Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 10.07.2025 e gazete

admin | 10 Temmuz 2025 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Ekonomi, Genel, Gündem, HALİL EYYUPOĞLU Köşe Yazısı, Köşe Yazıları, Tüm Manşetler


admin
oeyyupoglu1@gmail.com

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 10.07.2025 e gazete

HABER METNİ;

BU NASIL NEFES

NEFESİ KESİLENE YOK

 LİMİT OLANA İHTYACO OLMAYANA VAR

İLK GÜNDE NEFES NEFESE KAPIŞILDI

Amaç neydi; yüksek enflasyonda ödemelerini ödemekte güçlük çeken, nefesi daralan KOBİ’ lere bir nefes aldırmak değil miydi?

Bankalarda çarkı dönen gidip bu krediyi çekip alıyor. Çarkı dönmeyen KOBİ ise ödemekte zorluk çektiği yüksek faizli borcu geciktirdiği yada ödemede zorlandığı için alamıyor.

Peki bu kredi kime geldi?

Birileri bize açıklasın..

Bankalar borçları bile yapılandırmazken hali vakti iyi olanlara mı bu krediler çalışıyor..

Birileri buna cevap vermeli..,

Esnaf zaten inim inim inliyor fakat kredi TOBB a bağlı oda üyelerine..

Asıl nefes alamayan;

Esnaf Odaları Birlikleri,

kurakta çatladığı Çiftçilerin üyesi olduğu Ziraat Odalarına bağlı esnaflar, çiftçiler ne olacak..

Şunu unutmayalım;

Ekonomideki adaletsiz politika sosyal patlamayı getirir

Zaten görüyoruz aile intiharlarını..

Daha ne göreceğimiz de meçhul..

*

*

AB COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNİ ALDI AMA

SARIMSAK PARA ETMİYOR

Bölgemiz önce don, sonrada kuraklığın en kötü halini bu yıl gördü. Buğday, arpa ekinleri kuraklıktan ürün vermedi.

Fıstık ağaçlarına don vurdu. Belki 3 sezon ürün alınamayacak.

En şanlı ve hasadı bol olan ürün bu yıl sarımsak oldu.

Sezonun başında geçen yıla uyarlanmış yüksek fiyat piyasada hakim iken tam hasat yapıldığında 40-50 TL civarında gitmeye başladı. Sarımsak depo ortamında saklamaya da elverişli olmadığı i için stoklama şansı çok az. Zaman içinde içi giderek boşalan bir ürün.

Çiftçi sezon başında sevinirken hasattan sonra yüksek rekolte ile fiyatların hızla düşmesine neden oldu. Geçen  ödeme kasasının yanında yer alan sarımsak   kilogramı 300 TL den alıcı bulurken bu yıl fotoğrafta görüldüğü üzere sokaklarda yerini almaya başladı.

*

*

Köşe yazısı

VİZYON EKONOMİSİ:

 GELECEĞE HAZIRLIKLI OLMAK

Değerli okuyucular, merhaba! Sizlerle ilk kez buluşmanın heyecanını yaşıyorum. “Vizyon Ekonomisi” başlıklı köşemde, geleceğe dair düşüncelerimi paylaşmak, bu zamana kadarki ekonomi, ihracat ve vizyon konularındaki deneyimleri ve fikirlerimi sizlere farklı bakış açıları ve farkındalık sunmak amacıyla başlıyorum.

“Vizyon Ekonomisi” adını verdiğim bu yeni yolculukta, sadece rakamların ve güncel gelişmelerin ötesine geçerek, ekonomiye daha derin, daha anlamlı ve en önemlisi daha ileriye dönük bir pencereden bakmayı hedefliyorum. Peki, bu “Vizyon Ekonomisi” tam olarak ne anlama geliyor? Gelin, kelimelerin kökenlerine inerek bu sorunun cevabını birlikte arayalım.

“Vizyon” kelimesi, kökenini Latince “visio” kelimesinden alır ve “görme, bakış” anlamına gelir. Ancak zamanla bu kelime, sadece fiziksel bir eylemi değil, aynı zamanda zihinsel bir yeteneği de ifade etmeye başlamıştır. Bir liderin vizyonu, bir şirketin vizyonu ya da bir ülkenin vizyonu dediğimizde, aslında geleceğe dair kurulan hayalleri, belirlenen hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için çizilen yol haritasını kastederiz. Vizyon, mevcut durumun ötesini görebilme, potansiyeli fark edebilme ve henüz var olmayan bir geleceği tasavvur edebilme yeteneğidir.

“Ekonomi” kelimesi ise kökenini Antik Yunanca “oikonomia” kelimesinden alır. “Oikos” ev, “nomos” ise kural, yönetim anlamına gelir. Dolayısıyla “oikonomia”, başlangıçta “ev yönetimi” veya “hane halkı yönetimi” anlamında kullanılmıştır. Zamanla bu kavram genişleyerek, bir ülkenin veya bir bölgenin kaynaklarının (para, mal, hizmet, insan gücü vb.) üretimi, dağıtımı ve tüketimi ile ilgili tüm süreçleri kapsayan bir bilim dalı haline gelmiştir. Ekonomi, kıt kaynakların en verimli şekilde nasıl kullanılacağını araştırır.

Peki, “Vizyon” ve “Ekonomi” kelimeleri bir araya geldiğinde ne anlama geliyor? “Vizyon Ekonomisi”, sadece mevcut ekonomik sorunlara anlık çözümler üretmekle kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki fırsatları ve tehditleri öngörerek proaktif adımlar atmayı ifade eder. Bu, kısa vadeli kazançların ötesinde, uzun vadeli sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen, stratejik ve yenilikçi bir yaklaşımdır. Örneğin, bir ülkenin sadece petrol gelirlerine bağımlı kalmak yerine, yenilenebilir enerjiye yatırım yapması, geleceğin enerji ihtiyaçlarını öngören vizyoner bir ekonomik adımdır. Ya da bir şehrin, geleneksel sanayiden yüksek teknolojiye geçiş yapması, iş gücünü bu yönde eğitmesi, vizyoner bir ekonomik dönüşüm örneğidir.

Geçtiğimiz hafta düzenlenen istişare toplantısında, deprem nedeniyle artan göçün ekonomi üzerindeki etkileri ele alındı. Özellikle nitelikli iş gücünün şehirden ayrılması; bu durumun neden olduğu işgücü kaybının üretimde düşüşe yol açtığı vurgulandı. Yani sadece insan gitmiyor; gitmesiyle birlikte üretim potansiyeli de azalıyor. Bunu ele alırken, veri analizinden hayata dönen istihdam modellerine kadar uzun soluklu planların önemi net biçimde ortaya çıktı.

Birçok şehir, turizmi sadece kısa vadeli gelir kaynağı olarak değil, uzun vadede ekonomiyi çeşitlendirecek, istihdamı artıracak ve şehirlerin marka değerini yükseltecek bir stratejik yatırım alanı olarak görüyor. Turizme yapılan yatırımlar, doğrudan sadece ziyaretçi çekmekle kalmaz; yerel işletmelerden ulaşıma, el sanatlarından konaklamaya kadar çok sayıda sektöre yayılan ekonomik canlılık yaratır. Bu anlayış, şehirlerin sadece ekonomik değil, kültürel ve sosyal gelişiminde de önemli bir rol oynar. Doğru planlanmış turizm projeleri, şehrin kimliğini güçlendirirken, aynı zamanda yerel halk için de yeni iş ve girişim imkanları oluşturur.

Bu iki gelişme, işgücü kaybı ile üretimde düşüş riskini öngören analizler ve turizme yönelik yatırımlar, bir arada Vizyon Ekonomisi’nin hem riskleri tanıma hem de fırsatları harekete geçirme özelliğini temsil ediyor.

Vizyon Ekonomisi, yaşadığımız yerin ekonomik dayanıklılığını şu başlıklarda güçlendirir: – Üretim kapasitesi korunur: İşgücü kaybının üretimi nasıl etkilediğini analiz ederek, etkisini azaltacak adımlar atılarak yeni eğitim programları ve teknoloji odaklı alanlarla işe dönüşüm sağlanır. – Yan sektörler gelişir: Turizmle birlikte el işi, ulaşım, konaklama gibi alanlarda istihdam artışı yaşanabilir. – Şehrin marka değeri yükselir: Turizmle tanınan şehirler, yatırım ve göç tercihlerinde öne çıkar. – Sistemsel hazırlık artar: Vizyonla planlanan altyapı, kriz anlarında daha hızlı tepki verir; yerel ekonominin istikrarına katkı sağlar.

Bir üreticinin don felaketiyle mahsulünü kaybettiğini düşünün. Vizyon varsa, “Acaba dayanıklı çeşide mi geçsem? Tarıma yeni bir alternatif ürün mü katmalı?” sorularını sormak gerekir. Bu sorular, üretici eğitimleri, kooperatifleşme ve pazara erişim desteği gibi somut adımlara dönüşebilir. Felaket, yeni fırsatlara kapı aralar.

Sonuç olarak; bu köşede paylaşmak istediğim, Vizyon Ekonomisi’nin yaşadığımız şehir için tek bir düşünce ya da proje değil, bütünsel uygulanabilir ve uzun vadede toplum refahını güçlendirecek bir yaklaşım olduğudur. Göçle azalan iş gücünü analiz etmek, projelerle turizmi ve üretimi desteklemek, şehirde ekonomik psikolojiyi canlandırmak gibi adımlar bu bakış açısının parçalarıdır.

Vizyon sorularla gelişir, ekonomi yatırımlarla güçlü olur. Sevgi, Saygı ve Selamlarım.

*

*

CUMHURİYETİN KURULDUĞU 1923 YILINI “KANLI DARBE” OLARAK NİTELEYEN

AHMET HAMDİ ÇAMLI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

CHP Gaziantep İl Başkanlığı, Cumhuriyeti darbe olarak nitelendiren sözleri nedeniyle Eski AK Parti Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusunda bulundu.

CHP Gaziantep İl Başkanlığı, Cumhuriyetin kurulduğu 1923 tarihini ‘darbe’ olarak nitelendiren Eski AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında suç duyurusunda bulundu ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Şahinbey İlçe Başkanı Zeki Gürsel, İl Yöneticileri, İl Gençlik Kolları Başkanı Fayat Ferhat Alagöz, Belediye Meclis Üyeleri ve partililer katıldı.

Gaziantep Adliyesi önünde CHP İl Başkanlığı adına basın açıklaması yapan CHP Gaziantep Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Av. İbrahim Kaya şunları söyledi:

“Değerli Basın Emekçileri,

Değerli Yurttaşlarım,

Çok Kıymetli Örgütüm,

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi şahsiyetine ve millet iradesine dayanan anayasal düzene yönelik açık ve sistematik bir saldırıya karşı suç duyurusunda bulunduk.

Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923 yılını “kanlı darbe” olarak niteleyen, halk egemenliğini ve laik hukuk devletini “hesaplaşılması gereken” bir süreç gibi gösteren bu söylemler, sadece tarihi çarpıtma girişimi değil; aynı zamanda anayasal düzene ve toplumsal barışa yönelik açık bir tehdittir.

Milletimizin bin bir emekle kurduğu, şehit kanlarıyla sulanmış bir Cumhuriyet’e yönelik bu açık hakaretin cezasız kalması, yalnızca bireysel bir sorumsuzluk meselesi değildir. Aynı zamanda, Anayasa’nın ve Cumhuriyet’in korumasız bırakılması anlamına gelir. Hukuk devleti olmanın en temel gereği; bu tür ağır ihlaller karşısında etkili ve caydırıcı soruşturmaların derhal başlatılmasıdır.

Hiçbir demokratik ülkede, kurucu liderlerine ve anayasal düzenine böylesine ağır hakaretlerde bulunan bir kişiye sessiz kalınamaz. Bu suskunluk hali, kamu vicdanında derin yaralar açmakta, yargıya olan güveni sarsmakta ve Cumhuriyet karşıtı söylemlerin yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır.

Bugün önceki dönem AKP milletvekili olan Ahmet Hamdi Çamlı’nın Cumhuriyete ve Cumhuriyet devrimlerine darbe diyecek kadar arsızlaşması sonucu suç duyurusunda bulunduk.  Şüphelinin kamuoyunda tanınan bir siyasi figür olması, bu beyanların etkisini ve tehlikesini daha da artırmaktadır. Atatürk’ü ve Cumhuriyet devrimlerini hedef alan bu dil, yalnızca geçmişe değil, ortak geleceğimize de kastetmektedir.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu ülkenin kurucu değerlerine ve halkın iradesine sahip çıkmaya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetini kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle yargı makamlarını göreve çağırıyor, milletimizi Cumhuriyet’e ve onun değerlerine daha güçlü bir şekilde sarılmaya davet ediyoruz.

Cumhuriyetimiz sahipsiz değildir. Atatürk’ün manevi mirası, milletimizin vicdanında sonsuza dek yaşayacaktır.”

*

*

AYINTAB’A DAİR

KİLİS OYLUM HÖYÜK

Gaziantep-Kilis karayolu üzerinde, aynı adı taşıyan köyde yer

alan Oylum Höyük, boyutları ve yüksekliğiyle Ön Asya’nın en

büyük höyüklerinden biridir.

En eski Kilis yerleşimi olarak nitelendirilen Oylum Höyük,

stratejik konumu nedeniyle, çeşitli dönemler boyunca orduların,

kervanların geçtiği bir uğrak noktası olmuş ve hemen her

dönemde iskan görmüştür. Anadolu, Suriye ve Mezopotamya

kültürlerinin kesiştiği bir merkez özelliği taşımaktadır. Höyük

üzerinde gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmaları, bölgenin

5500 yıllık geçmişine ışık tutmaktadır.

Yerleşimin çok yoğun olduğu Kilis’te 2010 yılında Oylum

Höyük dışında Kurukastel Ören Yeri, Söğütlü Harabeleri,

Kurtaran Köyü ve Çörten Höyüğü’nde kazılar yapılmıştır.

Kazılarda M.S. 4-5. yüzyıla ait mozaiklere ulaşılmıştır

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı