YILDIRIM: İHRACATTA 5.Cİ KENTİ OLARAK  ÖVÜNDÜĞÜMÜZ DÜNYA TİCARETİMİZ TEHLİKEDE

 YILDIRIM: İHRACATTA 5.Cİ KENTİ OLARAK  ÖVÜNDÜĞÜMÜZ DÜNYA TİCARETİMİZ TEHLİKEDE

KALİFİYE ELEMANLARIMIZIN DEPREM KORKULARI KULLANILMAK SURETİYLE  BAŞKA ŞEHİRLERE TRANSFER EDİLMEYE ÇALIŞILMASI, BİR AHLAKİ DEJENERASYONUN EN BÜYÜK ÖRNEĞİDİR

Bloomberg Tv nin sorularını yanıtlayan Gaziantep Ticaret odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım depremden etkilenen Gaziantep ve çevre illerinin ekonomik zorluklara girdiğini ifade ederek yeterli kalkınma desteği verilmez ise hem üretim hem de istidamın gerilemesinin ülke ekonomisine olumsuz yansıyacağını dile getirdi.

Yıldırım sözlerine şöyle devam etti; “Ticari boyutta bakarsak ekonomik, yıkıntı çok fazla. Küçük orta ölçekli esnafımızın tamamı bundan etkilendi. Gaziantep özelinde ise İslahiye ve Nurdağı’nda küçük esnafın bütün işyerleri yıkıldı. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Gaziantep merkezde de bu yıkım fazlasıyla hissediliyor. Ekonomik parçadan.. Çünkü Gaziantep merkez belki depremi çok fazla can kaybı olarak yaşamadıysa da organize sanayi bölgesinde makine kırılmaları, insan psikolojilerindeki korku ve işe gitmemeler küçük esnafın ticaretindeki aksamalar ziyadesiyle hissedilir vaziyette.

 Deprem bildiğiniz üzere bütün herkesi vurdu. Öncelikle depremin psikolojik yaralarının sarılması gerekiyor. Çünkü az buz bir yıkım yaşamadık. Herkeste bir korku var. Öğrenciler korkuyor, esnaf korkuyor, kadınlarımız korkuyor. Bunun sürdürülebilirliği yok. Bize bir şekilde bu korkunun atlatılması psikolojik desteklerin verilmesi. Özellikle de çocuklarımızın bu alanda çok sıkı bir psikolojik destek alması gerekiyor. Esnaf olarak baktığımızda ticaretimiz durdu, çok net ticaret durdu. Çünkü biz bölgeyle ticaret yapan bir iliz. İhracatta 5.ci kenti olarak  dünya ticaretimiz var ancak kendi etrafında hatta Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Malatya bu bölgede ticaretimiz vardı. Bizim bunlarla ilgili olan ticaretimizde duruş var. Buna rağmen de çalışmaya devam ediyoruz. Bölge insanlığının burada kalması bölge insanın kendi hayatını burada idame ettirebilmesi için de bu ticari hayat etmesi gerekiyor.

GAZİANTEP’İN İKİ İLÇESİ DİYE BANKALAR BİRLİĞİ’NİN TAVSİYE KARARI BANA GÖRE BİR HATAYDI

Bir kere ödemelerimiz ertelendi. Beş il ve Gaziantep’in iki ilçesi diye Bankalar Birliği’nin tavsiye kararı bana göre bir hataydı. Gaziantep’te resen direkt olarak bu ertelemenin içerisinde olması gerekiyordu. Ertelenen ve bütün iller için söylüyorum, bütün esnaflar için söylüyorum; 6 ay ertelenen ödemelerin altı ay sonra ödenebilme şansı maalesef şu an için yok. Bu bir gerçek. Onun için ne yapmak gerekiyor? 6 ay ertelenen bu aradaki kısım minimum 24 ayda vadelendirilmesi gerekiyordu. Çünkü ticaret yok. İnsanlar 9 ay sonra bunu ödeyebilmeleri çok zor.. Şansları sıfır defaten dile getirdik, getiriyoruz, raporlar hazırlıyoruz. Gaziantep Ticaret Odası olarak ekonomik durum analizleri yapıyoruz. röntgeni çekiyoruz bölgenin..

Bununla birlikte de tavsiyelerde bulunuyoruz. Umut diyor ki ses bulacaktır. Küçük orta büyüklükteki esnafın kredilerinin arttırılması gerekiyor. Faiz oranların çok daha düşük olması gerekiyor. Yeni KGF kredileri açıklandı ve kullandırılacak.

Bu bölge özel KGF açıklandı ve bu bölgeye pozitif bir ayrımcılık bekliyoruz. Şu anda krediler kullandırılıyor ama bu yeterli olmayacak. Çünkü bu bölge 2.ci Marmara Endüstri bölgesi gibi bir bölgede özellikle Gaziantep..

Gaziantep’in durması demek Türkiye’nin durması demek. Gaziantep Türkiye’nin sigortası..

Bölge eğer ki kalkındırılacaksa Gaziantep’ten başlayarak bir topyekün kalkınma sağlanması lazım ki buradaki istihdamın korunması, iskanın korunması gerekiyor…

Bildiğiniz üzere yapı stoğu belli ve sınırlı bir sayıda. Bununla birlikte de göçle birlikte kiralar arttı. Bu çok üzücü bir durum. Çünkü ahlaki dejenerasyonun ne kadar nasıl bir boyutta olduğunu görüyoruz. 5000₺ olan bir kilo 10000₺ oluyorsa bizde bir ahlak problemi vardır Maalesef bunu söylemekten utanç duyuyorum ama bu bir gerçek kiralar fırladı. Ev sahiplerinin burada vicdanlı olması gerekiyor. Aynı durumda bizim olmayacağımızın hiçbir garantisi yoktu. Göçe gelince, evet bölgede yıkım çok büyük. İnsanlar barınabileceği çocuğunun okuluna gönderebileceği, çocuğunun eğitimini verebileceği illere kayıyor. Bu bir noktada elbette ki kucak birlikte saracağız ama mevcut bölgenin de boşalması ya da iskansızlaşması apayrı bir sorun teşkil ediyor. Buradaki bir başka konuda diğer şehirlerden bizim beyaz yaka olarak tabir ettiğimiz kalifiye elemanlarımızın deprem korkuları kullanılmak suretiyle de başka şehirlere transfer edilmeye çalışılması, bu da ayrıca bir ahlaki dejenerasyonun en büyük örneğidir. Bu bölge hayat ayakta kalırsa çalışırsa Türkiye kalkınacak. Bugün tek başına bir Denizli’nin tekstil bölgesi olma şansı yok. Bir Bursa’nın tekstil bölgesi olma şansı yok. Gaziantep ve bölge iller ayaktaysa Türkiye topyekün kalkınır. Aksi takdirde  kalkınma bile denmez ki güdük kalacaktır. Onun için bölge insanımızın bölgede istihdam edilmesi bir an önce yaralarını sarılıp top yükün, bir kalkınma hamlesiyle yapı stoğunun güçlendirilmesiyle bu bölgenin tekrar canlanması gerekiyor”