Hoşgeldiniz  

BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE AHİLİK (Halil Eyyupoğlu- Köşe yazısı)

admin | 16 Eylül 2021 | Gündem, HALİL EYYUPOĞLU Köşe Yazısı, Köşe Yazıları, Kültür Sanat, Tüm Manşetler


admin
oeyyupoglu1@gmail.com

LA FETA İLLA ALİ LA SEYFE İLLA ZÜLFİKAR

BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE AHİLİK

Aleviliği tanımadan Ahiliği tanımlamak mümkün değil. Şimdi diyeceksiniz ki; ne alaka?

Alevilik Allah-Muhammed- Ali kavramı içerisinde şekillenir. Ehlibeyt sevgisiyle sürer.

13. yılda başlayan Ahiliğin kelime anlamının özünde kardeşlik ve cömertlik var. Ahi kavramı Anadolu’ya has bir tanım. Anadolu İslamlaşmadan önceki halinde ve İslam dünyasında veya Arap dünyasında  Fütüvvet ile aynı kavramı içerir. Yani bu iki kavram birbirini zenginleştiren ana unsurdur.

Fütüvvet veya Ahilik diğer yandan bir medeniyetin mayasıdır.

Fütüvveti tanımlarken şöyle bir dizin izleyelim;  FETA  yiğit demek. Sadece güçlü anlamından çok buradaki güç kavramı düşenin elinden tutan,  yoksula yardım eden, zalimin karşısında mazlumun yanında yer alan bir kahramanlık örgütüdür.

Yani hem “Feta” hem de Ahi kavramı yani kardeş anlamıyla örtüşür ve burada Hz. Ali ile bütünleşir.

Feta özünde  Az. Ali üzerinden şekillenen bir anlayış…Günümüz Aleviliğinde özellikle duvarlarda Hz.Ali fotoğrafıyla beraber Zülfikar resmi asılır ve şu yazar;

”ALİ’DEN BAŞKA ER, ZÜLFİKARDAN BAŞKA KILIÇ YOKTUR.”

LA FETA İLLA ALİ LA SEYFE İLLA ZÜLFİKAR

Bu ahilik içerisinde de önemli.

Bu kavram Hz. Ali İle Hz.Muhammed in kardeşliği üzerinde .Yalnız Hz. Muhammed  Hz.Ali ile manevi kardeş olarak algılansa dahi bağ olarak Hz. Ali Hz. Muhammedin damadı olmakla kalmayıp;

Aynı zamanda gelenek de de “peygamber nurunu hatta miraçta Cebrail Aleyselam’ın Hz. Peygambere giydirdiği” rivayet edilen edilen bu hırkayı Hz. Ali vasıtasıyla Nasır’a kadar gelen bir süreçte devam ettirildiğine  inanılır.

Bu nedenle Hz. Alinin etkisi burada çok önemlidir.

Ahiliğin yani Fütüvvetliğin Anadolu’ya yansıması ise Türk dünyasında “Alp”lik yani” akı”lıkla bütünleşir.

Anadolu Ahiliğini ortaya çıkaran Ahi Evran Veli..1071 yılında Güney Azerbaycan’da Hoy’da doğmuş,  Ahmed Yesevi nin talebeleri tarafından  yetiştirilen biri.

Bağdat’ta sonradan kayın pederi olacak olan Evhadüddin Kirmani ile tanışıyor. Ahi Evran Fütüvvet teşkilatını ve ahiliğin temelini burada atıyor.

Fütüvvet yani Ahilik Kuran ayetleri ile bütünsellik sağladığı gibi temel kavramlarından  birincisi adil olmayı ve  iyiliği emreder. Herkese din ırk ayrımı yapmadan iyilik yapacaksınız. Bir Ahinin gündüz akşama kadar çalışıp akşamda kazandığını  paylaşmak gibi bir yapısı da var. Müminler kardeştir ilkesi ise yarenlik ile bütünleşir. Alevilikte ise  bu kardeşlik müsahiplik olarak tanımlanır. Musahibi olmayan Alevi ikrarında bulunamaz.

