Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 14.09.2023 e gazete

admin | 13 Eylül 2023 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 14.09.2023 e gazete

HABER METNİ:

HAZİNE VE MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK : EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ DEZENFLASYON

GEÇMİŞTE BAŞARDIK, YİNE BAŞARACAĞIZ

Hazine Ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek NTV televizyonunda katıldığı  bir programda en önemli sorunların başında gelen ve mücadele konusunun dezenflasyon olduğunu vurguladı. Şimşek 2026 nın sonunda hedeflerinin enflasyonu tek haneye düşürebilmek olduğunu ifade etti.

PROGRAMIN İKİNCİ BİLEŞENİ BİZİM AÇIMIZDAN TABİİ Kİ MALİYE POLİTİKASI YANİ MALİ DİSİPLİN

Şimşek şu açıklamalarda bulundu;”Esas itibariyle bizim bir programımız var. Evet. Müsaade ederseniz program çerçevesinde çok basit bir şekilde anlatmak istiyorum. Aslında programın üç temel bileşeni var. Bunlardan bir tanesi ülkemizin karşı karşıya olduğu en önemli makro ekonomik sorunlarından biriyle mücadele konusu. Yani dezenflasyon. Evet. En önemli hedefimiz. Yani birincil önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Evet. Tabii ki makro finansal istikrarı sağlamak  bütüncül bir yaklaşım var. Ama fiyat istikrarı bunun en önemli bileşenidir. Dolayısıyla enflasyonu tekrar üç yılın sonunda 2026 nın sonunda hedefimiz tek haneye düşürebilmek. Bu zorlu bir süreç.

 Ama mümkün. Geçmişte başardık, yine başaracağız. Yani çok net olarak ortaya koymak istiyorum. Programın ikinci bileşeni bizim açımızdan tabii ki maliye politikası yani mali disiplin Şimdi AK Parti hükümetlerinin en güçlü tarafı geçmişte maliye politikasının bir çıpa görevi yapmış olması. Yani bütçe açıklarını düşük tutuyoruz ve bunun sayesinde milletimize hizmet eser, yatırım odaklı bütçeler sunduk.

Ve gerçekten de ülkemiz birçok alanda önemli ilerlemeler kaydetti. Dolayısıyla tabii ki önümüzdeki üç seneye baktığınız zaman gerek depremin etkisiyle gerekse geçmişte aldığımız birtakım kararların etkisiyle EYT gibi. bütçede bir miktar bozulma var. Fakat bizim hedefimiz Burada da önemli bir hedefimiz var. Ve kurala dayalı gideceğiz. Hedefimiz aslında bütçe açığını deprem hariç yüzde üçün altına çekmek. Yüzde üçün sihirli hangi boyutu var diye sorarsanız Maastricht Kriterleri çerçevesinde yüzde üçün altında  bir bütçe açığı ve tabii bizim şu anda borcun milli gelire oranı nispeten düşük. yüzde otuz iki civarında. bunun da hiçbir şekilde tabii ideal olarak tabii Maastricht Kriterleri göre yüzde altmışın altında olması lazım ama biz yüzde kırkın altında tutmak istiyoruz. Dolayısıyla ikinci ayağı bütçe disiplinini güçlü bir şekilde tesis etmek. Zaten bu vardı.

 Geçici bir bozulma söz konusu. Burada depremin etkisi de büyük. O konulara girebiliriz. Evet. detaylarına. Evet. Ama esas olarak bir taraftan depremin yaralarını sararken bir taraftan da bütçe disiplini tekrar tesis etmek.

 Yani bu da programın ikinci önemli bileşeni. Üçüncü önemli bileşeni yapısal dönüşüm. Yapısal reformlar. Tabii bunlar çok konuşulan şeyler. Ama şunu net bir şekilde söyleyeyim. Türkiye eğer rekabet gücünü arttıracaksa yani verimlilik üzerinden büyüyeceksen. Çünkü verimlilik artışı için reform yapmamız lazım. Evet. Yatırım yapmamız lazım.

 Dolayısıyla bir taraftan üretken alanlara yatırım yaparken bir taraftan da mevcut kaynakları daha verimli nasıl kullanırız?

 Işte buna yönelik çok ciddi bir reform, bir yapısal dönüşüm çabası olacak. Bunu da geçmişte olduğu gibi sadece bir metin olarak sunmadık bu programda. Takvimlendirdik. Evet. Yani hangi reformu Hangi önümüzdeki yıllarda, hangi çeyrekler itibariyle yapacağımızı ortaya koyduk. Orada çok önemli bence hususlar var. Belki oturup bir sadece yapısal Dönüşümü bir programda konuşmamız gerekecek. Ama ben o o konuyu çok önemsiyorum. Neden? Çünkü gerçek anlamda kazanımlarımızı kalıcı hale getirecek olan yapısal dönüşümdür. Yapısal reformlardır.

Bu hem beklentileri olumlu etkiler hem de gerçekten kazanımları kalıcı hale getirir. Dolayısıyla programa baktığınız zaman programın yani bir dezenfilasyon ayağı var. Evet. Bir  mali disiplin ayağı var. Bir yapısal dönüşüm ayağı var. Tabii bunları destekleyecek bir de dış kaynak ayağı olacak”

*

“Üç aylık bir sürede ihracatçılarımıza günlük kredi limitini 10 kat artırdık. Bu, ihracatı önceliklendirme konusunda ne kadar ciddi olduğumuzu gösteriyor.

Kalıcı refah artışı için daha çok ihracat odaklı yatırım yapmamız gerekiyor. Orta vadede fiyat istikrarını sağlayarak şirketlerimizin küresel piyasalarda sermaye benzeri krediye erişimini sağlayacağız.”

“12 EYLÜL, SİYASAL İSLAM ÜZERİNDE OLUMLU BİR ETKİ YAPTI”

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, CRI Türk’te Özgür Özbakır’ın sunduğu “Akşam Raporu” programına konuk oldu ve 12 Eylül darbesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Gökçe’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Anarşi ortamı kesildi ve düzen sağlandı”

“12 Eylül darbesi olduğunda 13 yaşındaydım. Ailemin, asker yönetime el koyduğu için sevindiğini hatırlıyorum. Çocuk aklımla, durumun ciddiyetini tam anlayamamıştım. Sürecin devamında gözaltına alınanları, içeri atılanları, polislere yapılan ihbarları hatırlıyorum. 12 Eylül ile birlikte anarşi ortamı kesildi, olaylar durdu ve düzen sağlandı. Böyle olması da Türkiye’nin menfaatine.

“15 Temmuz’u yaptırmak isteyenlerin güdümünde olduğunu öğrendik”

1981’de askeri liseye gittim. Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) çalıştım. 2008’de emekli oldum ve şu an da akademik bir hayatın içerisindeyim. Daha sonraki çalışmalarımızda ve okumalarımızda, 12 Eylül askeri darbesinin aslında önceden planlanmış, Türkiye’yi hizaya getirmek amacıyla yaptırılan ve 15 Temmuz’u yaptırmak isteyenlerin güdümünde olan bir faaliyet olduğunu gördük.

12 Eylül’e giden süreçte neler yaşandı?

Dünya, 1971’deki petrol krizinin ardından modern liberal ekonomiden neoliberal politikalara geçiş yaptı. O dönem Türkiye’de de 12 Mart 1971 Türkiye Muhtırası’nı görürsünüz. Muhtıranın ardından Türk ekonomisi, modern liberal ekonomiyi uygulamaya devam etti ve neoliberal politikalara geçiş yapmadı. 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı ve Türk ordusu, ABD ve emperyalist ülkeler açısından söz dinlemeyen bir ülkenin ordusu oldu. Türkiye, ABD’nin sözünü dinlenmediği için çeşitli yaptırımlara maruz kaldı ve bir kaosun içine sürüklendi. Bir düğmeye basıldı ve bu düğmeye basılmasının sebebi, Türkiye’yi ele geçirme planlarına zemin hazırlamaktı. Maraş olayları ve Çorum olayları yaşandı, sağ sol çatışmaları alevlendi, hükümetler kurulamadı, sürekli çatışma ve kaos oldu. Gençler provoke edildi ve ileride yapılacak darbenin zemini hazırlandı. 1980’de alınan 24 Ocak Kararları ile birlikte Türkiye, neoliberal ekonomik sisteme eklemlenmek istedi ancak 24 Ocak Kararlarını uygulamak istemeyen bir hükümet vardı. Artık yeterince beklenilmişti ve darbenin yapılması gerekiyordu çünkü Türkiye, halen daha neoliberal politikalara bir türlü geçiş yapamıyordu. Darbe için her şey hazırdı ve 12 Eylül 1980’de beklenen darbe yapıldı.

“ABD, kendi çıkarları için siyasal  İslam’ı kullandı”

12 Eylül darbesi, siyasal İslam üzerinde olumlu bir etki yaptı çünkü ABD bunu istiyordu. ABD’nin 1957’de başlattığı Sovyetler Birliği’ni çevreleme politikası gereğince, oluşturulmak ve kullanılmak istenen bir siyasal İslam vardı. Oluşturulan siyasal İslam grupları, daha sonra Balkanlar’da ve Afganistan’da da kullanıldı. ABD, kendi politikalarını uygulamak amacıyla bu oluşumu ön plana çıkardı. Türkiye’de de yönetimi ele geçirdi ve radikal İslam’ı oluşturdu.

Siyasal İslam nasıl yapılandı?

O dönem TSK içerisinde ABD Harp Okulu’na giden ve ABD’de komando eğitimi alan subaylar, FETÖ’cü oldular. Bunu da, 15 Temmuz’da yaşadıklarımızdan sonra anladık. FETÖ yapılanması, 12 Eylül’den beri vardı. 1985’de Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun olanlar arasında yalnızca 1 kişi FETÖ mensubu oldu. Aynı yıl girdiğim Harp Okulu’na sivil kaynaktan gelen bir sürü arkadaşımız FETÖ mensubu oldu. Bizden gelen ve askeri lise kaynaklılar arasında FETÖ’cü yoktu. Askeri liselerde de 1983’ten itibaren başladı. Siyasal İslam, bu şekilde yapılandı. Önce, teşkilatın muhabere kısmını ele geçirdiler çünkü haberleşmeyi kontrol etmek istediler. Ardından istihbarat ve personel kısmını ele geçirdiler. Atamaları istedikleri gibi yaptılar. Yükseltmek istedikleri kişileri önemli görevlere atadılar. Bu yapılanma, ABD’nin desteği olmadan yapılamaz.

Tekrar darbe olur mu?

1980’den sonra tekrar darbe olmaz diyorduk, 2016’yı yaşadık. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra savaş olmaz dedik ancak her tarafta çatışma var. Her şey olabilir. FETÖ mensupları gerek silahlı kuvvetlerde, gerekse de bürokraside ve adliyede başka cemaatlere büründüler ve şu anda farklı yapılanmalar içerisinde kendilerini ifade ediyorlar. Yapılanmaları hala devam ediyor. Tamamen temizlenmiş değiller.”

*

ŞAHİNBEY BELEDİYESİ’NDEN EĞİTİME 80 MİLYONLUK İMZA PROTOKOLÜ

Eğitime önemli destekler sağlayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, bunlara bir yenisi daha ekleyerek, Vali Kemal Çeber ile birlikte 80 Milyonluk protokol imzaladı. İmzalanan protokolle YKS ve LGS’ye hazırlanan öğrencilere kaynak kitap desteği, okul öncesi eğitim seti ve boyama seti dağıtımı yapılacak.

Eğitime verdiği desteklerle Şahinbey İlçesi’ndeki başarı oranını artıran Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Şahinbey İlçe Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Milli Eğitim Müdürü Yasin Tepe ile birlikte 80 milyonluk yeni bir protokol imzaladı. İmzalanan protokol kapsamında öğrencilere 80 milyonluk destek sağlanacak.

ŞAHİNBEY BELEDİYESİ EĞİTİME ÖZEL BİR HASSASİYET GÖSTERİYOR

Gaziantep Valisi Kemal Çeber Şahinbey Belediyesi’nin eğitime önemli destekler sağladığını belirterek; “Eğitim, öğretmen ve öğrenci odaklı bir protokol için bir araya geldik. Son birkaç haftada bu konuda önemli çalışmalar yapılıyor ve bu çalışmalar bizleri memnun ediyor. Bu hafta itibariyle 680.000 civarında öğrencimiz 1.341 okulumuzda eğitim öğretime başladılar. Okullara yaptığımız ziyaretlerde öğrencilerin okullarını ne kadar özlediğini gördük. Özellikle okullarımızın etrafındaki iş yerlerini ve esnaf arkadaşları çok daha sık ziyaret ediyoruz. Okul ve öğrenci güvenliği konusunda daha hassas olacağız ve inşallah sorunsuz bir dönem geçireceğiz. Bu faaliyetler çerçevesinde beni en çok mutlu eden kurumlarımızın ve hayırsever iş adamlarımızın eğitim anlamındaki hassasiyetleri. Bu anlamda Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu özel bir hassasiyet gösteriyor. Bu kapsamda Şahinbey Belediye Başkanımızla üçüncü kez bir araya geliyoruz. Daha önce 200 milyon TL’lik burs verdi. Gaziantep’e geldiğim günden bu yana ne söylediysek bizleri kırmadı. Şahinbey bölgemizdeki okulların ihtiyaçları ile ilgili tüm taleplere olumlu cevap verdi. Dağıtılan boyama setlerinin ve eğitim setlerinin öğretmen ve öğrenci nezdinde karşılığı çok yüksek. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizde bu verilen desteklerden oldukça memnun. Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu eğitime ciddi kaynaklar aktarıyor. Eğitime gösterdiği hassasiyetten dolayı Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nu tebrik ediyorum” dedi.

Şahinbey İlçe Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ise Eğitime verdiği desteklerden dolayı Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’na ve ekibine teşekkür etti.

EĞİTİME YILLARDIR DESTEK OLUYORUZ

Eğitime verilen desteklerin karşılığını aldıklarını belirten Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu; “Okulların başladığı haftada öğrencilerimize önemli bir destek sağlamış olacağız. Şahinbey İlçemizde 300.000’e yakın öğrencimiz var. Yıllardan bu yana öğrencilerimize eğitim metaryallerine ulaşmaları konusunda ve kaynak kitaplar konusunda destek veriyoruz. Son üç yılda da verilen bu desteklerin meyvelerini toplamaya başladık. LGS’de Şahinbey İlçemiz lider duruma geldi. Başarının devam etmesi için 223.000 adet lise öğrencilerimize ve ortaokul son sınıf öğrencilerimize kaynak kitap dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Ana sınıfı ve ilkokul öğrencilerimize her yıl boyama seti dağıtıyoruz. Böylece bugüne kadar 606.000 boyama seti dağıtımı gerçekleştirmiş olacağız. Yine ana sınıflarımız için öğretmenlerimize öğretmen seti ve öğrencilerimize eğitim seti dağıtımı gerçekleştiriyoruz. İmzaladığımız protokolle 80 Milyonluk bir destek vermiş olacağız. Öğrencilerimize hayırlı uğurlu olsun bu anlamda bizlere destek veren Valimiz Kemal Çeber’e, Şahinbey Kaymakamımız Emin Taşçı’ya ve Milli Eğitim Müdürümüz Yasin Tepe’ye teşekkür ediyorum” dedi.

ÖZEL BİR PROTOKOL

Eğitime verilen desteklerin çok anlamlı olduğunu ifade eden Milli Eğitim Müdürü Yasin Tepe; “Özel bir protokol imzaladık. Okulların açıldığı haftada 8 ve12 sınıflar hem okul öncesi hem de 1. Sınıflar için Şahinbey Belediyemizin çok güzel bir hizmeti olacak. Okul öncesi öğrencilerimize ve birinci sınıflara boyama seti ve öğretmenlerde dahil eğitim setleri hediye edilirken 8. ve 12. Sınıflara da set halinde hazırlık kitapları verilecek. Verilen desteklerden dolayı başta Valimiz Kemal Çeber’e, Şahinbey Kaymakamımız Emin Taşçı’ya ve Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ediyorum” dedi.

0

0

0

-GSO-MEM, BÖLGE SANAYİMİZİN ÇÖZÜM MERKEZİ OLARAK HİZMET VERİYOR

-GSO-MEM YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ CAN KOÇAK:

“SEKTÖRLERE YÖNELİK ÖRNEK VE ÖNCÜ PROJELER HAYATA GEÇİRİYOR, FİRMALARIMIZA VE KURSİYERLERİMİZE İSTİHDAM OLANAKLARI SAĞLIYORUZ”

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Gaziantep Sanayi Odası Mesleki Eğitim Merkezi (GSO-MEM) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Koçak, GSO-MEM’de sektörlere yönelik örnek ve öncü projelerin hayata geçirildiğini, Gaziantep sanayisini geleceğe hazırlayan çalışmalar yürütüldüğünü ve bunun yanında nitelikli istihdam olanakları sağlandığını söyledi.

GSO-MEM’de kent ve bölge sanayisi ile iş birliği içinde nitelikli istihdam oranlarının artırılması hedefiyle önemli projeler yürütüldüğünü ifade eden Koçak, GSO-MEM’in ihtiyaç duyulan meslek kollarında düzenli eğitimler vererek işletmelerin kalifiye personel sorunlarına çözüm üretmek, firmaları birçok konuda bilgilendirmek ve danışmanlık yaparak gelişimlerine katkı sağlamak gibi önemli misyonlar üstlendiğini kaydetti.

Gaziantep Sanayi Odası ve BM Dünya Gıda Programı (WFP) ortaklığında başlatılan Mesleki Eğitim ve İstihdam Projesine değinen Koçak, şunları kaydetti:

“Projemiz kapsamında; Gaziantep sanayisinin ihtiyaç duyduğu kalifiye personel taleplerini karşılamak amacıyla; kaynakçılık, makine bakım, triko örgü, konfeksiyon, dış ticaret ve ambalaj paketleme alanlarında mesleki eğitimler veriyoruz. Ayrıca bu yıl hayata geçirdiğimiz 11 modül ve 180 saatlik İnsan Kaynakları Uzmanlık Programı ile bu alanda kariyer yapmak isteyen, mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmek isteyen bireylere önemli bir fırsat sunduklarını ve mühendisler, teknikerler, teknisyenler, CNC bilgisayarlı makine imalatı operatörleri ile bu sektörde çalışmak isteyenlere yönelik Solidworks Uzmanlık Programımızı hayata geçirdik. Bunların yani sıra Odamız, Amerikan Şirketler Derneği Türkiye (AmCham) ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü ortaklığı ile “Amcham Dijital Academy Projesi’ni başlattık. Proje kapsamında; üniversitelerin mühendislik bölümlerinden mezun olmuş ve bilgi teknolojileri, dijitalleşme gibi alanlara ilgisi olan katılımcılara Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde görev yapan akademisyenler ve konusunda uzman profesyoneller tarafından eğitimler online olarak veriliyor.”

GSO-MEM bünyesinde çalışmalarını sürdüren “Tanıtım Birimi” ile firmaların ihtiyacı olan eğitim, istihdam, danışmanlık ve belgelendirme konularında firmalardan talepler toplanarak, merkezde firmaların ihtiyaç ve isteklerine yönelik gerekli çalışmaların yapıldığını söyleyen Koçak, “Yine önümüzdeki dönemde yönetim sistemleri konusunda firmalarımızın kurumsal kapasitelerini geliştirmek amacı ile bir dizi eğitim programı planlıyoruz. ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 55001 Enerji Yönetim Sistemi, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, ve ISO 22301İş Sürekliliği Yönetim Sistemi vb. bir çok yönetim sisteminin standart ve uygulama eğitimleri ile firmalarımız ve çalışanlarını geliştirmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönem gerçekleştireceğimiz “Yönetim Sistemleri Uzmanlık Eğitim Programı” ile firmalarımız bünyesinde yönetim sistemlerinin takibi, uygulaması ve geliştirilmesine yönelik kalifiye personellerin yetiştirilmesini amaçlıyoruz” dedi.

GSOMEM’in bir eğitim merkezi olmasının yanında firmalara yönelik danışmanlık faaliyetleri ile de ön plana çıktığını kaydeden Koçak, “GSOMEM, özellikle İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Yapılanma, Yeşil Dönüşüm, Karbon Ayak İzi ve Su Ayak İzi hesaplanması, bunun yanında doğrulama süreçlerine yönlendirme, Yönetim Sistemlerinin Kurulumu ve Belgelendirme Süreçleri gibi birçok konuda uzman kadrosu ile firmalarımıza destek vermektedir. Öte yandan bölgenin tek ve en büyük eğitim ve danışmanlık merkezi olarak GSOMEM, yalnızca ilimiz için değil komşu illerimiz için de bir çözüm merkezi olarak konumlanmış durumdadır. Özellikle 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinin ardından hızlı bir şekilde aksiyon alan GSO-MEM, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile birlikte “Deprem Bölgesi Üretim Sektörü Araştırma ve Analiz” çalışmasını hayata geçirerek, bölgenin ve özellikle bölge sanayisinin hızlı bir şekilde toparlanmasına yönelik kısa, orta ve uzun vadede bölgede gerçekleştirilmesi gereken eylem ve projeleri içeren geniş çaplı bir rapor hazırlamış ve ilgili tüm paydaşları ile paylaşmıştır. GSOMEM olarak sektörlere yönelik örnek ve öncü projeler hayata geçirmeye, sanayicilerimizin ihtiyacı olan kalifiye personel ihtiyacının giderilmesine, danışmanlık süreçleri ile firmalarımızın gelişim süreçlerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

*

SANKO OKULLARI YENİ ÖĞRETİM YILINA CUMHURİYETİN 100. YILI COŞKUSUYLA “MERHABA” DEDİ

SANKO Okulları, 2023-2024 eğitim öğretim dönemine, Cumhuriyetin 100’üncü yılına yakışır biçimde yaptığı coşkulu bir törenle başladı.

SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her geçen yıl daha da güçlenen eğitim kadromuz, gelişen fiziki ortamlarımız ve güncellenen eğitim uygulamalarımızla birlikte 2023-2024 eğitim öğretim yılına hazırız” dedi.

 “Anne ve babaları tarafından okulumuza emanet edilen sevgili öğrencilerimizi, çağdaş bir eğitim anlayışıyla yetiştirip dünyaya hazırlayacağımıza söz veriyoruz” diyen Asyalı, şunları kaydetti:

 “Velilerimizin okulumuza duyduğu güven bizi onurlandırırken, aynı zamanda omuzlarımıza da büyük sorumluluk yüklüyor. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek, öğrencilerimize hak ettikleri en iyi eğitimi sunacağımıza söz veriyoruz. “

Her zaman öğrencilerinin yanında olacaklarına vurgu yapan Asyalı, şu sözlerle öğrencilerine seslendi:

 “Yeni bir yıla başlarken, bilmenizi isterim ki her birinizin çok yönlü gelişimini sağlamak için buradayız. Biliyoruz ki, siz istedikten sonra her zorluğun üstesinden gelir, her türlü başarıyı elde edebilirsiniz. Yeter ki gerçek bir amacınız olsun ve bu amaca ulaşmak için çok ama çok çalışın.

Biz daima yanınızda olacağız. Bir öğretmenin en mutlu olduğu an, öğrencilerinin hedeflerine ulaştığını görmek ve o başarıyı birlikte kutlayabilmektir. Unutmayın! biz size çok inanıyoruz, siz de kendinize çok güvenin.”

Cumhuriyetin 100’üncü yılını kutlamanın kendileri için anlatılmaz bir heyecan olduğunu ifade eden Asyalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Çünkü okulumuz kurulduğu ilk günden beri, Atatürk ilkelerini kendimize rehber yapıp yüreği vatan, bayrak, Cumhuriyet ve Atatürk sevgisiyle dolu gençler yetiştirdik ve yetiştirmeye de devam ediyoruz.

SANKO Okulları olarak, yıl içerisinde gerçekleştireceğimiz bir dizi tören ve etkinlikle, 100’üncü kuruluş yılında Cumhuriyetimizin temel değerlerine bağlılığımızı ve Atatürk sevgimizi pekiştireceğiz.

Yüreklerimizdeki Atatürk sevgisiyle, ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diye haykıracağız. Çünkü biliyoruz ki Cumhuriyet özgürlüktür ve özgürlüğümüzün güvencesi geleceğe yön verecek yüreği vatan sevgisiyle dolu öğrencilerimizdir. Siz var oldukça Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır.”

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı