Hoşgeldiniz  

SADECE ORMANLARIMIZI YAKMADILAR, YÖRÜK KÜLTÜRÜMÜZÜ DE YAKTILAR( Halil Eyyupoğlu- Köşe Yazısı)

admin | 01 Ağustos 2021 | HALİL EYYUPOĞLU Köşe Yazısı, Tüm Manşetler A- A+

SADECE ORMANLARIMIZI YAKMADILAR, YÖRÜK KÜLTÜRÜMÜZÜ DE YAKTILAR( Halil Eyyupoğlu- Köşe Yazısı)

SADECE ORMANLARIMIZI YAKMADILAR

YÖRÜK KÜLTÜRÜMÜZÜ DE YAKTILAR

Hiç Hatay’dan, Gavurdağı’ndan, Kozan’dan Toroslara oradan Silifke, Aydıncık, Mut, Manavgat’tan Antalya’ya, Muğla’ya, Muğla’dan Didim’e , Aydın’a, Manisa’ya kadar uzanan bu yaşam hattını bilir misiniz?

Bin yıl öncesinden Ortaasya’dan bir göçebe olarak gelen ve  batıya doğru seyreden Yörük Türkmenler, Tahtacılar bu ormanların bekçileriydi.

Karakeçililer, Karakoyunlular, Sarıkeçililer, Karaca Koyunlular…

Haber bültenleri sürekli ormandan başlayan yangının yerleşim merkezine gelmesindeki facia olasılıklarını hep haber yaptılar.

Oysa o ormanın içerisinde binler Yörük köyleri ve yaylalardaki çadırları hayvanları, aileleri vardı.

Sanki yangın kendileri için bir manzara görüntüsü ve bu görüntüye rakılarını “şerefe” kaldıran kimi tatilcilere hala bakınca içim ürperiyor..

Facia yalnız ormanların yanması değil, o Yörük köylerinde ateşin ortasında kalan Yörükler..

Bir acımız da  Yörük Türkmenlerine pişkinlikle seyredilmesidir.

O dağlarda ormanda Türkiye’nin en fazla küçükbaş hayvanlarının beslendiğini biliyor musunuz. O köyler ki saflığın, insanlığın türkülerle pekiştiği köyler…

Tatil sitelerinden canını kurtarmak için kaçanlar o Yörüklerin canla başla yaşam alanları olan ormanlarını nasıl canları pahasına söndürmeye çalıştıklarını biliyor musunuz? Çünkü o ormanlar onların canları..

Son yıllarda ;

İmzamı atarım  ama şuan bile Yörükler hala dışlanıyor  1000 yıldır  göç güzergahında hiçbir  yangın dahi çıkmamış  ama  davarlar ormana zarar veriyor diye zorunlu göç yaptırıyorlar.

Ormana zarar veriyor diye yerlerinden yurtlarından sürülmeye çalışılan  bir ortamda ormanları yüzlerce yıl bekleyen bekçiliğini yapan yine onlardı.

Yangın bölgesine küreğiyle, kazmasıyla, traktörüyle, su bidonlarıyla ilaçlama makinelerine su doldurarak imanıyla koştular.

Memlekette orman kalmadı !

O güzelim insan kültür kümesi de yok oldu bu yangınlarla..

Kurtuluş Savaşı’nda cepheye mermi taşıyanların torunları, gururumuzsunuz!

Çanakkale’de son anda  tek top mermiyle düşmanı mağlup eden SEYİD ONBAŞI’DA BİR YÖRÜKTÜ..

Orman yangınına Çanakkale savaşını andırırcasına giden Yörük kadınları bu savaşın asıl kahramanları..

İyi ki varsınız..

O ormanları yeşertecek yine sizlersiniz..

Hiç Hatay’dan, Gavurdağı’ndan, Kozan’dan Toroslara oradan Silifke, Aydıncık, Mut, Manavgat’tan Antalya’ya, Muğla’ya, Muğla’dan Didim’e , Aydın’a, Manisa’ya kadar uzanan bu yaşam hattını bilir misiniz?

Bin yıl öncesinden Ortaasya’dan bir göçebe olarak gelen ve  batıya doğru seyreden Yörük Türkmenler, Tahtacılar bu ormanların bekçileriydi.

Karakeçililer, Karakoyunlular, Sarıkeçililer, Karaca Koyunlular…

Haber bültenleri sürekli ormandan başlayan yangının yerleşim merkezine gelmesindeki facia olasılıklarını hep haber yaptılar.

Oysa o ormanın içerisinde binler Yörük köyleri ve yaylalardaki çadırları hayvanları, aileleri vardı.

Sanki yangın kendileri için bir manzara görüntüsü ve bu görüntüye rakılarını “şerefe” kaldıran kimi tatilcilere hala bakınca içim ürperiyor..

Facia yalnız ormanların yanması değil, o Yörük köylerinde ateşin ortasında kalan Yörükler..

Bir acımız da  Yörük Türkmenlerine pişkinlikle seyredilmesidir.

O dağlarda ormanda Türkiye’nin en fazla küçükbaş hayvanlarının beslendiğini biliyor musunuz. O köyler ki saflığın, insanlığın türkülerle pekiştiği köyler…

Tatil sitelerinden canını kurtarmak için kaçanlar o Yörüklerin canla başla yaşam alanları olan ormanlarını nasıl canları pahasına söndürmeye çalıştıklarını biliyor musunuz? Çünkü o ormanlar onların canları..

Son yıllarda ;

İmzamı atarım  ama şuan bile Yörükler hala dışlanıyor  1000 yıldır  göç güzergahında hiçbir  yangın dahi çıkmamış  ama  davarlar ormana zarar veriyor diye zorunlu göç yaptırıyorlar.

Ormana zarar veriyor diye yerlerinden yurtlarından sürülmeye çalışılan  bir ortamda ormanları yüzlerce yıl bekleyen bekçiliğini yapan yine onlardı.

Yangın bölgesine küreğiyle, kazmasıyla, traktörüyle, su bidonlarıyla ilaçlama makinelerine su doldurarak imanıyla koştular.

Memlekette orman kalmadı !

O güzelim insan kültür kümesi de yok oldu bu yangınlarla..

Kurtuluş Savaşı’nda cepheye mermi taşıyanların torunları, gururumuzsunuz!

Çanakkale’de son anda  tek top mermiyle düşmanı mağlup eden SEYİD ONBAŞI’DA BİR YÖRÜKTÜ..

Orman yangınına Çanakkale savaşını andırırcasına giden Yörük kadınları bu savaşın asıl kahramanları..

İyi ki varsınız..

O ormanları yeşertecek yine sizlersiniz..

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı