Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 14.08.2025 e gazete

admin | 14 Ağustos 2025 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Ekonomi, Foto Galeri, Genel, Gündem, HALİL EYYUPOĞLU Köşe Yazısı, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler


admin
oeyyupoglu1@gmail.com

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 14.08.2025 e gazete

HABER METNİ;

CHP’DE YAPRAK DÖKÜMÜ (Köşe Yazısı)

Son günlerde CHP belediyelerinde yaşanan olaylar bir yana CHP’de önce belediye başkanları ardından meclis üyeleri daha sonrasından vatandaştan Ak Parti’ye geçişler sürecek.

Şehitkaml Belediyesi’nde yaşananları bir aksiyon filmi gibi izliyoruz. Geçen gün Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz kendisine atfedilen ithamlar karşısında CHP’in eski defterlerini karıştırarak bir çok açıklamalarda bulundu. Gaziantep CHP Milletvekili Hasan Öztürkmen’in de eski defterini açtı. O dönem seçim sathında alınan bir kamyon sodanın(o dönem bize kola denmişti), bunun hesabını sordu. Biz o dönem sormuştuk. CHP kanadı bize saldırdı. Seçim öncesi Hasan Öztürkmen İl Başkanlığı zamanında  seçim harcamlarını elden yani kendi ceplerinden harcadıkları kira v.s diğer giderlerin bütçenin Genel Merkezden geç gelmesi nedeniyle CHP’den toplam tahsilat olarak bizlere ifade edilmişti.. Doğru yanlış o kendilerinin vicdan hesabı..

Mesele bu değil. Asıl mesele CHP’nin rant sarmalından dolayı giderek çözülmesi olayı.. Bir takım görüşler CHP’ye geçişlerin Adaletten Kurtulma Partisi olarak ifade etse dahi ben bu görüşe katılmıyorum. Adalette her koyun(dosya) kendi bacağından asılır. Yani bir suç unsuru  var ise iddianamede açık belirtilir ve o iddianame çerçevesinde yargılama yapılır. Yargı işi siyasi bir yapı değildir. Rüşvet ,irtikap,yolsuzluk var ise bu işin siyaseti olmaz. Bu bir ahlaki sorundur.

Yıllardır Aydın Belediye Başkanlığı yapan Özlem Çerçioğlu ve CHP’nin içinde büyüyen Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz eğer Ak Parti’ye geçiyorsa; bunun  nedenine bakmak gerekiyor.

Son söz;CHP içerinde çözülmenin ana kaynağı ne döneklik nede satılmışlıktır; yaygınlaşan ahlaki çöküntüdür.

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu III. Toplantısında Konuştu

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üçüncü toplantısında AK Parti Grubu adına önemli değerlendirmelerde bulundu. Abdulhamit Gül’ün konuşmasında “Öncelikle, konuştuğumuz meselenin bir güvenlik meselesi olmaktan öte, milletimizin geleceğine, birliğine, beraberliğine yönelik bir mesele olduğunun farkındayız; bu bilinçle bir meseleye yaklaşıyoruz. Bunun için de önemli olan, usul anlamında ortak akıl ve istişareyle bu meselenin konuşulmasıdır” dedi.

Gül konuşmasında şu cümlelere yer verdi;

“Bu süreci, üslubumuz, yaklaşımımız ve tavrımızla ideolojik hesaplara, kısa vadeli siyasi çıkarlara, politik çıkarlara kurban etmememizin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu mesele, milletimizin tamamının meselesi ve milletimiz de birliğini, dirliğini hedef alan hiçbir siyasi fırsatçılığı asla affetmemiştir. Ben, atacağımız bu adımlarla terörsüz bir Türkiye’nin bundan sonraki nesillerle çok önemli bir dönem yaşayacağına inanıyorum ve tüm bu çalışmalarla kazananın 86 milyon, Alevi’siyle, Sünni’siyle, Türkü’yle, Kürt’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’iyle bütün Türkiye olacağına inanıyoruz.

İnkâr Politikalarını İnkâr Ettik, Ret Politikalarını Reddettik.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bizim hükûmetlerimiz döneminde de tüm yaptıklarımız bu çerçevede olmuştur. İnkâr politikalarını inkâr ettik, ret politikalarını reddettik. Olağanüstü hâlin olağanlaşmasına, kalıcı hâle gelmesine biz son verdik. Terörle mücadele ederken aynı zamanda demokratik adımları da attık, atmaya da hep devam edeceğiz. Kürtlerin, Alevilerin, bu ülkede yaşayan dindarların, öteki olarak hep itilmiş, parantez içine alınmış bütün kesimlerin hep sesi olmaya, onların önündeki engelleri kaldırmaya hep gayret ettik ve bundan sonra da gayret edeceğiz. Diyalog, yapıcı ve uzlaşıyla bu süreci yürüteceğiz.

Bu Mesele 86 Milyonun Meselesidir.

Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan bu hedefin en önemli sacayaklarından birisinin siyasal anlamda ortaklaşma ve ortak paydada buluşmak olduğuna inanıyoruz. Burada kanun önerileri olacak. AK PARTİ’yle MHP, bizim her hafta, her gün Mecliste yaptığımız çalışmada kanun çıkarma sayısal anlamda bir yetkimiz var elbette ama biz, bu mesele 86 milyonun meselesidir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokratik meşruiyet anlamında ve temsiliyet anlamında yüzde 98’i temsil eden bir millî iradenin merkezinde bu konunun ortaklaşılması gerektiğine inanarak bu masanın etrafında bulunduk, bu masada bulunduk.

Yani bir kanun çalışması yapılacak, önemli olan Meclisten bir kanunu geçirmekten öte bir siyasi partinin ya da iki siyasi partinin sadece Cumhur İttifakı’nın bir kanun çalışması değil. Biz burada Cumhuriyet Halk Partisinin, bir ana muhalefetin, muhalefetin, iktidarıyla muhalefetin bu meselede ortak bir çerçeveyi çizmesinin çok değerli olduğuna inanıyoruz. O yüzden, tüm bu çerçevede de bu demokratik temsiliyet ve demokratik meşruiyeti ana eksen olarak kabul ederek bu yaklaşımlarımızı sürdüreceğiz. Bir partinin inisiyatifi değil, tüm siyasi partilerin ortak çabasıyla, milletin ortak fikri ve müzakeresiyle, diyaloğuyla, çok sesliliğiyle bu meselelerin neticeye ermesini istiyoruz çünkü terörün sona ermesi bir partinin değil, 86 milyonun ortak beklentisi. Bu nedenle tüm öneriler kıymetlidir, ortaklaşacağımız konulardır. Milletimizin bekası, çıkarı her türlü siyasi kazanımın üzerindedir.

Her Demokratik Devlette Terörle Mücadele Ortak Paydadır

Bütün demokratik ülkelerde dış politika ve terör meselesi bütün partilerin ortaklaştığı konulardır. Her demokratik devlette ortak payda, terörle bir mücadele mi edilecek, ben siyasi parti kimliğimi bir tarafa bırakıyorum, ben burada varım. Dış politikada Türkiye’nin bir meselesi mi var, evet, ben burada ortaklaşıyorum; bu, benim siyasi partimin ötesinde bir yaklaşımdır çünkü önce devletim gelir, önce Türkiye Cumhuriyeti gelir, politik çıkarlar, politik yaklaşımlar da zaten orayı güçlendirmek içindir. Dolayısıyla bu meselede de iktidarıyla, muhalefetiyle Türkiye, aslında dünya demokrasi tarihinde çok önemli bir örnek ve model teşkil ediyor. Ben, burada Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş’un hem bu sürece kadar olan hem bundan sonraki süreçteki yaptığı, izlediği tutumun da çok önemli bir şans olduğunu bu anlamda kayıtlara bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Yani sayısal çoğunluğu fazla olan bir partinin Başkanlığı değil tarafsız, bağımsız bir Meclis Başkanlığı gibi hükmi şahsiyeti yüksek bir Başkanın bütün mesaisini buna ayırması da çok değerli. Başkanım, bunun için de ayrıca grubumuz adına çok teşekkür ediyorum ve bu yapıcı tutumun da önemli bir neticeye, ülkemiz adına kazanıma dönüşeceğine inanıyorum.

Malazgirt Bu Toprakların Kapısı, Çanakkale de Bu Toprakların Tapusudur

Bu topraklarda yaşayan herkesin, etnik aidiyeti, dili, mezhebi ne olursa olsun aynı vatanın evladı, aynı bayrağın gölgesinde kardeş olduğuna inanıyoruz. Vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrıma asla yaklaşamayız, hiçbir ayırımı kabul edemeyiz. Bu ülkede, kendisini ayrımcı bir anlayışla öteki olarak hisseden her kim varsa da onunla empati yapacağımızı, bu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm meseleleri çözme yönünde bir irade içerisinde olacağımızı ifade ediyorum. Bu anlamda, 86 milyon olarak bu ülkenin asli sahipleri, ortak geçmişin mirasçıları ve ortak geleceğin mimarları olduğumuza inanıyoruz. Malazgirt bu toprakların kapısı, Çanakkale de bu toprakların tapusudur; hep öyle kalacaktır ve 86 milyon, hep birlikte bu geleceğin güvencesidir.

Komisyonumuz Anayasa Komisyonu Değildir

Ayrıca bir hususu daha ifade etmek isterim: Komisyonumuz, Anayasa Komisyonu değildir, Anayasa yapım komisyonu değildir. Bu hususta da net bir şekilde bir kez daha ifade etmek isterim: Bir Adalet Komisyonu da değildir. Bütün kanunlarla ilgili çalışılmış bir konunun burada müzakeresinden öte, burada ortaklaşarak bir çalışmayı, yol haritasını belirlemek istiyoruz. Elbette yeni ve sivil bir Anayasa milletimizin beklentisidir, Türkiye’nin ihtiyacıdır. Bunu yapacak olan yer yine bu Meclistir ama bizim Komisyonumuz bir Anayasa yapım komisyonu değildir; bunu bir kez daha ifade etmek isterim. Biz, terörden arınmış bir Türkiye için atılması gereken adımların tespiti, kanun anlamında hangi kanunlara temas edilmesi gerekiyorsa -bu TMK’yse TMK, 2911’se 2911, İnfaz Kanunu’ysa İnfaz Kanunu- bunları hep beraber burada hatta dinleyeceğimiz akademisyenlerle, terör konusunu çalışmışlarla, bunların hepsinin partilerdeki müktesebatıyla burada bir çerçevesinin çizilmesi gerektiğine ve çizileceğine ben inanıyorum.

Terörsüz Türkiye; Daha Güçlü, Müreffeh Bir Türkiye…

Değerli arkadaşlar, sözlerimi toparlarken şunu ifade etmek isterim ki özellikle demokratikleşme konusunda sessiz devrimler yaparken, terörle mücadele ederken, en yoğun, en şiddetli terörle mücadeleyi yaparken biz vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu ve doğuştan kazandığı tüm hakları veren bir partiyiz, reformları yapan bir partiyiz. Dolayısıyla bir terör sorununun, Türkiye’nin elli yıllık terör sorununun sona ermesi hususundaki bir meseleye şu anda yoğunlaşmış durumdayız. Terörsüz Türkiye; daha güçlü, müreffeh bir Türkiye, daha özgür bir Türkiye anlamının da kapılarını açacaktır. Bölgesel tehditleri, sınamaları, meydan okumaları hep beraber yaşıyoruz. Bunlar karşısındaki en büyük gücümüz de 86 milyonun kardeşliğidir. Herkesin bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğu, asli sahibi olduğu hususunda hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak anlayışımızı bu konuda uygulamada ya da ihtiyaç duyulan kanunlarda nelere ihtiyaç varsa bu süreçte de hep beraber dinleme ve bu konuda atılması gereken her türlü adımları da atma konusunda elbette AK PARTİ olarak Cumhurbaşkanımız liderliğinde zaten demokratik adımlarımızın, sessiz reformlarımızın, sessiz devrimlerin kaynağı da bu. Dolayısıyla biz bu meselede yine bu anlayışla siyaset yapmaya elbette devam edeceğiz.

Suriye’de Terörün Farklı İsimler, Farklı Modeller Altında Varlığını Sürdürme Çabasını Da Çok Dikkatle Takip Ediyoruz

Burada taleplerin somut adımlarla ilerlemesi de çok kıymetlidir. Özellikle, bir kez daha ifade etmek isterim ki terörsüz Türkiye anlayışımızın yalnızca terör örgütlerinin silahları bırakmasıyla yetinmeyip aynı zamanda tüm illegal yapılanmalara bağlı örgütlerin de kendilerini feshetmesi çok önemli bir noktadır. Ne adı altında olursa olsun tüm bu yapıların tamamen ortadan kaldırılması elzemdir, zorunludur. Bu gerçek yalnızca ülkemizin huzuru değil bölgemizde de istikrarın kalıcı şekilde tesis edilmesi bakımından şarttır.

Suriye’de terörün farklı isimler, farklı modeller altında varlığını sürdürme çabası da çok dikkatle takip edilen bir konudur. Gelişmeleri bahane ederek bazı çevrelerin süreci zamana yaymaya ya da farklı mecralara çekmesine de asla izin vermeyeceğiz, bu konuda gayretimizi ortaya koyacağız. Emperyalistlerin ve siyonist odakların dayattığı modellerin bölgeye hiçbir faydasının olmadığını bütün dünya çok iyi bilmektedir. Bu tür çabaların, emperyalist emellerin bölgeyi parçalama projelerinin taşeronluğunu yapma, vekâlet savaşlarını sürdürme ve aparat olmadan başka bir anlama sahip olmayacağını ifade ediyoruz.

Bu nedenle, biz odağımızı kaybetmeden yolumuza devam etmeliyiz. Terörsüz Türkiye hedefimiz yalnızca silahların susması değil terörün tüm unsurlarıyla ortadan kalkması, tüm yapılarıyla silahlarını bırakmasıdır. Bölgemizin barış ve güvenlik içinde geleceğe yürümesi için bu hedefimizden asla taviz vermeyeceğiz. Bunu yaparken aziz şehitlerimizin ruhunu, yine, gazilerimizi ve onların kıymetli ailelerini incitecek hiçbir tutuma, hiçbir davranışa asla girmeyeceğiz. Bu nedenle, Komisyonumuzda da yine şehit ailelerimizin, gazilerimizin ve onların yakınlarının dinlenmesi hususu Sayın Başkanımızın takdirindedir.

*

*

FEDAİOĞLU: “24 YILDA BÜYÜK REFORMLARA İMZA ATTIK”

AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu, partisinin 24. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Fedaioğlu mesajında, AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana milletin iradesini merkeze alan siyaset anlayışıyla Türkiye’ye hizmet ettiğini vurguladı.

14 Ağustos 2001’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan AK Parti’nin, siyasete yeni bir vizyon kazandırdığını belirten Fedaioğlu, “Kurulduğumuz ilk günden itibaren milletimizin teveccühüyle girdiğimiz her seçimde birinci parti olduk. Demokrasi, kalkınma, adalet ve özgürlük alanlarında sayısız reformlar gerçekleştirdik. Türkiye’yi sağlık, eğitim, ulaşım, enerji, savunma sanayii ve diplomasi alanlarında dünya liginde üst sıralara taşıdık” dedi.

“TÜRKİYE YÜZYILI HEDEFLERİMİZDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Fedaioğlu, AK Parti’nin yalnızca bir siyasi parti değil, aynı zamanda milletin umudu ve ortak iradesinin temsilcisi olduğunu vurgulayarak, “Türkiye Yüzyılı vizyonuyla hedeflerimizi büyüttük. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, ülkemizi her alanda daha ileri taşımak için gece gündüz çalışıyoruz. 24 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da hizmet siyasetiyle milletimizin gönlünde olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“TEŞKİLATLARIMIZA VE MİLLETİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Mesajında AK Parti’nin başarısında teşkilatların fedakâr çalışmasının büyük payı olduğunun altını çizen Fedaioğlu, “İl ve ilçe teşkilatlarımızdan mahalle başkanlarımıza, kadın ve gençlik kollarımıza kadar her bir dava arkadaşımıza teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü ise bize her zaman güvenen, yol arkadaşlığı yapan aziz milletimize sunuyorum. Kuruluşumuzun 24. yıl dönümü kutlu olsun. Rabbim, bu kutlu davada bizleri milletimize hizmetten ayırmasın” dedi.

*

*

AKUT LÖSEMİ ERKEN TEŞHİSLE YENİLEBİLİR!

Hematoloji Uzmanı Dr. Buğra Sağlam’dan Hayati Uyarı: Belirtileri Tanıyın, Geç Kalmayın

Medical Point Gaziantep Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Buğra Sağlam, halk arasında daha fazla farkındalık yaratmak amacıyla yaptığı açıklamada, akut löseminin erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı. Sağlam, “Akut lösemi hızlı ilerleyen bir kanser türüdür; ancak erken tanı ve doğru tedaviyle başarı oranı oldukça yüksektir,” dedi.

Belirtileri Tanıyın: Halsizlik, Morluk, Geçmeyen Ateş

Dr. Sağlam, akut löseminin belirtilerinin genellikle sinsi başladığını, ancak vücutta dikkat çekici izler bıraktığını söyledi. “Ani başlayan halsizlik, nedensiz morluklar, sık tekrarlayan enfeksiyonlar, diş eti kanamaları ve uzun süren ateş, akut löseminin önemli işaretlerindendir. Bu tür şikayetleri olan kişilerin zaman kaybetmeden bir hematoloji uzmanına başvurması hayati önem taşır,” şeklinde konuştu.

“Toplum Bilinçlenirse Hayat Kurtarabiliriz”

Modern tedavi yöntemlerinin akut lösemi tedavisinde büyük başarı sağladığını ifade eden Dr. Sağlam, “Kemoterapi ve destekleyici tedavi protokolleri sayesinde hastaların büyük kısmında tam iyileşme sağlanabiliyor. Toplumun bu hastalıkla ilgili bilinçlenmesi, erken teşhis oranlarını da artıracaktır. Bu da hayat kurtarmak demektir,” dedi.

Medical Point’ten Güçlü Destek

Medical Point Gaziantep Hastanesi, hematoloji alanındaki uzman kadrosu ve modern teknolojik altyapısıyla, lösemi gibi kan hastalıklarının teşhis ve tedavisinde önemli bir merkez olmayı sürdürüyor.

Unutmayın:

“Erken teşhis hayat kurtarır. Belirtileri önemseyin, kontrollerinizi ihmal etmeyin.”

*

*

KÜRTLER HALI VE KİLİMLERİNDE NEDEN TÜRK DAMGALARINI KULLANIYORLAR?

Bu kilimlerin biri Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli’den diğeri Kuzeybatı Kazakistan’ın Oral (Uralsk) şehrinden.

Aynı örnek Türkiye’nin diğer illerinde ve diğer Türk cumhuriyetleri ile özerk bölgelerinde de var.

Tunceli-Oral arası 2330 km.

Bazıları bu iki belgeden ne çıkar diyebilir. Ancak isteyenlere sahada derlediğim yüzlerce, hatta binlerce belgele sunabilirim.

Bu bir tesadüfse aynı tesadüf Ruslarda, Farslarda neden görülmüyor?

Bilindiği gibi Kazakistan uzun süre Rusların eğemenliğinde yaşadı. Kürtçe ise Fasçanın bir alt dalı kabul ediliyor ve İran’da Kürtler’de yaşıyor.

Kürtler halı ve kilimlerinde neden Türk damgalarını kullanıyorlar?

Farslar halılarında tek düğüm kullanırken, Kürtler niçin Türk düğümünü yani çift düğüm kullanıyorlar?

Bu sorulara bilinen kültür teorilerine göre cevap verenler olursa, yazdıklarımı bir daha gözden geçirip gerekeni yapacağımı ifade ederim.

Bilimsel yanıt vermeyip de nutuk atanlara edep yahu diyeceğim.

Prof Dr Mustafa Aksoy

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı