Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 08.07.2025 e gazete

admin | 08 Temmuz 2025 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Eğitim, Ekonomi, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 08.07.2025 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 08.07.2025 e gazete

HABER METNİ;

ŞAHİNBEY BELEDİYESİ AŞURE GELENEĞİNİ SÜRDÜRÜYOR

Her yıl Muharrem Ayı’nda vatandaşlara aşure ikramında bulunan Şahinbey Belediyesi bu geleneğini, bu yılda sürdürüyor.

Bu yıl 240.000 vatandaşa aşure ikramında bulunacak olan Şahinbey Belediyesi bu güne kadar 3.894.163 kişiye aşure ikramında bulundu. Her gün Şahinbey ilçesinin çeşitli noktalarında aşure ikramında bulunan Şahinbey Belediyesi, bu yıl Muharrem ayı boyunca vatandaşlara aşure ikramında bulunacak. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, AK Parti Milletvekili İrfan Çelikaslan ile birlikte vatandaşlara aşure ikramında bulundu.

MUHARREM AYI BİRLİK BERABERLİK VE KARDEŞLİK DEMEK

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Muharrem Ayı’nda aşure geleneğinin devam ettiğini belirterek “Öncelikle vatandaşlarımızın Muharrem Ayı mübarek olsun. Muharrem Ayı tarihte birçok olayın yaşandığı ve birçok peygamberin mucizelerinin gerçekleştiği bir ay. Hz. Nuh Aleyhisselam gemisinin Cudi’ye demirlediği, Hz. Adem Aleyhisselam’ın duasının kabul edildiği, Hz. Yakup  Aleyhisselam’ın gözlerinin açıldığı ve Hz. İsa  Aleyhisselam’ın mucizesinin yine bu ayda gerçekleştiği bir aydır. Aynı zamanda Muharrem Ayı’nın hüzünlü tarafı var. Bunlardan en bilineni Kerbela olayı, Hz. Hüseyin Efendimizin ve arkadaşlarının şehit edilmesi, her zaman yüreğimizi dağlayan bu olayı, acıyla hatırlıyoruz. Muharrem ayı inancımızda önemli bir ay. Annelerimiz özellikle Muharrem Ayı’nın 10’uncu gününde aşure günü şehrimizde gelenek olarak aşure dediğimiz bu güzel tatlıyı yapar ve komşularıyla paylaşır. Aşure 27 çeşit malzemenin bir araya gelerek kendi tatlarını kaybetmeden yepyeni bir tadın oluşturduğu güzel bir karışım. Şahinbey Belediyesi olarak bizde bu geleneği sürdürüyoruz. Her gün vatandaşımıza ilçemizin çeşitli noktalarında aşure ikramında bulunuyoruz. Toplamda 240 bin vatandaşımıza aşure ikramında bulunacağız. Tüm vatandaşlarımızın bir kez daha Muharrem Ayı mübarek olsun” dedi.

*

*

MEDİCAL POİNT GAZİANTEP’TE GENİTAL ESTETİKTE YENİ BİR DÖNEM: OP. DR. GONCA GÖKSU BULGAN İLE GÜVENLİ VE ETKİLİ ÇÖZÜMLER

Gaziantep’in sağlık alanındaki kurumsallaşmasından Medical Point Hastanesi, kadın sağlığına yönelik gelişmiş ve modern çözümlerle dikkat çekmeye devam ediyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan , özellikle genital estetik uygulamalarıyla kadınların yaşam özgürlüğünü artırmayı hedefliyor.

Kadınların hem fiziksel hem de psikolojik olarak daha iyi hissetmelerini sağlayan genital estetik ameliyatları, artık Gaziantep’te Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan’ın uzmanlığıyla daha güvenli ve konforlu bir şekilde gerçekleştiriliyor. Labioplasti, vajinoplasti, genital bölge gençleştirme ve renk açma gibi işlemlerle kadınlara özel çözümler sunan Dr. Bulgan, bireyin ihtiyaçlarına uygun kişiselleştirilmiş tedavi planları içermektedir.

Bulgan, “Kadınların bedenleriyle barışıklıkları, hem sağlık hem de genel yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyor. Genital estetik tedavileri sadece estetik değil, fonksiyonel kullanımda çözüm sunuyor” diyerek kadınların bu konuda geride tercihler yapmayı sürdürdüğünü vurguluyor.

Genital Estetik Nedir ve Neden Tercih Edilir?

Genital estetik uygulamaları; labioplasti (dudakların şekillendirilmesi), vajinoplasti (vajinal daraltma), genital bölgenin gençleştirilmesi (PRP, lazer tedavileri), renk açma ve diğer kozmetik müdahaleleri kapsıyor. Kadınların çeşitli değişken bu işlemleri tercih edebilmesi: doğumdan sonra estetik kaygılar, yaşlanmaya bağlı dokularda sarkma ve gevşeme, oluşumlara bağlı anatomik farklılıklar, cinsel yaşam direncini artırma esnekliği veya psikolojik rahatlama gibi.

Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan’dan Kişiye Özel Yaklaşım

Op. Dr. Bulgan, kendisinin anatomik yapısı, sağlık durumu ve ürünleriyle ilgili detaylı muayene ve değerlendirme yapıyor. “Her kadının farklı ve tedavi planları mutlaka bireyselleştirilmelidir” diyen Dr. Bulgan, teknolojik olanaklar ve son yenilikleri kullanarak güvenli, saklanmaz ve hızlı iyileşme süreci sağlayan uygulamaları gerçekleştiriyor.

Genital estetikte kullanılan lazer teknolojileri, minimal invaziv teknikler ve PRP uygulamaları sayesinde, ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyon riski minimum düzeyde kalır. Ayrıca, operasyonların ardından cinsel yaşam kalitesi artarken, şiddet de önemli ölçüde artıyor.

Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde Kadın Sağlığına Özel Hizmet

Modern ameliyathaneleri ve hijyenik ortamıyla Medical Point Gaziantep, genital estetik alanında en donanımlı şekilde korunmanın biri olma özelliğini taşıyor. Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan’ın öğretisinde, kadın ilaçlarında her aşamada bilgi veriliyor ve psikolojik destekle süreç hazırlanıyor.

Kadınların daha iyi hissetmelerini sağlamak ve estetik kaygılarını ortadan kaldırmak amacıyla, bakım ve ameliyat sonrası takip edilerek parçalar halinde yürütülüyor. Bu sayede hem fiziksel hem ruhsal açıdan iyileştirici olumlu katkılar sağlıyor.Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan ile Güvenli ve Etkili Çözümler

Gaziantep’in sağlık alanındaki kurumsallaşmasından Medical Point Hastanesi, kadın sağlığına yönelik gelişmiş ve modern çözümlerle dikkat çekmeye devam ediyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan , özellikle genital estetik uygulamalarıyla kadınların yaşam özgürlüğünü artırmayı hedefliyor.

Kadınların hem fiziksel hem de psikolojik olarak daha iyi hissetmelerini sağlayan genital estetik ameliyatları, artık Gaziantep’te Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan’ın uzmanlığıyla daha güvenli ve konforlu bir şekilde gerçekleştiriliyor. Labioplasti, vajinoplasti, genital bölge gençleştirme ve renk açma gibi işlemlerle kadınlara özel çözümler sunan Dr. Bulgan, bireyin ihtiyaçlarına uygun kişiselleştirilmiş tedavi planları içermektedir.

Bulgan, “Kadınların bedenleriyle barışıklıkları, hem sağlık hem de genel yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyor. Genital estetik tedavileri sadece estetik değil, fonksiyonel kullanımda çözüm sunuyor” diyerek kadınların bu konuda geride tercihler yapmayı sürdürdüğünü vurguluyor.

Genital Estetik Nedir ve Neden Tercih Edilir?

Genital estetik uygulamaları; labioplasti (dudakların şekillendirilmesi), vajinoplasti (vajinal daraltma), genital bölgenin gençleştirilmesi (PRP, lazer tedavileri), renk açma ve diğer kozmetik müdahaleleri kapsıyor. Kadınların çeşitli değişken bu işlemleri tercih edebilmesi: doğumdan sonra estetik kaygılar, yaşlanmaya bağlı dokularda sarkma ve gevşeme, oluşumlara bağlı anatomik farklılıklar, cinsel yaşam direncini artırma esnekliği veya psikolojik rahatlama gibi.

Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan’dan Kişiye Özel Yaklaşım

Op. Dr. Bulgan, kendisinin anatomik yapısı, sağlık durumu ve ürünleriyle ilgili detaylı muayene ve değerlendirme yapıyor. “Her kadının farklı ve tedavi planları mutlaka bireyselleştirilmelidir” diyen Dr. Bulgan, teknolojik olanaklar ve son yenilikleri kullanarak güvenli, saklanmaz ve hızlı iyileşme süreci sağlayan uygulamaları gerçekleştiriyor.

Genital estetikte kullanılan lazer teknolojileri, minimal invaziv teknikler ve PRP uygulamaları sayesinde, ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyon riski minimum düzeyde kalır. Ayrıca, operasyonların ardından cinsel yaşam kalitesi artarken, şiddet de önemli ölçüde artıyor.

Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde Kadın Sağlığına Özel Hizmet

Modern ameliyathaneleri ve hijyenik ortamıyla Medical Point Gaziantep, genital estetik alanında en donanımlı şekilde korunmanın biri olma özelliğini taşıyor. Op. Dr. Gonca Göksu Bulgan’ın öğretisinde, kadın ilaçlarında her aşamada bilgi veriliyor ve psikolojik destekle süreç hazırlanıyor.

Kadınların daha iyi hissetmelerini sağlamak ve estetik kaygılarını ortadan kaldırmak amacıyla, bakım ve ameliyat sonrası takip edilerek parçalar halinde yürütülüyor. Bu sayede hem fiziksel hem ruhsal açıdan iyileştirici olumlu katkılar sağlıyor.

*

*

AYINTAB’A DAİR

GAZİANTEP TARİHİ

    İlkçağa ait belli başlı kaynak ve araştırmalarda Antep adına rastlanmaz. Bununla birlikte Antep 12km kuzeyinde Antep-Maraş yolu üzerindeki Dülük ün (Doliche) oldukça eski bir mevki olduğu bilinmektedir. Antik devirlerde iktisadi ve siyasi bütün faaliyetlerin yoğun bir şekilde sürdüğü kuzey Suriye ile Mezopotamya’yı İç Anadolu’ya bağlayan yolların geçtiği yerler o devirde Dülük Bölgesi olarak anılmaktaydı. Yine eski ve orta çağlarda Fırat Nehrini takip ederek Mezopotamya dan gelen kervanların bu nehri terkettikleri Birecik ve Maraş arasında bir kavşak noktası da Dülük adıyla bilinmekteydi. Bu kavşak aynı zamanda Urfa , Maraş ve Halep yollarının da kesiştiği yeri teşkil ediyordu. Bugün de Dülük adıyla anılan yere Asurlular Babiğü,Bilabhi,Doluk, Romalılar Dolichenus,Doulichia,Doliche; Bizanslılar ise Tolonbh demekteydi.

HİTİT DÖNEMİ

    MÖ1800-1200 yıllarına kadar hüküm süren Hitit Devletinin sınırları Dülük ve çevresini de içine almaktaydı. Bölge daha sonra Suriye’nin kuzeyinde kurulan Hitit Şehir Devletlerinin ardından da Asurluların hakimiyetine girdi. MÖ613-612 yıllarında Medya Kralı Kiyaksar’ın Asurluları mağlup edip Ninevayı (Ninova) almasıyla Dülük Bölgesi İran da saltanat değişikliğine rağmen uzun müddet yine İranlıların nüfuz sahasında kaldı. MÖ334 de Asya seferine çıkan Büyük İskender Issus savaşını kazanıp Dülük ve bölgesini sınırlarına kattı.

    MÖ 190 yıllarında Dülük te Roma MS395ten itibaren de Bizanslılar hakim oldular. Bizans hakimiyeti sırasında Dülük ve yöresi Arap Sınır Bölgesinde önemli bir mevki teşkil etmekteydi. Uzun süre Arap ve Bizanslılar arasında mücadeleler devam etti. Muhtemelen bu mücadeleler sırasında bir kale inşa edilmiş ve burası Antep adıyla anılan yerin ilk çekirdeği olmuştur. Nitekim Süryani Yeşva Vekayı namesinde Selefki Takvimiyle 800 yılında meydana gelen bir depremin Urfa, Diyarbekir ve Akka’yı içine alan bölgede büyük tahribat yaptığını, hatta Fırat Nehrinin bazı kollarının sularının kuruduğunu kaydetmektedir. MS 499 yılına rastlayan bu depremde Dülük Kalesi ve çevresininde tahrip olduğu kabul edilebilir. Bu sebeple Bizansın önemli mevkideki kalenin yıkılması yeni bir kalenin yapılmasını gerektirmiş ve I.Justinianos döneminde (527-565) Antep Kalesi inşa edilmiş olmalıdır. Ancak buranın Antep adıyla ne zaman anıldığı bilinmemektedir.

ANTEP İSMİ

    İlk Arap Coğraafyacılarının eserlerinde Dülük adı sık geçerse de Antep (Ayıntap) adının Araplarca buraya verildiği söylenebilir. XIII.yy Müelliflerinden Yakut-el Hamevi’nin ifadesine göre “Aynütap” sağlam kale olup Dülük adıyla anılmaktaydı. Bu ad muhtemelen Haçlı seferleri öncesinde yaygınlık kazanmıştır. Haçlı seferleriyle ilgili Vekayi namelerde Hamtap, Ermeni kaynaklarında Anthoph, diğer bazı kaynaklarda ise Hantap, Entap, Hatap gibi adlandırmalara rastlanır.

ARAPLAR DÖNEMİ

    Bölgeler Araplar tarafından ilk defa Hz.Ömer’in kumandanlarından İyaz b. Ganm tarafından İslam topraklarına dahil edildi. Bu tarihlerde Bizans tahtında Heraklios bulunmaktaydı. Kuzey Suriye ileri tarihlere kadar Bizanslı’larla Araplar arasında mücadele bölgesi olmakta devam etti. Harun Reşid’in 782 yılında Bizanslılardan geri aldığı Kuzey Suriye kaleleri içinde Dülük vardı. Burasını “Avasım”şehirleri arasında sayan Belazuri 169 da (785-86) Hades şehrinin yeniden inşası bitince Dülük’ün de dahil olduğu yöredeki bazı şehirlerden 2000 kişinin göç ettirilip buraya yerleştirildiğini yazar. Muhtemelen bu tarihten sonra Dülük’ün yerini yavaş yavaş Ayıntap denilen kale almaya başlamıştır.

TÜRKLER DÖNEMİ

    Türklerin Anadoluya yönelik harekatları sırasında Türkmenlerden meydana gelen ordusuyla Afşin Fırat’ı geçerek Antep’in kuzeybatısındaki Karadağ da karargah kurup geniş fetih harekatına başladı. Ve 1067 de kuvvetleriyle önce Antep ve Raban ı (günümüzde Araban ) aldı, sonra Antakya Dukalığı arazisine girdi. Pek çok ganimet ve esir topladı. Afşin bu fetihleriyle Suriye bölgesinde Türk hakimiyetini kesinleştirdi.

    Alparslan dan sonra fetihlere girişen Süleyman Şah 1084 yılında Antakyayı yeniden aldı,bu suretle Halep ve civarıyla Antep kendiliğinden Süleyman Şahın idaresine girdi. Nitekim Haçlılar Suriye ye geldiklerinde Antep bölgesi Suriye Selçuklularının idaresinde bulunuyordu. Haçlı kuvvetlerinin Bu bölgeye yerleşmesiyle Antep önce 1098 yılında Urfa Kontluğunu kuran Bovdovin de Bovlogne a daha sonra Maraş Kontlu ğuna tabi oldu.

    Haçlılar zamanında Antep ve Telbaşir bölgenin önemli müstahkem mevkileriydi. Haçlı seferleri şiddetini kaybedince I. Mesud un damadı olan Atabeg Nureddin Mahmut Zengi 1149 yılında düzenlediği bir seferle Antep,Telbaşir ve Azaz ı geri aldı ise de kuvvetleri mağlup oldu. Bunun üzerine Sultan Mesud, oğlu Kılıçarslan la beraber kuzey Suriye ye sefer yaptı ve Maraş ı kuşatarak aldı;ordusu Telbaşir önünde Jocelin kuvvetleriyle karşılaştı,fakat Franklar savaşa cesaret edemediler Bundan sonra Sultan Mesud Kılıçarslan la beraber 1150 yılında Haçlıların işgalinde bulunan Göksün,Behisni,Göynük,Ra ban ve Antep şehir ve kalelerini zaptetti. I.Mesud un ölümü üzerine (1155)Atabeğ Nureddin Mahmut Zengi Antep ve Ra ban ı Selçuklulardan aldı. II.Kılıçarslan Nureddin den adı geçen şehirleri iade etmesini istediyse de Nureddin bunu reddederek saldırısını sürdürdü. Bunun üzerine Kılıçarslan 1157 yılında kuvvetli bir orduyla gelerek Antep i kuşattı;surlarını tahrip ederek şehri ele geçirdi. NureddinMahmut ise Halep e çekilmek zorunda kaldı. Ardından Selçuklu Sultanı İzzeddin I.Keykavus Halep emirliği topraklarını isteyerek Samsat Emiri olan Eyyubi Meliki el Melikül Efdal ile birlikte hareket edip 1218 yılında Antep i aldı. Ancak El-Melikül Efdal ın ihaneti üzerine ordusu bozguna uğrayınca Antep yine Halep Emirliğinde kaldı.

    Bütün Anadoluyu sarsan Moğol istilası önce bu bölgede etkili oldu.1259 da Hülagü Suriye seferine çıkıp Halep i alınca Boycu Noyan ın 1258 de başlattığı harekat tamam landı Ve Antep bölgesi Moğolların eline geçti. Ancak az sonra Memlük Sultanı Kutuz Moğollarla mücadeleye girişerek 1260 yılında Aynicalüt ta onları yendi. Böylece Halep ve Antep bölgesi Memlüklu nüfuzu altına girdi. Moğolları tamamen kuzey Suriye den uzaklaştırmak isteyen I.Baybars 1277 de Antep ten geçerek Elbistan Ovasında Muinüddin Süleyman Pervane idare- sindeki Selçuklu-Moğol ordusunu mağlup ederek Kuzey Suriye yi Moğol baskısından kurtardı.

    Bundan sonra Antep ve bölgesi Memlük Sultanlığı ile Maraş ve Elbistan a hakim olan Dulkadiroğulları arasında ihtilaf söz konusu oldu. Dulkadir Beyliği nin Kurucusu olan Zeynüddin Karaca Bey Dulkadir Ulusunu bir beğlik haline getirmiş, aynı zamanda Bozoklar ın ve Halep Türk- menlerinin de reisi olmuştu. Antep ve çevresi ise daha fazla Dulkadirli Türkmenleri ile meskundu. Bu yüzyılda Dulkadirli-Memluk çatışmaları bölgeyi derinden etkiledi. Mücadeleler sırasında Atabeğ Berkuk 1381 Temmuzunda büyük bir orduyu Dulkadirliler üzerine sevketti. Tarihçi Bedreddin el- Ayni nin Antep e gelişini gördüğü bu ordunun Dulkadirli Halil Beyin küçük kardeşi Suli Bey in (Selvi?) idare ettiği kuvvetleri yenmesiyle Antep ve Halep in kuzey bölgesi Memlük idaresine geçti. Ancak Suli Bey mücadeleyi sürdürdü. Malatya Naibi Mintaş ile de yakın ilişkiler kurup güç ve nüfuz kazandıktan sonra kuvvet leriyl Antep e gelerek burayı yağmaladı, ve kardeşi Osman Bey i iç kalenin muhasarası için görevlendirdi. Bir ay kadar süren kuşatmada şehre ve halkına çok zarar veren Osman Bey kaleyi zaptedemeyince kuvvetlerini çekip Maraş a gitti.

    Bundan bir müddet sonra 792 Şevvalin de (Eylül 1390) Suli Bey ve Mintaş orduları ile Maraş tan gelip Antep i işgal ederek kaleyi kuşattılar. Bu arada kardeşi Şahabettin Ahmet ile beraber kalede mahsur kalan Bedreddin el-Ayni kuşatmayı anlatırken Antep halkının uğradığı zulüm ve eziyetlerden kendisinin geçirdiği tehlikelerden söz etmektedir. Antep şehrinin işgali ve kuşatması sürerken Halep Valisi Kara Demirtaş’ın ordusu ile buraya doğru geldiği duyulunca Suli Bey ve Mintaş muhasarayı kaldırıp Maraş a çekildiler.

    Dulkadiroğulları ile Memlüklar arasında kuzey Suriye üzerindeki hakimiyet mücadelesi devam ederken Timur da Ordusu ile Güneydoğu Anadolu ya gelerek Mardin i kuşattı,ve Diyarbekir’i zaptetti 1400 de önce Behisni yi ele geçirip Antepe Yöneldi .Şehri zaptederek kaleyi muhasara altına aldı. Timur un yanında seferlerine iştirak eden Nizameddin Şami nin Zafer Namesinde şehrin zaptından sonra bir kısım halkın bağışlandığı ancak çoğunun kılıçtan geçirildiği, binaların ,evlerin yıkılıp yerle bir edildiği belirtilir Ayrıca Antep Kalesini uzun uzadıya tarif ve tasvir eden Şami kalenin çok sağlam olduğunu da yazar.

    Timur istilasının ardından tekrar Memlük idaresine geçen şehir ve yöresi 1418 yılında yeni bir saldırıya uğradı. Akkoyunlu Beyi Karayülük Osman Bey Karakoyunlu topraklarına girerek Mardin i kuşatıp civarını yağmalamış, Kara Yusuf un üzerine gelmesiyle de kaçarak Memlük topraklarına girip Halep e sığınmış, onu takip eden Karakoyunlu kuvvetlerinden Kara Yusufun oğlu Pir Budak ın idaresindeki bir kısım askerler Antep üzerine yürümüşlerdi. Bu harekat duyulunca Antep Naibi ve halkının bir kısmı şehri terkedip kaçtı. Kara Yusuf un Memlük sınırlarına girip Antep yöresine gelmesi Kahire de telaş ve endişeye yol açtı. Karayülükün durumunu öğrenmek için Halepe kadar yaklaşan bir Karakoyunlu birliğini mağlup eden Halep Naibi Yeşbek alınan esirlerden Kara Yusuf un Antep şehrinde olduğunu öğrendi. Kara Yusuf askerlerinin bu yenilgisi üzerine Yeşbek e gönderdiği mektupta Karayülük ü cezalandırmak için Memlük topraklarına girdiğini belirterek Antep’e gelmiş olduğu için özür diledi. Bir müddet sonra da Memlük topraklarından ayrıldı. Fakat giderken Antep in çarşı ve pazarlarını yaktığı gibi şehri de askerlerine yağma ettirdi, ayrıca Antep halkından da 100.000 dirhemle kırk at aldı.

OSMANLI DÖNEMİ

    Bu tarihten sonra yeniden başlayan Dulkadirli-Memlük mücadelesi Osmanlıların da devreye girmesiyle farklı bir safhaya büründü ve Antep’i de etkiledi.1467 doğrudan Memlüklerle savaşa girişerek önce Şam Naibi Berdi Bey kumandasındaki orduyu Turnadağ eteklerinde yenen Dulkadirli Beyi Şehsuvar Bey, Memlük Sultanı Kayıtbay ın EmirCanıbek kulaksız idaresindeki ordusunu da Antep yakınlarında bozguna uğrattı.(30 Mayıs 1468) ve Antep dahil Halep e kadar olan yer- leri kontrolü altına aldı. Ancak az sonra Emir Yeşbek kumandasındaki bir Memlük ordusuna Antep yakınlarındaki savaşta yenildi. Bunun üzerine Antep yeniden Memlük Sultanlığı idaresine girdi.

    Alaüddevle nin Beğliği sırasında ise Antep Dulkadir oğullarının hakimiyetinde bulunuyordu Dulkadiroğullarının çok önem verdiği bu şehir daha önce olduğu gibi Alaüddevle Bey tarafından da imar edildi. Alaüddevle burada kendi adıyla anılan bir cami ile bir maslak (Büyük su haznesi) yaptırdı. .Bunların masrafları için vakıflar kurdu. Dulkadir Beyliği Osmanlı himayesi altında Şehsüvaroğlu Ali Beyin idaresine verilirken memlük ler bu fırsattan faydalanarak Antep şehrini tekrar işgal ettiler.

    Yavuz Sultan Selim’in İran seferi sırasında ve sonrasında Memlük Sultanı Kansu nun Şah İsmail’i desteklemesi,Memlük teabası sünni halkın memnuniyetsizliğine sebep oldu. Yavuz Sultan Selim bu hususta geniş bir propagandaya girişerek sünnileri Osmanlılar tarafına davet etti Şam ve Halep Naibleri yanın- da Antep Naibi de bu davete olumlu cevap verdi. Nitekim Osmanlı ordusu Memlük topraklarına doğru ilerleyerek Behisni üzerinden gelip Antep yakınlarındaki Merbüzan suyu kenarında ordugah kurduğu sırada Memlükler in Antep Naibi Yunus Bey Osmanlı hizmetine girdi. Yavuz Sultan Selim 20 Ağustos 1516 da Antep’e gelerek üç gün konakladı. Bu suretle Antep Şehri Osmanlı Devletine katılmış oldu.

    Osmanlı idaresi sırasında Gaziantep’te önemli bir olay meydana gelmemiştir. Yalnız diğer Anadolu şehirleri gibi burası da XVII. yüzyıldan itibaren zaman zaman Celali saldırılarına uğramıştır. Yöredeki bazı nüfuzlu şahsiyetler ve mütegallibenin et- kisi altına girdi. Şehir Haziran 1839 da kısa bir süre için Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa kuvvetleri tarafından işgal edildi.

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ

    I. Dünya Savaşından sonra ilk olarak 17 Aralık 1918 de İngilizler şehre girdiler. Yaklaşık Bir yıl süren işgalin ardından Fransızlar ile yaptıkları anlaşma gereği burayı Fransızlara terk ettiler.(5 Kasım 1919)Gerek Fransızların gerekse onlarla hareket eden Ermenilerin baskı ve zulümleri halkın direnişine yol açtı. Antep-Kilis hattında Şahinbey liderliğinde işgale karşı büyük bir savunma başladı. Şahin Bey in şehit edilmesinden sonra bu defa Antep çatışmalara sahne oldu. Antep halkı 1 Nisan 1920 den 7 Şubat 1921 e kadar Fransız kuvvetlerine karşı büyük bir direniş gösterdi. Daha sonra direniş kırıldı,ve Türk Askerleri geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece Fransızlar 9 Şubat 1921 de şehre hakim oldular. Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi gücüyle işgale 10 ay dayanan ve düşmana geçit vermeyen Antep’e 6 Şubat 1921 de Gazilik unvanı verdi. Böylece şehir Gaziantep adıyla anılmaya başladı. Fransızlar Ankara Antlaşmasının ardından 25 Aralık 1921 de şehri boşalttılar ve Gaziantep iki yıl süren işgalden kurtulmuş oldu

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı