FATMA ŞAHİN BRÜKSEL’DE ŞEHİRLEŞME VE DEPREM MASTER PLANINI ANLATTI(Video Haber)

FATMA ŞAHİN BRÜKSEL’DE ŞEHİRLEŞME VE DEPREM MASTER PLANINI ANLATTI(Video Haber)

MUTLAKA OECD’NİN BÜNYESİNDE ÖNLEYİCİ TEDBİRLERİN ALINMASI GEREK

Haber : Halil Eyyupoğlu

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin Brüksel’de Şampiyon Şehirlerin Başkanlarının da yer aldığı Brüksel Şehircilik Zirvesi’nde konuştu.

Şahin konuşmasında ;

11 ilde yaşanan Deprem’in hemen ardından sıcak yemek, barınma, çocuk, anne-bebek, kadınların ihtiyaçlarıyla ilgili yaptığımız çalışmaları,  Konut maliyetini ve sorununu çözmek için kurulan Gazikonut şirketini,Su yönetimi, temiz ve yeşil enerjiyi,atık yönetimi ile yüksek biyolojik arıtmaya geçiş sağlayıp, güneş enerjisi ile enerji ihtiyacının nasıl karşılandığını anlattı.

Şahin konuşmasında şu cümlelere yer verdi; “bizim Gaziantep’in 2 milyon nüfusu var. Suriye ve göç meselesinden dolayı yaklaşık  2 milyonluk şehrin beş yüz bin de mülteciyle 10 yıldır birlikte yaşıyoruz ve son altı Şubat’ta dünyanın en büyük kara depremini yaşadık.

Konut meselesi bizim için şu anda sizin söylemiş olduğunuz konu açısından çok daha önemli. Biz bunu yönetmek için bir taraftan Başkanımızın söylemiş olduğu üç maddeden hükümetle, devletle olan ilişkileri çok sıkı götürerek, bir taraftan devletin yapması gereken konutları ve yapması gereken altyapıyı beklerken diğer taraftan sürdürülebilir kalkınmanın artık yetmediği, şehirlerin dirençli olması ve şehirlerin kapsayıcı olması. Kimseyi geride bırakmadan sorunlarını çözme kapasitesine ulaşması en önemli belediye başkanlarının görevlerinden bir tanesi.

 O yüzden biz Gaziantep Büyükşehir olarak konut meselesini çözmek için bir şirket kurduk. Konuttaki en büyük giderlerden bir tanesi arsa maliyeti. Şehirlerde yeni arsayı üretmemiz gerekiyor arsa maliyeti, toplam maliyetin, bina maliyetinin yüzde otuz beşi, vatandaşa bir kooperatif kurmalarını, eğer o kooperatifi kurup geldiklerinde üç yıl içinde konutu kendileri yapabilirse, arsayı onlara en uygun şekilde verebileceğimizi, böylece konut maliyetini yüzde otuz aşağı düşürecek şekilde konut alınabileceğini, kira öder gibi konut olabileceğini ve sosyal konuta dönüşebileceğini gösteren yeni modeller geliştirdik. Çünkü aksi takdirde sabit gelirli birinin konut sahibi olması yüksek enflasyonda bir mucize. Ama bir taraftan da yaşam kalitesi açısından insanların konut ihtiyacını, barınma ihtiyacını giderecek umudunu kaybetmemesini sağlayacak modellere ihtiyacımız var. İşte o yüzden bugünkü bu toplantı iyi modeller ve doğru modeller için çok önemli bir tecrübe paylaşımı olarak görüyorum.

Diğer taraftan EBRD nin biz yeşil şehriyiz. 2014 de Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda imar master planı, ulaşım master planıyla birlikte iklim master planı yaptık. Havayı, suyu, toprağı, insanı koruyacak, ölçümlemeler yaptık. Ve kirletmeden, yaşam kalitesini arttıracak tedbirler aldık

 Bu tedbirlerin sonunda  Avrupa İmar Yatırım Bankası’nın da yeşil şehiri oldu. Özellikle bizim açımızdan çok önemliydi. Çünkü yapılan işin görülmüş olması ve takdir edilmiş olması.

 Özellikle temiz enerji, yeşil enerji çok önemli. Su yönetimi. Şu an dünyanın en büyük meselesi Brüksel’deyiz. Ben Brüksel’e onlarca kez geldim. Bu kadar sıcak bir Brüksel görmemiştim

Çok büyük bir küresel ısınmayla karşı karşıyayız. Ve bizim temiz enerjiyi belediyeler olarak, şehirler olarak çok daha güçlü kullanmamız gerekiyor. O yüzden biz bilişim A. Ş. Ve Enerji A. Ş. kurduk. Yüksek teknolojiyi kullanmamız, akıllı şehir olmamız ve temiz enerjiyi kullanarak enerji ihtiyacını gidermemiz gerekiyor. Bunu yaparken iki şeyi çok önemsiyoruz. Bir tanesi önleyici tedbir. Depremde de gördük ki bunlar bir sonuç, hastalık bir sonuç, göç bir sonuç, deprem bir sonuç, küresel ısınma bir sonuç.

 Koruyucu önleyici tedbirde yeterince yatırım yapmıyoruz. Koruyucu önleyici tedbir yeterince bir yatırım yapmayınca da sonucun maliyeti çok daha ağır, dünyaya maliyeti ve şehirleşmeye maliyeti çok daha ağır. O yüzden depremden dolayı aynı zamanda ben Türkiye Belediyeler Birliği Başkanıyken Japonya’yla deprem master planı, TÜBİTAK’ta deprem master planı yapmıştık. önleyici tedbirin aldığınız zaman maliyet gideri bile düşüyor. Yedi kat azalıyor.

 Bizim mutlaka OECD’nin bünyesinde önleyici tedbirlerin alınacak önlemlere ayrı bir başlık yapmalıyız. Bir de Bogota belediye başkanımız da dün söyledi. Sosyal politika  

Özellikle dezavantajlı grupların, çocuk, kadın, engelli ve yaşlıların güçlendirilmesi çok daha önemli hale geldi. Dolayısıyla bizim şu anda şehrimizde hamilelere günde bir bardak süt veriyoruz. Çalışan annelere kreş desteği veriyoruz.

Gençlere eğitimde fırsat eşitliği için sosyal destek eğitim desteği veriyoruz. Yaşlı bakım merkezi açıyoruz ve doğumdan ölüme tüm dezavantajlı gruplara bu sosyal destek verecek çalışmalar yapıyoruz.

OECD’nin bu bünyesini dünyadaki yaşanan sorunlar arasında çok önemli bir çözüm merkezi olarak görüyorum. Lamiye Hanım’a ve bütün genel sekreterimize, başkan yardımcılarımıza, bütün şampiyon başkanlarımıza, çok teşekkür ediyorum. Diğer fikirleri de yakinen takip edip bundan sonraki süreçte de şehirlerimize döndüğümüzde bizim açımızdan da çok ciddi çıkan sonuçların yol haritası olacağına inanıyorum.”