Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 28.08.2025 e gazete

admin

oeyyupoglu1@gmail.com

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 28.08.2025 e gazete

HABER METNİ;

BU ÖFKEYİ DİNDİRMEK İÇİN GAZİANTEP’E SAHİP ÇIKALIM

GAZİANTEP KENT KONSEYİ VE GAZİANTEP VALİLİĞİ ÖNCÜLÜĞÜNDE

ÖFKE DOLUYUZ

Son yıllarda artan ve sebebi çok küçük sayılacak tartışmaların bile sonu  ölümle sonuçlanabiliyor. Özellikle Gaziantep’te şehir Hastanesinde doktor hasta yakınları arasındaki tartışma araya iki gün tatilin girmesi sürecin uzaması dolayısıyla kavgaya dönüşmesi, doktorun ve hasta yakınlarının yoğun stres altında olduğunun bir göstergesi..

Diğer yandan özellikle Almancı diye tabir ettiğimiz Yurtdışında yaşayan Türklerin yoğun olarak alış veriş yaptığı ve alışveriş merkezinin yoğunluk taşıdığı Suburcu caddesinde esnafların birbirine girmesi, sorunlarını sopalarla, silahlarla çözme yoluna girmesi Gaziantep için kötü bir örnek oldu.

Özellikle Tekstil alanında konkordatoların giderek artması, yüksek faiz baskılarıyla esnaf ve KOBİ lerin çalışamaz hale gelmesi esnafı bunaltırken bu bunalım aile içi şiddeti de körüklemeye başladı.

Hergün bir nedensiz trafikte yaşanan kavga, aile içi şiddet, hızla artan boşanma, tahammülsüzlük, saldırganlık aslında bize psiko-sosyal bir yaşam seyrini ortaya koyuyor.

Gaziantep bir huzur kenti olması hedeflenirken nasıl bir öfke dolu bir kent görünümüne girmesi çoğu kesimleri de rahatsız ediyor. Ürkütücü olan kişilerarası şiddet olaylarında ateşli silahlar yoğun miktarda kullanılmaya devam etmektedir.

Kenar semtlerde yaşanan bazı olaylar bizlere Teksas filmlerini de anımsatıyor.

Aşağıdaki belirtilen araştırma Gaziantep ile nerdeyse özdeş durumda..

Yapılan araştırmalarda (İstanbul Kültür Üniversitesi Adalet ve Suç Psikolojisi Laboratuvarında)oransal açıdan incelendiğinde kişilerarası suçtan zarar gören her 10 erkekten 5’i cinayet, 5’i ise yaralama mağduru olurken iken her 10 kadından 7’si cinayet, 2’si yaralama ve 1’i cinsel saldırı nedeniyle mağdur olmuştur.

Yaşlı nüfusa karşı kişilerarası şiddet eylemlerinin neredeyse tamamının öldürme amaçlı olduğu, şiddet eylemlerinde genellikle ateşli silah kullanıldığı, saldırganın genel olarak yaşlı bireyin çocuğu, damadı veya torunu olduğu anlaşılmaktadır.

Faillerin cinsiyet dağılımı incelendiğinde 1302 olayın 1211’inde (%93) erkekler, 91’inde (%7) kadınların saldırgan olarak yer aldığı gözlenmektedir.

Ülkemizde kişilerarası şiddet kapsamında yer alan olayların %63’ü tanıdıklar arasında meydana geldiği, tanıdık olmayan veya yabancı saldırgan oranının %13 civarında olduğu tespit edilmiştir.

Elde edilen sonuçlardan hareketle failler ile mağdurların arasındaki ilişki seviyesi arttıkça (yakınlık seviyesi yükseldikçe) kişilerarası şiddetin arttığı da gözlenmiştir. Bir anlamda şiddetin öncelikle en yakın çevrede ortaya çıktığı fikri oluşmuştur.

Sosyoekonomik seviyenin son yıllarda  hızla düşmesi, göçmen yoğunluğunun artması, yerli genç nüfusun hızlı bir şekilde şehirden çıkıyor oluşu, eğitim ve sağlık kuruluşlarına erişimin azalmasıyla birlikte okulsuzlaşan genç sayısının ve hasta popülasyonunun artışı değerlendirmeye alınmalıdır.

Özellikle, ekonomik eşitsizliklerin azaltılması, eğitim seviyesinin yükseltilmesi, silah erişiminin kontrol altına alınması ve aile içi şiddetle mücadele programlarının güçlendirilmesi gibi adımların atılması devlet kurum ve kuruluşları ile STK ların bir araya gelerek etkin politikalar üretilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir.

Aslında bu çalışma STK’ların yoğun olarak oluşturduğu Gaziantep Kent Konseyi bünyesinde ele alınıp  şekillendirip acilen politika üretenlere çözüm odaklı sunulmalıdır.

*

*

FATMA ŞAHİN, KAMİL OCAK MİLLET BAHÇESİ’NDE YENİ BAHÇE ÇALIŞMALARINI İNCELEDİ

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan, Kamil Ocak Millet Bahçesi içinde yapımı süren geçmişten günümüze mozaiklerle bir hikaye anlatacak yeni bahçelerin son durumu ile ilgili Başkan Fatma Şahin incelemelerde bulundu.

Şehrin merkezinde yıkılan Kamil Ocak Stadyumu’nun yerine yapılan yeni millet bahçesi vatandaşların yoğun ilgisini görüyor. İçinde bulunan yapılarıyla Gaziantep’in kültürü, üretkenliği ve tasarımını yansıtan Millet Bahçesi içinde tarihten günümüze kısa bir yolculuğa çıkaracak “Dün ve Bugün Bahçeleri” nde son durum hakkında bilgi alan Başkan Şahin, çalışmaları inceledi. İncelemelerin devamında vatandaşlarla bir araya geldi.

BAHÇELER, ZEUGMA’DAN İLHAM ALDI

Millet Bahçesi’nin zemin katında planlanan bahçelerin tasarım aşamasında Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan mozaikler referans alındı. Dün Bahçesi tasarımında çarkıfelek ile çeşitli desenler işlenirken ortada ise süs havuzu bulunacak.

Bugün Bahçesi’nde ise modern mozaikler yer alacak. Fırat’ın kendine has flora faunası aktarılacak. Şaput balığı, kelaynak kuşu, Fırat kaplumbağası gibi bölgenin türleri mozaiklerle anlatılacak. *

*

*

ŞEHİTKAMİL’DEN SALÇA DENETİMİ

YILMAZ: “HALK SAĞLIĞI, KIRMIZI ÇİZGİMİZ”

Şehitkamil Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından yaz aylarında vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği salça ve biber çekimi yapan işletmelere yönelik kapsamlı denetim gerçekleştirildi.

ehitkamil Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, halk sağlığını korumak ve güvenli gıda tüketimini sağlamak amacıyla ilçe genelinde yürüttüğü denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Son günlerde vatandaşlar tarafından rağbet edilen biber ve salça çekim işletmelerini mercek altına alan ekipler, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri işbirliğinde Şehitkamil genelinde denetim gerçekleştirdi.

İŞLETMELER TEK TEK DENETLENDİ

Denetimlerde işletmeler tek tek gezilerek hijyen koşulları, kullanılan alet ve ekipmanların temizliği, çalışanların kişisel hijyen kurallarına uyup uymadığı ve üretim alanlarının gıda güvenliği standartlarına uygunluğu kontrol edildi. Vatandaşların sağlığını doğrudan ilgilendiren bu süreçte, olası risklerin önüne geçilmesi için titiz bir çalışma yürütüldü.

İŞLETMELERE HİJYEN KURALLARI ANLATILDI

Ekipler, denetim sırasında işletme sahipleri ve çalışanlara gerekli bilgilendirmeleri yaparak, dikkat edilmesi gereken hijyen kurallarını ayrıntılı şekilde aktardı. Hijyen kurallarına uymadığı tespit edilen işletmeler hakkında ise zabıta tarafından yasal tutanak tutuldu ve gerekli uyarılar yapıldı.

DENETİMLER DEVAM EDECEK

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, özellikle yaz sonu ve sonbahar aylarında artış gösteren salça ve biber çekimi faaliyetlerinin, sağlıklı koşullarda yapılmasının son derece önemli olduğunu söyledi. Yılmaz, gıda üretiminde kullanılan makinelerin, zeminlerin ve ortamın temiz tutulmasının vatandaşların sağlığını doğrudan etkilediğine dikkat çekerek, “Halk sağlığını tehdit edecek hiçbir duruma müsamaha gösteremeyiz. Bu, bizim kırmızı çizgimiz. Ekiplerimiz sürekli olarak sahada. Denetim faaliyetlerimiz devam edecek. Hemşehrilerimden özellikle istirhamım, salça ve biber çekimi yaptıracakları işletmeleri tercih ederken mutlaka hijyen koşullarını göz önünde bulundursunlar ve olumsuz bir durumla karşılaştıklarında zabıta ekiplerimize bildirsinler” dedi.

*

*

GAZİANTEP: RUHUMUN AYNASI

Şehir, insanların kalbinin çarptığı yerdir. Ruhunun demir attığı, kök saldığı yerdir.

Her şehrin bir cazibesi, bir çekiciliği vardır. Onu tarif etmek zordur, ancak içinde yaşayanlar hissedebilir.

Şehirlerin bir de ruhu vardır. Şehrin ruhu, o şehrin karakteri, kimliğidir.

 Gaziantep’in de bir ruhu vardı. Gaziantep’in isimlerini hikâyelerden alan mahalleleri… Zihinlere kazınmış delisi, divanesi, delikanlısı, berduşu vardı. Bu şehri özetleyen insanlar yaşardı bağrında. İçinde yaşanmış hayatlardan geriye kalan anılar saklıydı. Kurulan sofralarda tadılan lezzetlerin, unutulmaz anların şahidiydi.

Senetsiz, sepetsiz alışveriş yapılan çarşısı, pazarı… Yardıma ihtiyaç duyulduğunda çağırılmadan koşan komşuları vardı. Her köşesinde birçok anının iz bıraktığı sokakları… Pencerelerinden rengârenk çiçekleri sarkan evleri… Kapı üstündeki şakşakılar, kuş tağaları… Birer sanat harikası olan bacaları… Soluklandığımız küfetaşlı sokakları vardı. Çarşıları, pazarları, sinemaları… Mekânların değişken ama hiç solmayan yüzleri vardı.

İnsanlar, şehrin ruhunun aynasıydı.

Evet, şehirlerin ruhu vardır! Kimisi ismiyle gülümsetir, kimisi yüreği paramparça eder. Kimi korkutur, kimi muhabbeti hatırlatır. Kimi kahramanlığı, kimi yalnızlığı, kimi isyanları anımsatırdı.

Sizin günlük hayatta sıradan gördüğünüz pek çok şey, aslında bu şehrin hikâyesiydi. Şehir sizden bir parçaydı; yaşadıklarınızın mekânıydı. Acılarınızın ve mutluluklarınızın sessiz tanığıydı.

Gaziantep; hikâyelerimizi yazdığımız, umutlarımızı tazelediğimiz, hayallerimizi kucakladığımız şehirdi. Acılarımızın, yalnızlığımızın, çaresizliğimizin sırdaşı kentti.

Gaziantep zahter kokardı… Şire kokardı… Meyan şerbeti kokardı… Kahke kokar, kahve kokardı… Hatır kokar… Râfık kokar… Güneşin aydınlığında bereket saçardı.

Kaç medeniyet doğdu bağrında? Kaç kavme ev sahipliği yaptı? Kaç milyon için yuva oldu? Kaç kişi kucağında hayata gözlerini açtı? Kaç kişiye ebedî istirahatgâhı oldu, bilinmez! Kaç kişi güldü, kaç kişi ağladı… Kaç âşık mâşukuna sevdalandı, meçhul…

Ama bildiğim bir şey varsa; şehrim büyüdükçe hatırladıklarımız solmaya,unutulmaya, kaybolmaya başladı.

Gaziantep, sen benim yurdum, yuvam oldun… Ana kucağım oldun, baba ocağım oldun!

Sen ben, ben sen olduk vesselam!

Sen ruhumun aynası, ben senin sevdalın oldum

Yazan.Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş

Fotoğraf:1940 -Kendirli kilisesinden kale istikametine bakış.— Hüseyin Rahmi Açıkkol ile birlikte.