulu üzümleri yemek, gazel depelemek ayrı bir zevkti.

Gaziantep’te şehrin hemen bitişiğinde bağların yer aldığı, ulaşımı kolay yol güzergahlarında bağ evlerine rastlamak mümkündü.

Ama en güzel bağ evleri Gaziantep’in; İbrahimli, Pancarlı, Değirmiçem, Sarıgüllük, Kızılhisar, Dutluk mevkiinde, Oğuzeli  Kilis yolu üzerinde yer alırdı. 1980’li yıllara kadar bağ evleri bağlar içinde, gerçekten bağın bahçenin tabiatın bir parçasıydı.

80 ‘i yıllardan sonra Gaziantep’in bölgede sosyal, kültürel ve sanayide öne çıkması onu cazibe merkezi haline getirdi. Köyden kente olan göçler de şehir merkezindeki evlere olan talebi arttırdı. Bunun neticesinde şehir merkezinden çevreye doğru hızla yayılan yapılaşma dikkat çekmeye başladı.

Buna bağlı olarak da Değirmiçem’de Sarı güllükte, Pancarlı ’da Kızılhisar ve çevresinde, Adana Kilis yolu üzerinde, Burç   ve Sof dağı ve eteklerinde, Öğüm söğüt, Sarısalkım ve şimdiki Gaski göleti çevresinde hızla kentli hayat anlayışının hâkim olduğu bağ evi denilen ama bağ evi özellikleri taşımayan yapılaşmalar mantar gibi ortay çıkmaya başladı. Bir müddet sonra tek tek yapılan, sözüm ona bağ evleri; kır evlerine dönüştü, daha sonra da kümeleşmeler başladı. Bu evler de çepeçevre tel örgülerle çevrildi, güvenlikli siteler içinde; yüzme havuzlu ve sosyal tesisleri yer alan mekanlar haline geldi.

Şimdiki bağ evleri ile dünün bağ evi anlayışı arasında büyük fark var.

Dünün bağ evleri, bugün yabancıların “BAUHAUS”dedikleri, Türkçesi bahçeli evler oldu. Bu evler kentten uzak, belli bir gelir seviyesine ulaşmış ailelerin yaşam alanı haline geldi.

Dünün bağ evleri, çevresinde bağıyla bahçesiyle üreten, ev ve ülke ekonomisine katkı sağlayan, ürünün bakımı, hasadı sırasında kullanılan, çeşitli tarım aletlerinin kondu yerlerdi.

Dünün bağ evleri mevsimlikti, şimdiki kır evleri daimî ikametgâhlar haline geldi.

Dünün bağ evleri sosyal kültürel, tarımsal fonksiyonları varken, bugün kır evlerinin ev olma özelliği dışında bir niteliği kalmadı.

Eskiden bağ evleri olanlar bağ evlerine gider, konu komşu eş dostu olanları da yanlarında görmekten mutlu olurlardı.

Özellikle hafta sonları   sahre yapmak, dostlarla bir arada olmak için bağ evleri buluşma, konuşma, paylaşma adresleriydi.

Dünün bağ evlerinin Sosyal kültürel fonksiyonları vardı. İnsanları yakınlaştırır, paylaşımı desteklerdi.

Şimdi ki bağ evleri   insanların kentten, insanlardan uzaklaşıp yalnızlaştıkları; köşklere, villalara, sitelere dönüştü, inzivaya çekildikleri mekanlar haline geldi.

Dünün birlikte olmaktan mutluluk duyduğumuz o bağ evlerinden eser kalmadı. Kalan varsa da onlar ya bir kafe ya bir butik otel ya da nostaljik mekanlar haline geldi.

Velhasıl nüfusları milyonları bulan ketlerde bağ evlerini görmek mümkün değil artık. Ayrıca bağ evleri artık mazide, fotoğraf karelerinde ve anılarda kaldı.

Yazan:Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş

Not:BU YAZI KAYNAK GÖSTERİLMEDEN PAYLAŞILAMAZ.

*

*

*

ŞAHİNBEY AMPUTE RAKİP TANIMIYOR SKOR 3-0

Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı kendi evinde oynadığı karşılaşmada Kayseri Melikgazi Belediye Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı’nı 3-0 mağlup etti

İçerde ve dışarıda aldığı galibiyetlerle ligdeki çıkışını sürdüren Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı, kendi evinde Kayseri Melikgazi Belediye Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı ile karşı karşıya geldi. İlk yarısı 0-0 biten karşılaşmada 49. dakikaya kadar gol sesi çıkmazken, 49 dakikada Mehmet Erdoğan kendi kalesine attığı golle Şahinbey Belediyesi Ampute Futbol takımını 1-0 öne geçirdi. 50. Dakikada Hamza Mohhamad durumu 2-0 yaparken perdeyi kapatan golü 50+1 Muhammed Mubarek kaydetti. Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı bu zorlu karşılaşmadan da 3-0 galip ayrılarak ligdeki çıkışını sürdürdü.

OYUNCULARIMI TEBRİK EDİYORUM

Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı Kulüp Başkanı Cuma Güzel; alınan galibiyetle ligdeki çıkışlarını sürdürdüklerini belirterek “Rakibimiz Kayseri Melikgazi Belediye Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı’ydı. Rakipler karşılarında Şahinbey Ampute Futbol Takımı olunca daha fazla efor sarf edip kapanarak oynuyorlar. Buda bizim işimizi biraz zorlaştırıyor. Bu nedenle 49 dakikaya kadar maç 0-0 berabere devam etti ve o dakikadan sonra 3 gol bulduk. Ortaya konan oyundan dolayı rakip takımı ve kendi takımımı kutluyorum. Ayrıca bizleri desteklemeye gelen taraftarımıza teşekkür ediyor alınan galibiyeti onlara armağan ediyoruz ” dedi.

ZORU SEVİYORUZ

Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı Antrenörü Fatih Karakuş, zor bir maçtan daha galibiyetle ayrılmasını bildiklerini ifade ederek “Zor bir maç oldu. Ancak biz zorları seven bir takımız. Bu haftaki zorlu karşılaşmadan 3-0 galip gelmesini bildik. Alınan galibiyetten dolayı tüm oyuncularımı kutluyorum. Alınan galibiyeti bizlerin her zaman yanımızda olan Onursal Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na, Kulüp Başkanımız Cuma Güzel’e ve taraftarlarımıza armağan ediyorum” dedi.

ZOR BİR MAÇ OLDU

Şahinbey Belediye Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı Oyuncularından İbrahim Esen iyi bir oyun ortaya koyduklarını ifade ederek, “Zor bir maç oldu. Rakip takımın bu kadar direnç göstereceğini tahmin etmiyorduk. İyi bir oyun ortaya koyduk ancak pozisyonları bir türlü sonuçlandıramadık. İkinci yarının son dakikalarında golü bulduk. Alınan galibiyetle çıkışımızı sürdürdük. Bizi desteklemeye gelen taraftarlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı