Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 28.07.2025 e gazete

admin | 28 Temmuz 2025 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Ekonomi, Genel, Gündem, HALİL EYYUPOĞLU Köşe Yazısı, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler


admin
oeyyupoglu1@gmail.com

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 28.07.2025 e gazete

HABER METNI;

GAZİANTEP VALİSİ KOORDİNESİNDE

YENİLEBİLİR ENERJİ YÖNETİMİ FATMA ŞAHİN’E

ENERJİ ELEKTRİK YATIRIMLARI VE DENETİMLERİ  TAHMAZOĞLU’NA VERİLMELİ

GAZİANTEP’İN 50 YILLIK SU SORUNUNU ÇÖZEN ELEKTRİK SORUNUNU DA ÇÖZER

Yukarıdaki başlığa göre enerji yatırımlarını ve yenilemelerini başarısız  bir şekilde yöneten TEDAŞ ile  bu kentin başı çok ağrıyacak.

Yani TEDAŞ ile uğraşmak yerine bu işi Gaziantep Valisi koordinesinde yenilebilir enerji yatırımları ve yönetimi  Gaziantep Büyükşehir Belediyesine, Enerji elektrik yatırımları ve denetimi Şahinbey Belediyesi’ne verilmeli ki bu sorun kalksın.

Bunun yasal dayanağı ile 2012 yılında çıkartılan Büyükşehir Belediyeler yasası..

Belli bir kilovatın üstünde enerji tüketen abonelere 2 misli kullanım tarifesi uygulanıyor. Bu çok tüketim yapılmaması yönünde bir caydırıcılık değil; tam tersine burada elde edilen gelirle yatırımların sağlıklı bir şekilde yapılması. Ama TEDAŞ dağıtım şirketiyle beraber bu devasa geliri topluyor ve yatırıma dönüştürmüyor.

Sonuç ne oluyor; dün olduğu gibi halk elektrik kesintileri ve trafo patlamaları nedeniyle sokaklara dökülüyor.

**

2012 yılında  çıkartılan Büyükşehir Belediyeler yayası aslında merkezi hükümetin yükünü almaya ve yere kaynaklarla yatırımların sağlanması amaçlanıyordu.

Kanun maddesine göre “6360 sayılı Kanunla yeni kurulan büyükşehir belediyeleri ile Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin görev ve sorumluluk alanları il mülki sınırlara genişletilmiştir”

..

e) Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kurulmuştur. Bu Başkanlık; İllerde kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu,  Acil çağrı,  Afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi,  İlin tanıtımı,   Gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi,  Temsil, tören, ödüllendirme ve protokol hizmetlerinin yürütülmesi,   İldeki kamu kurum ve kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesi,  2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12 nci maddesi kapsamında il özel idarelerince kullanılan haklar ve yetkiler ile yürütülen görevleri yerine getirmek, Madenin veya jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının bulunduğu yere en yakın yerleşim yerlerinin altyapı ve mahalli müşterek ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Enerji ve Tabi Kaynaklar Bütçesine konulan ve İçişleri Bakanlığı bütçesine aktarılan ödenekleri kullanmak, 

..

Merkezi idare tarafından yapılan her türlü yardım ve desteğin koordinasyonu, denetimi ve izlenmesi ve acil durumlarda bizzat yerine getirilmesi yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı tarafından sağlanır. İldeki kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülmesi gereken yatırım ve hizmetlerin aksadığının ve bu durumun halkın sağlığı, huzur ve esenliği ile kamu düzeni ve güvenliğini olumsuz etkilediğinin vali veya ilgili bakanlığınca tespit edilmesi durumunda, vali uygun süre vererek hizmet ve yatırımın gerçekleştirilmesini ister. Hizmet ve yatırımın verilen sürede gerçekleşmemesi hâlinde, vali söz konusu yatırım ve hizmetin ildeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yerine getirilmesini isteyebileceği gibi yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı aracılığıyla da yerine getirebilir. Yapılan veya yapılacak harcamalar karşılığı tutarlar ilgili kurumun pay ve ödeneklerinden tahsis yapan kurum tarafından kesilerek İçişleri Bakanlığı’na veya hizmeti yerine getiren diğer kamu kurum ve kuruluşuna gönderilir. Bu fıkra kapsamında İçişleri Bakanlığı’na ve diğer genel bütçeli idarelere aktarılan tutarların bu kurumların bütçeleriyle ilişkilendirilmesi birinci fıkra hükümleri çerçevesinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılan tutarların bütçeleriyle ilişkilendirilmesi bu kurumların tabi olduğu mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir. Diğer genel bütçeli idarelere ilişkin bütçe işlemlerini yapmaya bu kurumların üst yöneticileri yetkilidir.

*

*

EMO BAŞKANI ARIKAN’DAN UZMAN UYARISI;

ELEKTRİK ALTYAPI YATIRIMLARINDA KRİTER NEDİR?

*

AYINTAB’A DAİR

GAZİANTEP’TE DÖNERCİLİĞİN GEÇMİŞİ.

Gaziantep’te ilk lokanta 1930’lu yıllarda Derviş oğlu Sait usta tarafından Suburcu Caddesi üzerinde açılmıştı. Gaziantep Lokanta ve dürümcülerinde genellikle kebap, lahmacun, dürüm çeşitleri satılırken, kele paça ve çorba da revaçtaydı. Ev yemeklerini bir veya iki lokanta haricinde kimse çıkarmaz, ayak üstü (dürümcülerde) tüketilen yiyeceklerinin başında; (kuzu)ciğer, et ve nohut dürümü, mevsimine göre patlıcan, patates kızartmaları, nohutlu salçalı meyhane pilavı ve zeytin piyazı olurdu.

1980’li yıllara kadar Gaziantep’te içkili lokantalarI, bar pavyon gibi yerleri, sahrede yiyip içmeyi saymaz isek   Gazianteplinin ev dışında(lokantada) yemek yeme alışkanlığı yok denecek kadar azdı. Başpınar, istasyon caddesi, Kavaklık gibi yerler bir zamanlar Gazianteplinin yeme içme kültüründe ve eğlence hayatında önemli yer tutar. Buradaki lokantalar gazino türü hizmet veren yerler olarak zihinlerde yer etmiştir.

Gaziantep’te Lokantaya gidenler geleneksel yiyecekleri olan kebap, dürüm, lahmacun, kelle paça, beyran,çorba içmeye giderlerdi.

Yörede hizmet veren lokantalar, geleneksel yeme içme alışkanlıklarına paralel yiyecekler sunarlardı. Aksi halde de yaşama şansıları olamazdı.

Gaziantep’in yeme içme kültüründe 1960’lı yıllara kadar döner yoktur. 1975’li yıllarda Akif Sağlıcak, Baydar sineması karşısında, eski Ticaret odasının (bugün yerinde bir otel olan yer) hemen bitişiğindeki dükkanında bujiteri, tıraş makinası, el feneri,plak gibi ürünler  satarmış. Dükkânın hemen yanında Adil Öcal’ın Ömür lokantası ve İmren lokantası varmış. Akif Sağlıcak 1980’ler den önce İstanbul’da gördüğü döner salonunu Gaziantep’te Suburcu caddesindeki iş yerinin hemen bitişiğindeki dükkânda “ŞİRBOM “döner salonu olarak açar. Ortağı da Mehmet ustadır. Akif Sağlıcak ve ortağı daha sonra burayı kapatırlar.Şirbom döner salonunu Karagöz caddesinde Petek Oteli, Kışla-karagöz dolmuş durağının hemen karşısında Büyük (Kilis) Pasajının girişine taşırlar.

Salon açıldığı sıralarda döner rağbet görse de daha sonra Gazianteplinin damak zevkine cevap vermediği için Akif Bey umduğunu bulamaz ve kapatır, İstanbul’a gider! Şiribom döner salonunu İstanbul’da açar. Kısa sürede başarılı olur, faaliyetini burada devam ettirir.

Akif Sağlıcak aynı zamanda plakçılıkta yapmaktadır. Küçük ev ve el aletlerinin sattığı dükkânın bir köşesinde de plak da satmaktadır. 1972’lerde Burun Hayriye “Eli zilli” 45’lik plağı yapar, oldukça da tutar, iyi de satar. Akif Sağlıcağın yanında çırak olan çalışan Hüseyin Uzun (aşkın plak) ustasında gördüğü dönerciliği maarif kavşağında şimdiki Akbank binasının hemen bitiğinde açtığı dönerci salonunda sürdürür. Bir müddet burasını çalıştırır, ancak daha sonra kapatırlar. 1983 yılında devlet hastanesi karsısında Mehmet Tombalak; CINCIK, aynı yıllarda Ümit döner açılır. 1990’li yıllarda Gaziantepli Şerif Başkülekçi ve Tahir Tekin Öztan ortaklığı ile istasyon caddesine modern bir döner, hamburger salonu açarlar. O günlerde bu salon oldukça modern sayılabilecek niteliktedir. Daha sonra ortaklık sona erer, salon kapatılır.

Bilahare pazaryeri, eski garajlar yanında, istasyon caddesinde, eski devlet hastanesi karşında    pek çok yeni dönerci salonları açılarak hizmete girer.

Ulaşım araçlarının çeşitlenmesi ve seyahatler, göçler, üniversitenin açılması, sanayileşme, sanayi sitelerinin farklı yerlerde kümelenmesi, kent nüfusunun hızlı artışı cemiyet hayatının pek çok alanında değişimi zorlarken, yeme içme kültüründe de farklılıklar yaratmış, alışkanlıkların değişmesine neden olmuştur. Hızla “sulu yemek” tabir ettiğimiz yemekleri sunan lokantalar açılırken, ardından dönerci salonları hayatımıza girmiştir. Gaziantepli dışında Beyranı kimse bilmez iken, şimdilerde şehrimize gelenlerin merak edip, severek yedikleri bir yemek türü olmuştur. Daha önce baklava baklava salonlarında yenirken, baklava ve tatlı türevleri de lokantaların menüsüne girmiştir. Yıllar öncesinde Antepli için şehirde bir lokantaya gidip yemek yemek herkesçe ayıplanır, dedikodulara neden olurken, daha sonraları lokantada yemek hem ihtiyaç hem pratiklik hem de statü göstergesi sayılmıştır. Bugün geleneksel yeme içme taleplerini sunan işletmeler yanında pizza, hamburger gibi yiyecekleri sunan uluslararası markalarda hayatımıza girmiştir.

Yazan: İ.Alisinanoğlu

Fotoğraf: İ.Alisinanoğlu arşivi.— Adil Güloglu

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı