Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Cuma 18.07.2025 e gazete
HABER METNİ;
GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR’DEN TARIMA 1 MİLYAR TL’LİK DEV DESTEK
46 BİN 423 ÇİFTÇİYE 5 MİLYON 116 BİN 875
AKARYAKIT YÜZDE YÜZ HİBE İLE DAĞITILACAK
-TEMMUZ MECLİSİNDEN ÇİFTÇİYE MAZOT, ÖĞRENCİ VE VELİLERİNE ÜCRETSİZ MÜZE MÜJDESİ
Büyükşehir Meclisi, temmuzun ortasında çiftçiye 5 milyon litrelik mazot, ailelere yaz boyu ücretsiz müze desteği kararı aldı.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Temmuz ayı meclis toplantısında tarım ve kültür alanında iki önemli karara imza attı. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı 46 bin 423 çiftçiye 5 milyon 116 bin 875 litre akaryakıt yüzde yüz hibe ile dağıtılacak. Böylece dört yıllık çiftçilere verilen toplam destek miktarı 18 milyon 392 bin 350 litreye, bu desteğin parasal tutarı ise yaklaşık 1 milyar TL’ye ulaşacak. Öte yandan yaz tatili boyunca Büyükşehir’e bağlı müzeler, 22 Temmuz – 1 Eylül 2025 tarihleri arasında kayıtlı öğrenci ve velilerine ücretsiz olacak.
MECLİSTE OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ
Büyükşehir Belediyesi 2025 yılı Temmuz Ayı Dönem Toplantısı’nın 2’nci Birleşimi, Başkan Vekili Halil Uğur başkanlığında Meclis Salonu’nda yapıldı. Ek gündemin maddesinde yer alan iki ayrı destek kararı, oy birliğiyle kabul edildi.
MAZOT DESTEĞİNE 4 YILDA 1 MİLYAR TL
Toplantıda konuşan Başkan Vekili Halil Uğur, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in talimatlarıyla uygulanan mazot desteklerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“2022 toplam 4 milyon 45 bin 100 litre mazot satışı yüzde yüz hibe ile yapılmış olup, 2023 yılında 4 milyon 187 bin litre, 2024 yılında ise 4 milyon 842 bin 800 litre mazot çiftçilere bedava olarak dağıtılmış olup toplamı 13 milyon 275 bin 475 litre mazot yetiştiricilerine dağıtılmıştır. 250 litreye kadar yakıt sağlanır ve hibe olarak çiftçilere destek verilir. 2025 yılında toplam 46 bin 423 çiftçiye 5 milyon 116 bin 875 litre mazot dağıtmayı planlıyor.
Toplantıda alınan bir başka karar ise şehirde kültürel yaşama katkı sunacak. Yaz tatilinde bulunacakları Gaziantep’in müzelerini daha yakından tanımak için, Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı tüm müzeler 22 Temmuz – 1 Eylül 2025 tarihleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Karar, kültür ve tanıtım etkinlikleri kapsamında hayata geçirilecek.
*
OĞUZ ÇEPNİ BOYU DERNEKLERİ FEDERASYONU, GAZİANTEP TEMSİLCİLİĞİNİ AÇIYOR
Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Eğitim, Araştırma, Dayanışma, Kalkındırma ve Kültür Federasyonu, yurt çapındaki yapılanmalarına hız kesmeden devam ediyor. Federasyon, şimdi de Güneydoğu Anadolu Bölge Başkanlığı ve Gaziantep İl Temsilciliğini açmaya hazırlanıyor.
Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu, Gaziantep’te Yeni Temsilciliklerini Açıyor. Oğuz Çepni Boyu Dernekler Federasyonu Güneydogu Bölge Başkanı ise Mesut altınbaş oldu.
Federasyon, 25 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirdiği 2. Olağan Genel Kurulunda Harun Özdemir’i oy birliğiyle yeniden Genel Başkanlığa seçti. Türkiye genelindeki yapılanmalarına hız kesmeden devam eden Federasyon, özellikle Balkanlar dâhil olmak üzere yurt dışı temsilcilikleri için de yeni adımlar atıyor. Kuruluşunda 21 dernekle yola çıkan Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu, bugün itibariyle 35 resmi üye dernek ve 4 temsilciliğe ulaşmış durumda. Federasyon bünyesinde ayrıca 130 dernek başkanı, 12 federasyon başkanı delege olarak görev alıyor.
“Türk dünyasının dayanışmasına katkı sunuyoruz”
Genel Başkan Harun Özdemir, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Federasyonumuz, dünyanın ve Türk dünyasının zorlu süreçlerden geçtiği bu dönemde, daha güçlü ve daha organize bir yapıyla ilerliyor. Etkin, etkili ve farkındalık yaratan projelerimizle toplumsal birlikteliğe katkı sunmaya devam edeceğiz.”
Açılış Programı Bilgisi:
Tarih: 20 Temmuz 2025, Pazar
Yer: Hasanoğlu Mahallesi, Gaziantep
Kahvaltı Başlangıç: 11.00
Resmi Açılış: 15.00
*
*
*
ELEKTRİK ALTYAPISI YATIRIMINDA KRİTER NEDİR?
EMO BAŞKANI ARIKAN UYARDI
ARTAN KLİMA KULLANIMI, ELEKTRİKLİ ŞARJ İSTASYONLARI SAYISININ ARTMASI, ENERJİ ALTYAPISINA EK YÜK
Elektrik Mühendisleri Odası(EMO) Gaziantep Şube Başkanı İslim Arıkan sürekli elektriklerin kesilmesi, voltajın düşmesi trafoların tüketimde yetersiz kalması konusunda bir açıklama yaptı.Arıkan açıklamasında şu cümlelere yer verdi;
“Son dönemlerde artan sıcaklıklarla birlikte klima kullanımının yaygınlaşması, ilimizde ve bazı illerde zaman zaman elektrik kesintilerine neden olmaktadır. Vatandaşlarımızın günlük hayatını doğrudan etkileyen bu kesintilerin temel nedeni, daha önceki yıllarda klima kullanımının yaygın olmayışı ve elektrik şebekesinin buna göre dizayn edilmiş olması, günümüzde de bu şebekelerin yeteri kadar revize edilememesidir. Bunların sebebi de, bütçesel veya fiziksel şartların imkan tanımaması olabilir.
Her geçen yıl artan sıcaklık değerleri ve buna bağlı olarak artan klima kullanımı, elektrikli şarj istasyonları sayısının artması, enerji altyapısına ek yük getirmektedir. Gerçek kullanım koşulları ile yapılan yatırım örtüşmemektedir.
Sorun, yapının kapısına kadar gelen iletken ve güç kapasitesinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır.
Sorunun Kaynağı Nedir?
1. Projelerde gerçek güçler yansıtılmamaktadır. Yapı proje müellifleri, hala projelerde düşük güç göstererek abonelik süreçlerini hızlandırmakta, ancak sonrasında klimalar dahil birçok yüksek güçlü cihaz devreye alınmaktadır.
2. Yapılaşması tamamlanan bölgelerde dönüşüm yapılmaktadır. Binaların altındaki işyerlerinin ruhsatta belirtilen kullanım amacından farklı bir şekilde kullanılması sıkça görülmektedir. Örneğin, ruhsatta büro olarak gözüken yer, sonradan market, kafe veya etüt merkezi gibi daha fazla enerji tüketen bir alana dönüşmektedir. Bu durum altyapı çalışmalarını olumsuz etkilemektedir.
Bu Sorun Nasıl Çözülür?
1. Günümüzde hayat tarzımız değişmiştir. Klimalar artık bir lüks değil, ihtiyaç haline gelmiştir. Bu nedenle klima yüklerinin mevzuata dahil edilmesi zorunlu hale gelmelidir.
Eğer yatırımlar projelerdeki güçlere dayalı hesaplarla yapılıyorsa, dağıtım şirketleri projelerde klima güçlerini mecburi kılmalıdır. Bu konuda çalışmalar yapılmalıdır.
Eğer dağıtım şirketleri genel olarak şehirlerin altyapılarını kendi öngörülerine göre planlıyorlarsa, bundan da vazgeçilmelidir.
2. Binaların altındaki işyerlerinin, ruhsatta belirtilen kullanım amacının dışında kullanılmasına izin verilmemelidir. Belediyeler ve dağıtım şirketleri, bu sorunu birlikte değerlendirerek çözüm odaklı adımlar atmalıdır.
3. Elektrik şebekelerinin gerçek güç ihtiyaçlarına göre dizayn edilmesi ve mevcut şebekenin bu doğrultuda revize edilmesi ancak yeterli bütçeyle mümkündür. Bu nedenle konu, Bakanlık düzeyinde ele alınmalı ve gerekli çalışmalar ivedilikle başlatılmalıdır.
4. Elektrikli araç kullanımının hızla arttığı günümüzde, tüm yeni projelerde şarj istasyonlarına yönelik altyapı ve kapasite planlaması yapılmalıdır.
5. Bununla birlikte, artan talebi karşılayabilmek için yeni üretim santralleri devreye alınmalıdır.”
*
*
“GAZİANTEP’İN 6 AYLIK HUBUBAT İHRACATI 1,5 MİLYAR DOLAR OLDU
Güneydoğu’nun yılın ilk yarısında hububat ihracatı 1,8 milyar dolar
Güneydoğu Anadolu’nun hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı, yılın ilk yarısında yüzde 8,7 artışla i1,8 milyar dolara ulaştı. Miktar olarak yüzde 3,9 artışla 2,2 milyon tona yaklaşılan bu dönemde 495,9 bin ton makarna, 467,3 bin ton buğday unu ve 215,2 bin ton ayçiçek yağı ihraç edildi. Türkiye’nin 553 milyon dolarlık ayçiçek yağı ihracatının 318,8 milyon dolara denk gelen yüzde 57,6’lık kısmı Güneydoğu’dan ihraç edildi. Türkiye’nin 428 milyon dolarlık makarna ihracatında bölgenin payı 286,7 milyon dolar ile yüzde 66,9 oldu. 6 aylık süreçte ihracatın yüzde 4,2 gerileyerek 518,5 milyon dolar olarak gerçekleştiği Irak, bölgenin en büyük ihraç pazarı olmayı sürdürdü. İkinci sıradaki Suriye’ye yüzde 36,8 artışla 173,7 milyon dolar ihracat yapıldı.
“Gaziantep’in 6 aylık hububat ihracatı 1,5 milyar dolar oldu”
Güneydoğu’da yılın ilk yarısında en fazla ihracat yapan sektör olmayı sürdürdüklerini belirten Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şunları söyledi:
“Güneydoğu’nun 5,8 milyar dolara yaklaşan 6 aylık toplam ihracatının yüzde 30’dan fazlasını gerçekleştiren hububat sektörü, sadece tonaj artışıyla değil, fiyatlardaki yükselişe bağlı olarak gelir artışı ile de dikkat çekiyor. Gelirler artmış olsa da maliyetlere bağlı olarak şirket kârlarının geçmiş senelerin altında seyrettiği bu dönemde, işlere hiç ara verilmemiş olması bölgesel istihdamın korunması anlamında olumlu bir gelişme. Özellikle bir sanayi şehri olarak Gaziantep’teki üretim faaliyetlerinin devam etmesi bölgedeki ekonomik dengeler açısından çok önemli. Gaziantep’in hububat ihracatı yılın ilk yarısında yüzde 6,6 artışla 1,5 milyar dolara geldi. Bölgemizdeki hububat ihracatının yüzde 80’den fazlası Gaziantep’ten gerçekleşti.”
“Güneydoğu Asya ülkelerinde önemli potansiyel görüyoruz”
İhracatta pazar çeşitliliğini artırma hedefi doğrultusunda 2-9 Ağustos 2025 tarihleri arasında Vietnam ve Malezya’yı kapsayan bir Sektörel Ticaret Heyeti Programı düzenleyeceklerini ifade eden Kadooğlu şunları söyledi:
“Güneydoğu’nun toplam hububat ihracatı içinde Asya ve Okyanusya’nın yalnızca yüzde 1,3’lük paya sahip olması, bölge ihracatçılarının bu büyük ve dinamik pazarla kuracağı yeni ilişkilerin ne denli büyük bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor. Vietnam ve Malezya gibi Güneydoğu Asya ülkeleri, yükselen orta sınıf nüfusları ve artan şehirleşme oranları dikkat çeken yerler. Vietnam’da son yıllarda geleneksel gıda alışkanlıklarının yerini, ambalajlı, uzun raf ömürlü ve fonksiyonel gıdalar alıyor. Malezya ise İslami usullere uygun, helal ürün talebinin yüksek olduğu, dışa bağımlı bir gıda ekonomisine sahip bir ülke. Bu tablo, Türkiye’nin üretim ve tedarik gücü ile birleştiğinde, Güneydoğu Anadolu bölgesi için Asya pazarında güçlü bir pozisyon yaratabilir. Türkiye’nin kültürel yakınlığı, helal gıda sertifikasyonu konusundaki tecrübesi ve esnek üretim kabiliyeti, bölgemizdeki ihracatçıları rekabette öne çıkarabilecek unsurlar arasında. Ağustos ayındaki program öncesinde Vietnam’ın Ho Chi Minh ve Malezya’nın Kuala Lumpur şehirlerine düzenlediğimiz ön heyet ziyareti, pazarı doğru okumak açısından önemli bir adım oldu. Ziyaret kapsamında çeşitli market zincirleri, pazar yerleri, Ticaret ve Sanayi Odaları ile İthalatçı Birlikleri ile yapılan temaslar sayesinde sektörel eğilimler ve tüketici beklentileri yerinde gözlemlendi. Birliğimizin yürüttüğü bu çalışmalar, sadece yeni müşteriler kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin üretim gücünü, kalite standartlarını ve markalaşma potansiyelini de dünya arenasına taşıyacak.”
*
*
DOĞAL YENİLENMENİN GÜCÜYLE AĞRISIZ BİR YAŞAM MÜMKÜN
PRP, Kök Hücre, Glutatyon ve Kurutulma ile Yenilikçi Tedavi Yaklaşımları
Kronik ağrılar, rahatsızlık sistemi sorunları ve sürekli yorgunluk gibi sağlık sorunları; Günümüzde vücut dostu, doğal yollarla daha etkili bir şekilde yönetilebiliyor. Medical Point Gaziantep Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sidar Burcu Ateş Demiroğlu , PRP, kök hücre, glutatyon ve kuru iğneleme gibi rejeneratif tıp uygulamalarıyla hastaların yaşam özelliklerini arttırmayı hedefliyor.
PRP (Trombositten Zengin Plazma): Vücudun Kendi Kendini Onarma Gücü
PRP tedavisi, kendi kanından elde edilen trombosit içeriği açısından zengin plazmanın hasarlı dokulara bozulmasıyla uygulanıyor. Eklem rahatsızlıkları, yumuşak doku zedelenmeleri ve saç dökülmesi gibi birçok durumda etkili olan bu yöntem hakkında Dr. Demiroğlu şu bilgileri veriyor:
“PRP, kendi akış akışlarını hızlandırarak doğal bir onarım süreci başlattı.”
Kök Hücre Tedavisi: Hücresel Yenilenmede Yeni Dönem
Kişinin kendi dokusundan elde edilen kök, bakım ve onarım sürecini destekleyerek özellikle diz, kalça ve omuz gibi büyük birimlerde başarılı sonuçlar sunmaktadır.
Dr. Demiroğlu:
“Kök, vücut tarafından bakım süreci aktif olarak kullanılır. Bu şekilde tedavi doku yenilenmesi doğal ve etkili bir şekilde sağlanır.”
Glutatyon Takviyesi: Hücresel Düzeyde Güçlü Detoks
Güçlü bir antioksidan olan glutatyon, karaciğer fonksiyonlarını destekleyerek özelliklerin vücudunun atılmasını sağlar. Damar yoluyla uygulanan bu tedavi, sistem sistemini güçlendirir, enerji seviyesini arttırır ve düzeyde yenilenmeye katkıda bulunur. Özellikle stres, yorgunluk, cilt sorunları ve kronik hastalıklarla mücadelede önemli bir destektir.
Kuru İğneleme: İlaçsız Ağrı Yönetimi
İlaç kullanılmadan, tetik noktalara uygulanan kuru iğneleme yöntemi; kas spazmlarını ağrının kaynağına doğrudan müdahale eder. Fibromiyalji, bel-boyun fitiği, migren ve kasın uzaması gibi etkili bir yaklaşımdır.
Dr. Demiroğlu , “Kuru iğneleme, doğru genişletme yapılan minimal müdahalelerle maksimum rahatlama sağlar” diyor.
Bütünsel Yaklaşım ile Daha Etkili Sonuçlar
Bu tedavinin tek başına etkili olduğunu ancak bir araya gelerek sinerjik etki yarattığını belirten Dr. Demiroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“PRP ile başlayan yenilenme süreci, glutatyon desteğiyle hızlanabilir. Kök hücre ile doku onarımı sağlanırken, kuru iğneleme kas gevşemesini sağlar. Bu bütünsel tedavi, iyileşme sürecini hem hızlandırır hem de ücretsiz olarak patlatır.”
Kişiye Özel Tedavi Planı Şart
Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde bu tedavi yöntemleri, her korunma özel olarak planlanmaktadır.
“Her çocuğun öyküsü, fiziksel yapısı ve sakatlıkları farklıdır. Bu nedenle doğru teşhis, doğru düzenli ve düzenli takip süreci büyük önem taşır. PRP, kök hücre ve glutatyon tedavi uygulamaları mutlaka uzman doktor gözetiminde ve kişiye özel protokollerle yapılmalıdır. Aynı şekilde kuru iğneleme de yalnızca eğitimli ellerde ve doğru teknikle uygulanır.” dedi Dr. Sidar Burcu Ateş Demiroğlu.
Doğadan Gelen Modern Yaklaşımlar
PRP, hücre kökü, glutatyon ve kuru iğneleme gibi rejeneratif ve doğaller, hem koruyucu sağlık hizmetlerinde hem de kronik hastalıkların bakımı önemli bir tedavi görevi görmektedir. Medical Point Gaziantep Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, bu kapsamlı yaklaşımlar sayesinde her geçen gün daha fazla sağlıklı ve konforlu bir yaşam sunmayı sürdürüyor.
*
*
AYINTAB’A DAİR
KİM BU ÇEPNİLER?
ÇEPNİLER, Oğuz Türklerinin 24 boyundan biridir. ÇEPNİLER, Anadolu’nun bir Türk-İslam yurdu olmasında en büyük rolü oynayan öncül boylardan biridir.
ÇEPNİLER’in adı, diğer OĞUZ BOYLARI gibi ilk defa olarak büyük Türk bilgini Kaşgarlı Mahmut’un XI. Yüzyılda (1000’li yıllarda) yazdığı Divan-ı Lügatit Türk adlı eserde geçmektedir.
Büyük alim Kaşgarlı, adı geçen eserinde ÇEPNİ BOYU’nu 21. Sırada zikretmiş; damga / tamga, sembol ve özelliklerini açıklamıştır.
ÇEPNİLER’in Oğuzlar içerisindeki tam yeri şöyledir:
OĞUZLAR
ÜÇ OKLAR KOLU
GÖK HAN SOYU
ÇEPNİ BOYU
Kardeş üç boyu: BAYINDIR – ÇAVINDIR ve PEÇENEK’tir.
Manası “Savaşmak ve mücadele etmekten korkmayan / yılmayan, atılgan ve cesaretli” demektir.
Sembol kuşu AK SUNGUR / AK DOĞAN’dır.
Çepni Türkleri önce Türkistan’dan İran’a ve buradan da Anadolu’ya göç etmişlerdir. Diğer Oğuz Boyları gibi anayurtları HORASAN’dır.
(HORASAN, bugünkü İran’ın başkenti Tahran ile Türkmenistan’ın Semerkant şehirleri arasında kalan geniş bozkırlardır.)
Diğer Oğuz Boyları ile birlikte önce 950’li yıllardan itibaren İslamlaşma sürecine girmişler ve BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ’nin kuruluşunda (1035) rol almışlardır.
Malazgirt Meydan Savaşı’nda en etkin boylardan biridir ve bu savaşın hemen ardından SİVAS başkent olmak üzere DANİŞMENTLİLER DEVLETİ’ni kurmuşlardır.
Evet, DANİŞMENTLİLER (1080 – 1178) Çepni Türkleri’nin ilk bağımsız devletidir. Danişmendli Beyliği, 1080–1178 yılları arasında Sivas merkez olmak üzere Çorum, Tokat, Niksar, Amasya, Malatya, Kayseri şehirleri civarında kurulmuş bir Anadolu beyliğidir. II. Kılıçarslan tarafından yıkılmıştır.
Danişmentliler SİVAS ve NİKSAR’ı başkent olarak kullanmışlardır.
1178 yılında Danişmentli Devleti’nin Anadolu Selçukluları tarafından yıkılması üzerine ÇEPNİLER’in CANİK (Samsun) üzerinden Orta ve Doğu Karadeniz’e yönelmişlerdir.
Sinop, Samsun ve Ordu yöresini fethedip ORDU – MESUDİYE merkezli HACIEMİROĞULLARI BEYLİĞİ’ni kurmuşlardır (1313).
Beyliğin diğer bir ismi BAYRAMLI BEYLİĞİ’dir.
Beyliğin esas merkezi bugün KALE KÖY adıyla köy statüsündedir.
ÇEPNİLER, bu beylik döneminde Kerasus (Giresun), Espiye, Tirebolu üzerinden ilerleyerek Görele, Eynesil, Oğuz (Beşikdüzü), Şarbazar (Şalpazarı) ve Vakfıkebir’i Pontus Rum Devleti’nden fethettiler.
Çepniler, 1200’lerden itibaren (Bu gün Gümüşhane iline bağlı olan) KÜRTÜN’ü ana merkez edindiler. VİLAYET-İ ÇEPNİ adıyla Anadolu Selçuklularına vergi veren FEODAL / YARI BAĞIMSIZ bir DEVLET / BEYLİK şeklinde yaşamlarına yaklaşık 100 yıl devam ettiler.
Hacı Bektaş Veli (ki o da Çepnidir), bu dönemde bölgedeki Türkmenlerin yerleşik hale gelmelerine yardımcı olması ve dini konularda onları aydınlatması için amcaoğlu ve yardımcısı olan GÜVENÇ ABDAL’ı Kürtün’e gönderdi.
(Gümüşhane ili Kürtün ilçesi sınırlarındaki) Meşhur Güvende Yaylası / Pazarı’nın ismi bu zattan gelmektedir. Önceleri GÜVENÇE olan isim zamanla GÜVENDE şeklini almıştır.
Bu arada 1313 yılında kurulmuş olan HACIEMİROĞULLARI BEYLİĞİ’ne 1427’de II. Murat tarafından son verilmiştir.
(Biliyorsunuz Osmanlı’nın kuruluşu 1299’dur. Osmanlı Karadeniz’e ancak 1425’li yıllardan sonra girebilmiştir.)
HACIEMİROĞULLARI BEYLİĞİ’nin Osmanlı’ya katılmasından sonra tamamen KÜRTÜN merkezli hale gelen ÇEPNİLER, Akçaabat ve Trabzon’un güneyinden ilerleyerek Sürmene, Of, Rize üzerinden Batum’a kadar ilerlemişlerdir.
Bu arada Pontus Rum Devleti’nin elinde kalan tek merkez (ve aynı zamanda başkent olan) Trabzon’u birkaç kez kuşatmışlar ama düşürememişlerdir. (Benim kanaatimce Trabzon’u düşürememelerinin sebebi deniz kuvvetlerinin olmaması idi.)
Fatih Sultan Mehmet, 1461’de Trabzon’u fethetti. Ancak Kürtün aşırı engebe ve ormanlık dolayısıyla Kürtün üzerine yürümedi. Kürtün yine yarı bağımsız feodal bir yapı olarak hüküm sürmeye devam etti.
Fatih Sultan Mehmet 1473 Otlukbeli Savaşı ile de Akkoyunlu Devleti’ne son verip Erzincan ve civarını ele geçirerek Kürtün’ün doğu bağlantısını da kesince RAKKAŞ SİNAN BEY’i Kürtün üzerine gönderdi.
Rakkaş Sinan Bey’in seferi sonucıunda Kürtün 1479’da Osmanlı’ya bağlanmıştır.
1486 tarihli bölgenin ilk “TAHRİR DEFTERİ”nde KÜRTÜN “VİLAYET-İ ÇEPNİ” olarak kaydedilmiştir.
(Osmanlı’da toprak, vergi ve insan kayıtlarının tutulduğu defterlere TAHRİR DEFTERİ denir.)
Daha önceki bilgiselde söz konusu etmiştim 1486 tarihli TAHRİR DEFTERİ’ne göre Espiye, Yağlıdere, Tirebolu, Görele, Eynesil, Beşikdüzü, Ağasar… Kürtün’e bağlı idiler.
Çepni Türkleri diğer birçok Türk boyu ile beraber Safevi Devleti’nin kuruluşunda birinci dereceden rol sahibidirler.
Çepniler 1514 yılında Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim arasındaki çekişme ve savaşta Şah İsmail tarafında yer almışlardır. Bu dönemde gerek Karadeniz Bölgesi ve gerekse Anadolu’nun diğer bölgelerinden Türk boylarının Şah İsmail’e destek için yoğun bir şekilde Azerbaycan yöresine göç etmeleri dolayısıyla Anadolu’da ciddi bir boşalma meydana gelmiş ve tarihte bu olay “Kızılbaş Hicreti / Göçü” olarak adlandırılmıştır.
Çaldıran Savaşı sonrası Çepnilerin bir bölümü Anadolu’da ki yurtlarına geri dönmüşlerdir. Bu arada bir bölümü gönüllü bir bölümü zorunlu olarak Anadolu’nun değişik bölgelerinde iskâna tabi tutulmuşlardır.
Günümüzde Ege’den Akdeniz’e Marmara’dan Güneydoğu’ya birçok farklı coğrafyada iskân eden Çepnilerin ana kitlesi halen Orta ve Doğu Karadeniz’de yaşamaktadır.
Çepniler birçok kültürlerini halen canlı tutmaktadırlar. Yaylacılık Çepni kültürünün vazgeçilmez bir öğesidir. Günümüzde Gümüşhane (Kürtün) başta olmak üzere Giresun ve Trabzon yaylalarında bu kültür en canlı bir şekliyle yaşamaya devam etmektedir.
Son olarak şunu ifade ederek bu makaleyi tamamlamış olalım: Tarihte iki devlet başkanı muhafız alayını Çepnilerden seçmişlerdir. Bunların birincisi Büyük Türk Devleti Safevilerin kurucu Sultanı Şah İsmail’dir. İkincisi ise Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’tür.
SON NOT: Bu makale Prof. Dr. Faruk Sümer’in OĞUZLAR ve ÇEPNİLER kitapları temel alınarak hazırlanmıştır.
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
Çerez
Süre
Açıklama
cookielawinfo-checkbox-analytics
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional
11 months
The cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy
11 months
The cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.