Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 14.11.2023 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 14.11.2023 e gazete

HABER METNİ;

-HEMŞERİ DERNEKLERİNDEN İSRAİL MALLARINA BOYKOT KARARI

-HEMŞERİ DERNEKLERİNDEN FATMA ŞAHİN’İN BOYKOT ÇAĞRISINA DESTEK

Gaziantep Hemşeri Dernekleri ve Gaziantep Kent Konseyi hemşeri Dernekleri Çalışma Grubu  İsrail’in Gazze’de yaşanan katliamın durdurulması yönünde bir basın açıklaması yaptılar..

Geçtiğimiz günlerde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in almış olduğu İsrail Sermayeli malların boykot çağrısına Hemşeri Derneklerinden destek geldi.

Basın Açıklamasına Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gök de katılarak İsrail’in bir savaş suçu işlediğini, Siyonist hedeflerine ulaşmak için bu katliamı gerçekleştirdiğini  ifade etti.

28 Hemşeri Derneğinin imzasıyla yayınlanan bildiride Gazze’de çoğunluğunun çocuk ve kadının  öldürüldüğü sivil katliamın durdurulması yönünde Türkiye çapında yabancı İsrail menşeli marka ve malların alınması halinde birer silah olarak masum bir sivilin ölmesine fayda sağlandığı açıklandı.

Basın toplantısında konuşan Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gök dünyanın bu katliama sessiz kalması, batı emperyalizminin destek vermesi Filistin katliamının oranını arttırıyor ve bu nedenle tüm insanlar ve Müslüman alemi birlikte bu katliamın durdurulması yönünde hareket etmelidir dedi.

Gaziantep Kent konseyi Hemşeri Dernekleri Çalışma Grubu Başkanı Halil Eyyupoğlu ise İsrail’in  küresel sermayeye hakim olduğunu vurgulayarak adeta geri kalmış ülkeleri ekonomik kuşatmaya çevirdiğini,hibrit tohumlarla gıdalara hükmederek Gazze’de olduğu gibi katliama hemen dönüşebildiğini vurguladı.

Eyyupoğlu Gazze’de askeri kuşatma misali Türkiye gibi ülkelerinde aynı oranda ekonomik yabancı ithal malların tüketimiyle kuşatılmış olmasının milli ekonomiye de zarar verdiğini, markayı yüksek fiyatlarla Yahudi firmalardan alındığını mutlak şekilde Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi derhal milli üretim ve ekonomiye dönülmesi gerektiğini  ifade etti.

Gaziantep Oğuzboyları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Huzeyfe Durmaz ise yaptığı açıklamada kendi teknolojimizi kendimizin üretmesi , sadece bir isim hakkı alarak çok büyük paralar ödediğimiz marka isimlerinin büyük çoğunluğunun İsrail menşeli olması, dolayısıyla İsrail’in Gazze katliamını da göz önüne aldığımızda bu olay  bize tekrar yerli milli üretime dönmemiz yönünde önemli bir mesaj veriyor” dedi.

Açıklamalar sonunda Hemşeri Dernekleri “İsrail Menşeli mallarının her karının sivil katliamlara yol açması yönünde bir silah olarak döndüğü ve  finans sağladığını bu nedenle Yahudi ve İsrail menşeli malların satın alınmama  kararının katliamın durdurulmasına katlı sağlayacağına inanıyoruz  ve bu nedenle İsrail sermayeli tüm malları boykot ediyoruz “ ifadesinde bulundular.

*

*

BAŞKAN ŞAHİN’DEN BİR MÜJDE DAHA!

– GAZİANTEP’TE SUYA YÜZDE 10 İNDİRİM YAPILDI

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GASKİ Genel Kurulu için toplanan mecliste, suda yüzde 10 indirime gitme kararı aldıklarını açıkladı.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kasım Ayı Dönem Toplantısı’nın Birinci Birleşimi Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başkanlığında toplanan mecliste toplamda 49 madde görüşüldü.

TOPLAMDA YÜZDE 37 İNDİRİME GİDİLMİŞ OLDU

Meclis gündem toplantısı sonrası GASKİ Genel Kurulu 2’nci Olağan Toplantısı’nın Birinci Birleşimi’ne geçildi. Birleşimin ana konusu içme suyunda yapılacak indirim oldu. Bu bağlamda daha önce yüzde 27 oranında indirimin yapıldığı suda, yüzde 10’luk bir indirim daha yapılacağı müjdelendi.

DÜZTEPE’YE GENÇLİK MERKEZİ YAPILACAK

Mecliste, Büyükşehir Belediyesi ile 6 Şubat Dayanışma Derneği ortaklığında Düztepe’ye yapılması planlanan gençlik merkezi meclis üyelerinin de oylarıyla karara bağlandı. 2024 yılının şubat ayında faaliyete geçmesinin hedeflendiği gençlik merkezi öğrencilere etüt ve birçok farklı branşta eğitim imkanı sağlayacak.

Başkan Fatma Şahin ilgili maddeye ilişkin yaptığı açıklamada, gençlik merkezinin yapımına maddi destek sağlayan yurt dışından birçok gönüllünün de ortak olduğunu belirterek, “Bu sürecin başlatılasında 6 Şubat Dayanışma Derneği’nin gençlik merkezinin ismi konusunda bizlerden bir talebi oldu. Bu doğrultuda merkezin isminin 6 Şubat olmasında karar kıldık” diye konuştu.

*

*

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI TARAFINDAN DÜZENLENEN 100. YIL MARŞI YARIŞMASI

İletişim Başkanlığı tarafından 100. Yıl Marşı Yarışması “Yazma Sırası Sende!” başlıklı güfte ve beste yarışması ile ilgili bir açıklama yapıldı.

Açıklamada şu cümlelere yer verildi; “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 100. yıl etkinlikleri kapsamında ülkenin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini nesillerden nesillere aktarmak amacıyla düzenlenen 100. Yıl Marşı yarışması, “Yazma Sırası Sende!” başlığıyla 29 Aralık 2022’de çağrıya çıkılmış ve katılımcıların gönderdikleri arasından güfte ve beste yarışması tamamlanmıştı. 100. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen Yüzüncü Yıl Marş Yarışmasına www.yuzuncuyilmarsyarismasi.com sitesi üzerinden başvurular yapılmıştı. Projeye 400’ün üzerinde eser katılmış ve bu eserlerin arasından ilk dört eser derecelendirilmişti. Birbirinden yetenekli katılımcılar arasından kazanan marş, Türk milletinin gurur ve coşkusunu en iyi şekilde yansıtan bir yapıya sahiptir.

İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen 100. Yıl Marşı Yarışması’nda birinci seçilen eser ilk kez, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda kamuoyunun beğenisine sunulmuştur. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 100. Yıl Marşı için gerçekleştirilen yarışmada dereceye girenlere ve jüri özel ödülüne layık görülen eserlerin sahiplerine ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takdim edilmiştir.

Birinciliğe layık görülen, sözleri İlker Kömürcü’ye, bestesi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına ait olan eser; CSO, MSB Armoni Mızıkası, MSB Mehteran Birliği, Kara Kuvvetleri Bandosu, Hava Kuvvetleri Bandosu, Deniz Kuvvetleri Bandosu, Jandarma Genel Komutanlığı Bandosu, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bandosu tarafından seslendirildi. 100. Yıl Marşı olarak kabul edilen eser büyük beğeni toplamıştır.

Marş yarışmasının sonucunda birinci seçilen marş, hem sözleriyle hem de melodisiyle dinleyicilerden tam not aldı. Marşın içeriği, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi, milli birlik ve beraberlik vurgusu ve Türk milletinin gücü gibi önemli temayı içermektedir. Aynı zamanda, Türkiye’nin geçmişten günümüze uzanan büyük başarılarını ve geleceğe olan umut ve inancını da yansıtan bir anlatımla kaleme alınmıştır.

Marş, 100. Yıl Kutlamaları etkinlikleri sırasında birçok farklı platformda ve etkinlikte kullanıldı. Özellikle resmi törenlerde ve kutlama etkinliklerinde marş, heyecan ve coşku dolu bir atmosfer oluşturmaya yardımcı oldu. Türk milletinin ortak değerlerine vurgu yapması ve milli birlik ruhunu canlı tutması, marşın büyük beğeni toplamasında etkili oldu. Sosyal medya platformlarında da büyük ilgi gören bu marş, Türk milletinin ortak sesi ve coşkusu haline geldi.

İletişim Başkanlığı koordinasyonunda düzenlenen 100. Yıl Marş Yarışması’nın sonucunda ortaya çıkan kazanan marş, Türkiye’nin 100. yıl kutlamalarına unutulmaz bir anlam kattı. Türk milletinin birlik, beraberlik ve milli değerlere olan bağlılığını yansıtan bu marş, uzun yıllar boyunca Türk milletinin gururla söyleyeceği bir eser olarak hafızalarda kalacak.”

*

*

ACAR’DAN IRAK’A YÖNELİK TİCARİ DİPLOMASİ ATAĞI

Türkiye’nin Irak Büyükelçisi Ali Rıza Güney himayelerinde planlanan ve gerçekleştirilen, Irak’ın Necef ve Kerbela kentlerine yapılan ziyarete DEİK Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Halit Acar ve Türk iş insanları katıldı. Heyet Iraklı yerel yöneticiler, sanayici ve iş insanlarıyla bir araya gelerek iki ülke arasındaki iş hacminin arttırılmasına yönelik görüşmeler gerçekleştirdi. Başkan Acar verimli geçen görüşmelerin her iki ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.

DEİK Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Halit Acar ve farklı sektörlere mensup İş Konseyi üyeleri Irak’a çıkarma yaptı. Türkiye’nin Irak Büyükelçisi Ali Rıza Güney himayelerinde planlanan ve gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında, Irak’ın Necef ve Kerbela kentlerinde incelemeler yapan heyet, her iki kentte Iraklı iş insanlarıyla bir araya gelerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunmanın yanı sıra, vakıf ve ticaret potansiyeli yüksek projeleri ziyaret etti. Gerçekleştirilen ikili görüşmelerde iki ülke arasındaki iş hacminin arttırılmasına yönelik projeler masaya yatırılırken, Irak’ta Türk iş insanları için var olan iş fırsatları da değerlendirildi.

İki gün süren ziyaretler kapsamında heyet, birinci gün Necef Valisi Macid El Vaili ve Necef Belediyesi Başkanı Udey Abdulsahib Tuveyr ile bir araya gelerek karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Ziyaretlerin ardından El Alameyn Enstitüsü’nde düzenlenen konferansta iki ülke arasındaki karşılıklı iş birliği ve ticaret konuları ele alındı. Konferansın ardından Necef Ticaret Odası ve Sanayi Odası üyeleriyle yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi. Programın ikinci gününde Kerbela Valisi Nasif Khattabi ile bir araya gelen heyet, kentin dokusu ve iş hacmi hakkında bilgiler aldı. Heyet daha sonra Kerbela Ticaret Odası ve Sanayi Odası üyeleriyle yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi.

Irak ziyaretinin çok verimli geçtiğini ifade eden DEİK Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Halit Acar, Irak’ın Necef ve Kerbela kentlerinde bürokratlar ve iş insanlarıyla düzenlenen toplantıların iki ülkenin karşılıklı ticaret hacminin arttırılması açısından büyük önem taşıdığını belirterek ziyaretler sorasında kendilerinden desteklerini esirgemeyen Türkiye’nin Irak Büyükelçisi Ali Rıza Güney ve elçilik görevlilerine teşekkür etti. Acar; “Toplam iki güne yayılan yoğun toplantı ve görüşmelerimiz son derece verimli geçti. Bu arada aldığımız çok güzel bir haber programımıza anlam kattı. Ekim 2023 ihracat verilerine göre, Irak en çok ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasında 2.liğe yükselmiş durumda. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuzun vizyon ve misyonu çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz ticari diplomasi faaliyetlerimizin sonuç verdiğini görmek bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor. Bu süreçte biz iş insanlarının hep yanında olan Irak Büyükelçimiz Sayın Ali Rıza Güney’e ye tekrar şükranlarımı sunuyorum. Durmuyor, yorulmuyor, Türkiye Cumhuriyeti’ni daha güzel günlere taşımak için yılmadan çalışıyoruz. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

*

*

ZAYİİ

Öğrenci Kimlik  211301053 nosuyla Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. Beyza Akgedik

**

*

*

ŞAMPİYONLAR ŞAMPİYONU ŞAHİNBEY

Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi final maçında Polonya’nın Wisla Krakow takımını 3-2 yenen Şahinbey Ampute Futbol Takımı kupanın sahibi olarak ülkemizi gururlandırdı.

Dördüncüsü düzenlenen Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi’nde kupayı, Krakow’u 3-2 mağlup eden Şahinbey Ampute Futbol Takımı kazandı. Karşılaşmada 2-0 geriye düşen mavi-beyazlı ekip güçlü rakibini 3-2 mağlup ederek kupayı ülkemize kazandırdı.

OYUNDAN HİÇ KOPMADILAR

WİSLA Krakow’un 2 ve 12. dakikada attığı gollerle 2-0 öne geçtiği maçın ilk yarısı, Şahinbey Ampute Futbol Takımı’nın 18. dakikadaki golüyle 2-1 tamamlandı. 23. dakikada 6 kişi kalan rakibine karşı 43. dakikada skoru eşitleyen Şahinbey Ampute Futbol Takımı, 50+5’inci dakikada kaydettiği golle de sahadan 3-2 galip ayrıldı. Şahinbey Ampute Futbol Takımı, 2021’den sonra bir kez daha kupanın sahibi oldu.

NAMAĞLUP ŞAMPİYON

Şahinbey Ampute Futbol Takımı, İspanya’da düzenlenen EAFF Champions League 2023 karşılaşmalarının ilk maçında İrlanda’nın Bohemians takımını 7-1, ikinci maçında Paris FC’yi 11-0, üçüncü maçında da Portsmouth takımını 5-0 yendi. Şahinbey Ampute Futbol Takımı, 3’te 3 yaparak B Grubunu lider tamamladı ve yarı finale yükseldi. Mavi-beyazlılar yarı finalde Sporting AMP takımını da 3-0 yenerek finale yükseldi. Şampiyonlar Ligi’ndeki maçlarını kayıpsız kapatan Şahinbey Ampute Futbol Takımı, Polonya’nın Wisla Krakow ekibiyle final de karşı karşıya geldi. Karşılaşmayı 3-2 yenen Şahinbey Ampute Futbol Takımı Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu.

*

*

*

HOŞGÖR MAHALLESİ ADI NEREDEN GELİYOR.

1950’lı yıllarda Gaziantep çevresi bağlık bahçeliktir. Şehrin geçimi esas olarak tarıma dayalıdır.

O yıllarda şehir savaşın enkazından kurtulmaya, yaralarını sarmaya çalışırken, köyden de şehre doğru yavaş yavaş göç başlamıştır.

O senelerde şehrin batısında; Kozanlı, Eyüpoğlu, Bey mahallesi, Kırkayak, Akyol ve Tepebaşı nüfusun en yoğun mahalleleridir.

Daha sonraki yıllarda bu mahalleler arasına Hoşgör de dahil olur.

Hoşgör mahallesi ismi nereden gelmektedir?

Bugünkü Hoşgör, Kuran kursu ve Camiinin olduğu mevki; “Antep insanının deyimiyle “it kuzlamaz” denilen cinsten kıraç, toprak, derinliği olmayan, verimsiz arazilerdi. Daha kötüsü Fransızlar ve Ermeniler yenilip istila ve işgal ettikleri kenti boşaltırken yolları üzerindeki ağaçları yakmış, yıkmış ve gerilerinde insanların yiyeceği bile kalmasın diye hainlik ederek gitmişlerdi. “Birkaç küçük bağ evi dışında herhangi bir yapı göze çarpmazdı.

1950’li yıllarda Akyol Mahallesi Körükçü Hafız sokakta oturan Kara Maemet (Mehmet Kıroğlu) yaşadığı çevreden sıkılır. Kalkar, bugünkü Hoşgör Camisi yanındaki arazisine bir ev yapar, oraya taşınır.

Kara Mehmet bir müddet sonra şehirden uzakta komşusuz, tek hane, tek başına yaşamaktan sıkılır. Akyol Mahallesindeki eski komşularını, yakın dostlarını yanına gelip yerleşmeleri hususunda ikna etmeye çalışır. Nihayetinde birkaç kişiyi de taşınmaya razı olur. Onlar da Kara Mehmet’in evinin yanına gelir, birer kaçak ev yapar, yerleşirler.

Kara Maemet ’ten sonra bu alana gelip ilk yerleşenler; Berber Ali, Zemgeli Memik Çavuş, Karadinekli Kara Mehmet (Kamay) ve Sığındı ailesinden birileridir.

Bu şahıslar evlerini yapıp buraya yerleşince bu alana olan ilgi daha da artar. Ancak yapılan bu evler kaçak ve imar dışı yapılardır. Gecekonduların çoğalması, mahallenin büyümeye başlaması belediyenin dikkatini çekmeye başlar. Belediye gecekondu yapımını önlemek için bir takım ek tedbirler alır ve mahallede zabıta kontrollerini sıklaştırır, kaçak yapılaşmayı engellemeye çalışmaları artar.

Halkın gecekondu yapma işi zorlaşınca semtin söz sahibelerinden üç beş kişi belediye yetkililerine gider; “burada  ev yapanların genelde fakir, yoksul, emekleri ile geçinen, başlarını sokacak evleri olmayan insanların olduklarını, “hoş görmeleri, daha müsamahakâr davranmaları” hususunda ricacı olurlar.  Hoşgörün derler.

Her defasında da “Hoşgör” sözcüğü tekrarlanır. Dillere pelesenk olur, kulaklara yer eder.

Belediye de o dönemde bir takım siyasi, sosyal ve ekonomik kaygılarla kaçak yapılaşmayı görmezden gelirken. Yapılaşma hızla artar, neticesinde zamanla bir mahalle doğar.

Hoşgör ismi resmen kabul görmeden önce halk nezdinde “Hoşgör”    kabul görür ve bu semti tarif edilirken; “Hoşgör “sözcüğü kullanılır.

Belediye yetkilileri de bu alana giderken; “Hoşgör’e “gidiyoruz,” Hoşgör’den geliyoruz” demeye, başlarlar.

Menderes iktidarı döneminde de gecekondulara hisseli tapu verilmesi söz konusu olunca da 1960’larda önce” Kozanlı” olan mevkiinin adı değiştirilir, “Hoşgör” olarak tapu kayıtlarına geçer.

“Hoşgör “mahallesinin adı önceleri mahalleliye hoşgörülü olunmasını tavsiye bir sözcük iken, daha sonraki süreçte mahallenin adı “Hoşgör” olup çıkar.

Hoşgör Mahallesi daha sonraki yıllarda Gaziantep çevre ilçe ve köylerinden göçenlerin cazibe merkezi haline gelirken, mahalle büyür, yakın tarihlerde de Hoşgör mahallesinden yeni mahalleler doğar. Hoşgör bugün bir mahalle isimi olmaktan çok bir semt olarak hafızalara kazınır.

Yazan:Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş

Fotoğraf.: Hoşgör meydanı

Kaynak: Mehmet Kara…Ökkeş Kıroğlu

NOT:BU YAZI KAYNAK GÖSTERİLMEDEN PAYLAŞILAMAZ.

*

*

”KEYFİYE NEDİR?”

Türkistan’da başlayan kuraklık ve kıtlıktan dolayı ecdadımız Türkistan’dan (Orta Asya) Anadolu’ya doğru göç etmeye başladıklarında

yolda önceden gidenlerin, sonradan gelenleri, sonradan gelenlerin önceden gidenleri tanıyabilmeleri için Türk Boylarının Aksakallı Beyleri gittikleri yerlerde yigitlerin birbirleriyle olan iletişimin kopmaması ve gittikleri yerlerde birbirilerini tanımak maksadıyla ortak bir parolanın olması gerektiği fikrine varırlar.

Yine bir yaz günü Oğuz Beyleri çadırlarında oturup bu konuyu görüşürken hafiften yaz yağmuru yağmaya başlar.

Biraz yağdıktan sonra yağmur diner ve arkasından çok ihtişamlı bir gökkuşağı doğar.

Yaşlı aksakallılarımızdan birisi o ihtişamlı gökkuşağını fark eder ve “parolamız gökyüzündeki bu rengârenk gökkuşağının renkleri olsun” önerisini aksakallı meclisine sunar.

Öneri Oğuz Beyleri tarafından da uygun görülür ve parola gökkuşağındaki renkler olarak kabul edilir.

 Aksakallılardan birisi parola olarak belirledikleri gökkuşağındaki renklere bir de anlam verilmesi gerektiğini söyler.

Aksakallı meclisinde oturan Oğuz Beyleri de gökkuşağındaki her renge Türk kültürünü ve Töresini de göz önüne alarak ortak bir kararla şu anlamları verirler:

Beyaz renk: Duruluk, sadelik ve temizlik Barış

Yeşil renk: ağaç  dikme ormanı koruma

Evren ve doğa, inanç

Mor renk: Hoşgörü, affedicilik, sevgi ve sonsuzluk,sadakat

Kırmızı renk: Türklük ve Bağımsızlık

Sarı renk: devlet kurma

Aş,İş, bolluk, bereket.

Sonra Oğuz hatunlarından gökkuşağında bulunan renklerden kumaşlar dokumaları istenir.

Hatunlar, renk renk keyfiye kumaşlarını dokuyup hazır ederler.

Oğuz Beyleri tarafından bu kumaşlar göç eden

Yiğitlere, Türk boylarına verilir;

  Bu mirası Oğuz boyları çadırlarının başına gerekse boyunlarında asırlar boyu taşırlar.

Yüzyıllar süren göç müddetince,

yolda birbirlerinin bu renklerden yapılan keyfiyeleri omuzlarda gören karındaşlar,

karşılaşmada  keyif verir.

Yörük Türkmenlerin birbirlerini

tanımaya vesile olan keyfiyeyi

bir kültür olarak asırlardır yaşar ve yaşatırlar, dağıtırlar.