Daha da açarsak; Hicret sırasında Hz. Peygambere yapılacak bir suikast haberini aldıklarında Hz.Peygamber’in 16 yaşında bir çocuk iken yatağına girerek suikast düzenleneceğini bile bile kendisini peygamber için feda etmiş birisi. Yani Hz. Ali. Hz. Muhammed’e koşulsuz bağlı. Yani burada bunun anlamı müsahiplik , kardeşin kardeşe şartsız teslimiyetidir. Bu nedenle musahip olmadan yola girilmez.

Hz. Muhammed’in “ ben ilim şehriyim Ali’de bu şehrin kapısıdır” demesi önemlidir. Hz Ali’yi bizler kahramanlıklarıyla biliriz.

“Zülfikar”ın iki ucu vardır Bir ucu İlim bir ucu adalettir.

Öz olarak  Arap dünyasında FETA, Türk dünyasında Anadolu’da  Ahilik vazgeçilmezimizdir.

Devamı yarın. Ahilikle ilgili Bilinmeyenleri yazacağız..

650 YILLIK AHİ İCAZETNAMESİ GAZİANTEP’TE

Ahi Evran Veli Fütüvvet esaslarını ana ilke kabul etmiş özü Kuran’a dayalı, merkezi Kırşehir olmak üzere teşkilatlanmayı başlatmıştır. Ahi Evran’ın neden Kırşehir’i seçtiğine gelince Kırşehir bir Türkmen yurdudur. Türkmen Kültürünün merkeziydi. Buradan bir yazı dilini çok iyi kullanan Aşık Paşa çıkmıştır. Osmanlı’nın kuruluşuna temel harç koyan Şey Edibali de Kırşehir’den çıkmıştır. Yani Fars  dilinin kullanıldığı o dönem Konya’nın karşısında Türk dilinin kullanıldığı şehir de Kırşehir’dir. Türkmenlerin ağırlıklı oturduğu yer olduğu için Ahi Evran Kırşehir’de ahilik örgütlenmesini başlatmıştır.

Asıl şekillenme Caferi Sadık Buyruğu esas alınarak yapılmış.

Geçmişten günümüze Alevilik hiç kuşkusuz edep ve erkanı 12 İmamlardan alır ve yaşamsal bütün uygulamalar 12 imamlardan  olan İmam Cafer Sadık buyruğuna göre yapılır.

Ahiliği biraz daha kavradığımızda İmam Hanefi ‘de Türkmen olup İmam Cafer Sadık talebesidir. İmam Cafer Sadık’a bağlılığı, ehlibeyte bağlılığı nedeniyle öldürülmüştür.

Bugün İmam Hanefi adıyla Türkiye’de Hanefi mezhebi oluşturulmuş ama şu andaki mezhep yapılanması ile İmam Hanife özünde Caferi Sadık’a bağlıdır.

Anadolu’daki Mezhep ayrılığı biraz daha bu yönde incelendiğinde bu ayrılıkçı yapının inanç yapısında olmadığını görürüz. Yani Türkieye’deki Alevi ve Sünninin merkezinde Caferi sadık vardır.

Alevi cemlerinde şed kuşanmasının Ahilik te de uygulanmasını Prof.Dr. Saffet Sarıkaya   şöyle açıklar; Hz. Adem Hz. Nuh Hz. Muhammed (as)‟dan çeşitli vesilelerle bahsedilir. Yine Hz. Muhammed‟in belinin bağlanması esnasında Hz. Ali (kv),Abdullah b. Mes„ûd (ra) ve Selman-ı Fârisî(ra)‟nin bulundukları zikredilir. Hz. Ali‟nin Selman-ı Fârisî, Kanber, ve Süheyl‟in* belini bağladığı; Selman‟ın da on dört kişinin belini bağladığı ifade edilerek bunlar sayılır hepsinin on yedi kemer-beste oldukları belirtilir.

Selman‟ın yapılan helvadan paylarını vermek üzere Fatıma, Hasan ve Hüseyin‟e gönderildiği; yine fütüvveti haber vermek üzere Selman‟ın Medine‟ye, Süheyl‟in Rûm‟a, Seyf‟in Yemen‟e ve Zü‟n-nûn‟un Mısıra gönderildiği açıklanır.

ALEVİ VE SUNNİLİĞİN BİLEŞKESİ AHİLİK

Ahiliği biraz daha kavradığımızda İmam Hanefi ‘de Türkmen olup İmam Cafer Sadık talebesidir. İmam Cafer Sadık’a bağlılığı, ehlibeyte bağlılığı nedeniyle öldürülmüştür.

Bugün İmam Hanefi adıyla Türkiye’de şu andaki mezhep yapılanmasıyla Hanefi mezhebi oluşturulmuş ama ile İmam Hanife özünde Caferi Sadık’a bağlıdır.

Anadolu’daki Mezhep ayrılığı biraz daha bu yönde incelendiğinde bu ayrılıkçı yapının inanç yapısına uyşmadığınıı görürüz. Yani Türkiye’deki Alevi ve Sünninin(Hanefi) merkezinde Caferi sadık vardır.

Ahi cemlerinin şekli ve şemali olduğu gibi alevi cemleri gibidir. Sadece semah yoktur. Hem Ahi cemi hem Alevi ceminin olmazsa olmazı öncelikle o yola ikrar verip girmek zorundasınız, cem erenleri yani cemde yer alanlardan helallik istemek zorandasınız ve bir musahip kardeş tutmak zorundasınız. Musahip yani kardeşin biri zengin olursa diğeri fakir ,Birisi bilgili,eğitimli ise diğeri eğitimsiz yani iki farklı yaşam tarzının dengelenmesi esas alınmakta. Şed yani kuşak bağlama önemli bir unsurdur. Bu kural ahiliğinde vaz geçilmez kuralıdır.

 Bu gelenek bugün düğünlerde erkek kardeşin gelin kardeşine kemer şed bağlama geleneği ile devam etmektedir.

Alevi cemleri sadece ibadet edilen mekan değil, “dar” a durma yani sorgulama yeridir. Cemi yöneten dede yada baba cem erenlerinden görüş, destur alarak karar verirler. Ahi cemleri de aynı şekildedir. Ahi baba cemi yönetir, esnaf ileri gelenleri cemde sorgular buna “dar” a çıkma denir , karar verir,yanlış yapan “düşkün” ilan edilir.

Anadolu Aleviliği ile Hanefiliğin özü aynı ama daha sonraları Osmanlı padişahlarının iktidarda meşru bir zemin kazanmak için şeyhülislamların fetvalarıyla dini güçlerini pekiştirmişler ve ibadetlerini de namaz şeklinde uygulamaktadırlar. Belirli farklar ile  bunun adına da Hanefilik ve Sünnilik denmiş.

Ahi Evran’ın ölümünden sonra Ahi Evran’ın eşi Kadıncık Ana  yalnız kalmamak adına kendine yakın gördüğü Hacı Bektaş Veli Tekkesine yerleşmiş hayatını burada devam ettirmiş ve burada hayata gözlerini yummuştur.

Her ne kadar dün ve önceki günler yazdığımız gibi Ahilik Kırşehir’de doğmuş olsa bile en önemli merkezlerinden biri de esnaf-ahi loncasının önemli merkezlerinden biri de Gaziantep’tir. Dede ve baba adı altında çok sayıda türbenin Gaziantep’te bulunması tesadüf değildir

AHİ EVRAN’IN EŞİ KADINCIK ANA TÜRBESİNDEYİZ

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı