Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 28.05.2025 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 28.05.2025 e gazete

HABER METNİ;

ŞAHİNBEY BELEDİYESİ’NDEN REKOR ÜZERİNE REKOR

İKİ GÜNDE 13.625 ÜNİTE KAN BAĞIŞI

Şahinbey Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Kan Verelim, Spor Yapalım, Sağlıklı Kalalım’ kan bağışı kampanyasına göre yoğun ilgi gösterirken iki günde 13.625 ünite kan bağışı gerçekleşti.

Şahinbey Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen kan bağışı kampanyası ‘Kan Verelim, Spor Yapalım, Sağlıklı Kalalım’ sloganıyla yapıldı. Şahinbey Belediyesi tarafından düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda gerçekleşen kan bağışı kampanyasına yoğun ilgi gösterildi.

13.625 ÜNİTE KAN TOPLANDI

Kan bağışında bulunana eden Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu “Kan üretimi olmayan sadece insanlardan alınan sürekli bir ihtiyaç. Hastalarımız için mutlaka kanımız gerekiyor. Biz de Şahinbey Belediyesi olarak teşekkürlerimizi kan bağışına destek veriyoruz. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda 21-22 Mayıs tarihlerinde vatandaşlarımızda birlikte kan bağışı kampanyalarında 52.255 kan toplamıştık. Bu iki gün içinde kan bağışı 13.625 Birliklerimizi bulduk

*

*

İSO 500 LİSTESİNDE GAZİANTEP’TEN 29 FİRMA YER ALDI

-İSO 500-2024 ARAŞTIRMASINDA GAZİANTEP İLLER BAZINDA 5. SIRADA YER ALDI

-GSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ADNAN ÜNVERDİ:

2024 yılında sanayicilerimiz iç ve dış piyasada bir türbülansla karşı karşıya kalmasına rağmen

-“2024’ÜN TÜM ZORLUKLARINA RAĞMEN YERİMİZİ KORUDUK”

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan, ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024 Araştırması’na göre Gaziantep’ten 29 firmanın listeye girme başarısı gösterdiğini kaydetti.

Gaziantep’in İSO 500-2023 yılı araştırmasında 29 olan firma sayısının 2024’te de aynı firma sayısı ile yerini koruduğunu ve Gaziantep’in iller bazında 5’inci sırada yer aldığını kaydetti.

2024 yılının hem ülkemiz ekonomisinde hem küresel ticarette zorluklarla geçen bir yıl olduğunu dile getiren Ünverdi, “Ekonomi politikalarında sıkılaştırma ile enflasyonla mücadele konusunda olumlu sonuçlar alınması umut verici olmuştur. Ancak daralan piyasa koşullarında artan girdi maliyetleri, nakit akışının yavaşlaması ve banka kredi faizlerinin yüksek seyretmesi reel kesimi zora sokmuştur. Maliyet artışlarıyla birlikte faaliyet ve satışlarımızda kârlılıkta da önemli düşüşler yaşanmıştır. Hali hazırda finansman konusunda güçlüklerimiz devam etmektedir. Geçtiğimiz yıl küresel ticarette özellikle en büyük pazarımız olan Avrupa ekonomisindeki yavaşlama, küresel savaş riski ve bölgesel sorunlar dış ticarette de sanayicinin elini zayıflatmıştır. 2024 yılında sanayicilerimiz iç ve dış piyasada bir türbülansla karşı karşıya kalmasına rağmen olağanüstü bir çabayla üretim, ihracat ve istihdamını sürdürmüştür” diye konuştu.

 “Bu süreçte Gaziantep Sanayi Odamız tarafından sanayimizi yeniliklere hazırlayacak çalışmalar devam etmiştir” diyen Ünverdi, şunları aktardı: “Yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve sosyal dönüşüm mottosuyla firmalarımızın dönüşüm süreçleri desteklenmiştir. GSO Mesleki Eğitim Merkezi’nde firmalarımızın uluslararası standartlarda karbon ayak izi hesaplamaları yapılarak belgelendirilmektedir. Model Fabrikamız en büyük gereklilik olan dijitalleşme konusunda firmalarımızın dönüşümüne öncülük etmektedir. Savunma sanayisindeki hedeflerimiz doğrultusunda sanayimizin teknolojiye geçişini de sağladıkça inanıyorum ki katma değerli üretim ve ihracat birim değerindeki artış hedefimizi de gerçekleştirmiş olacağız. Bunları başardığımızda, öz sermayesi, girişimciliği ile bugün ülkemizin sanayi ve ihracat üssü olan şehrimiz yenilikçilikte de örnek ve rol model olacak, İSO 500’de çok daha fazla firma ile temsil edilecektir.”

Ünverdi, sözlerine şu cümlelerle tamamladı: “Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alan, şehrimize büyük bir gurur yaşatan tüm firmalarımızı tebrik ediyor, sanayimizin gelişmesini teşvik eden bu özel çalışma için İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Erdal Bahçıvan’a, ekibine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

*

*

OSB Başkanı Şimşek’ten kutlama!

“ANADOLU’NUN ÜRETİM ÜSSÜYÜZ”

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu listesine giren Gaziantepli 29 firmayı kutladı.

 Gaziantep’ten 29 firmanın İSO 500 listesinde yer almasının, kentin sanayi ve üretim gücünü bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten OSB Başkanı Cengiz Şimşek, “Açıklanan listeyle birlikte Gaziantep, Anadolu’nun üretim üssü olduğunu bir kez daha ispatladı” dedi.

EKONOMİNİN SÜPER LİGİ

Ekonominin süper ligi olarak değerlendirilen listede yer alan Gaziantepli firmaları kutlayan Başkan Şimşek, bu başarının tesadüf olmadığını belirterek, “Gaziantep sanayisi, yatırım, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle Türkiye ekonomisine yön veren bir konuma geldi” dedi.

Başkan Şimşek, Gaziantepli sanayicilerin güçlü vizyonu, girişimcilik ruhu ve uluslararası rekabete açık yapısıyla başarıyı sürdürülebilir kıldığını belirterek, “Organize Sanayi Bölgemiz, sunduğu altyapı ve yatırım ortamı ile sanayicilerimizin her zaman yanında. Gaziantep’in üretim kapasitesini artırmak, ihracatta daha büyük hedeflere ulaşmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

BU BAŞARI HEPİMİZİNDİR

İSO 500 listesinde yer alan firmaları tebrik eden Şimşek, bu başarıların aynı zamanda kentin istihdamına, ihracatına ve ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağladığını vurguladı. “Yatırıma ve üretime değer veren, dünya pazarlarında Gaziantep markasını gururla temsil eden tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarımızı kutluyorum. Bu başarı hepimizindir” şeklinde konuştu.

*

*

GAZİANTEP’TE “YAŞAM BECERİLERİ ŞENLİĞİ” RENKLİ GÖRÜNTÜLERE SAHNE OLDU

Millî Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında 2024-2025 eğitim öğretim yılında başlattığı “Yaşam Becerileri Projesi”, Gaziantep’te yıl sonu etkinliğiyle taçlandırıldı. 1 Kasım 2024 tarihinde başlayan ve 30 Mayıs 2025 tarihinde sona erecek olan proje kapsamında düzenlenen “Yaşam Becerileri Şenliği”, Karataş Borsa İstanbul İlkokulu ev sahipliğinde Gaziantep İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Tumay, Şehitkâmil İlçe Millî Eğitim Müdürü Mehmet Ali Tiryakioğlu, Şahinbey İlçe Millî Eğitim Müdürü Eyüp Güneş’in katılımıyla gerçekleştirildi. İl ve İlçe yöneticilerimiz, öğrencilerin hazırladığı çalışmaları yerinde inceledi, öğretmenlerden bilgi aldı ve öğrencilerle birebir ilgilendi.

Şenlikte Gaziantep’ten 24 okul, projeye dair yıl boyunca yaptığı çalışmaları sergileme fırsatı buldu. Etkinlikte; öğrencilerin çok yönlü gelişimini desteklemeye yönelik atölye çalışmaları, sunumlar ve beceri temelli uygulamalar büyük ilgi gördü.

Gaziantep genelinde yürütülen proje, 577 ilkokul ve 327 ortaokulda kurulan komisyonlar koordinesinde uygulandı. Proje; öğrencilerin yalnızca akademik değil sosyal, kültürel ve duygusal gelişimlerini de desteklemeyi amaçladı. “Yaşam Becerileri” yaklaşımıyla öğrencilerin; Aile Hayatı, Kişisel Bakım ve Hijyen, İletişim ve Sosyal Beceriler, Sürdürülebilir Yaşam ve Çevre Bilinci ile Yaratıcılık ve Girişimcilik gibi alanlarda donanımlı bireyler olarak yetişmeleri hedeflendi.

Etkinlik, öğrenci ürünlerinin sergilenmesinin yanı sıra katılımcıların etkileşim içinde bulunduğu atölye faaliyetleriyle zenginleşti. Hem öğrenciler hem de veliler için ilham verici ve öğretici bir gün olarak kayıtlara geçti.

*

*

AYINTAB’A DAİR

KÜÇÜK ARİF BEY

Küçük Arif’in boyu bir metreyi buluyor muydu acaba? Ben seksen santim diye duymuştum. Onca çok karşılaşmamıza karşın bir tahminde bulunmamıştım.

Kilosu ise olsa olsa 30-40 kilo kadardı. Zarif bir delikanlıydı Küçük Arif.

Böylesine birbirine zıt bir kızla bir delikanlıyı neden birbirine yakıştırmıştı acaba Hanife kadın? Sanırım ikisinin de kimsesi yoktu. Ve ikisinin de bir yuvaya ihtiyacı vardı. O yüzden olsa gerek.

İşi başardı sonunda teyzemiz. Evlendi Küçük Arif’le Fadile abla. Bu evlilikten nur topu gibi bir erkek çocukları dünyaya geldiğini öğrendim. Adını öğrenemediğim 180 boyundaki bu delikanlının, ergenlik yaşına ulaştığında annesi gibi doksan, yüz kiloya vardığını duymuştum.

Küçük Arif’le Fadile Ablanın evlilikleri de hemen hemen her ailede olduğu gibi kavgalarla süslenmiştir. Ablamızın en kızdığı şey, Arif’in içki içmesiydi. Arkadaşları da inadına onu sarhoş etmek için her çareye baş vururdu.

Küçük Arif’in en has arkadaşı Heryeri Maamed’dir. Bu iki metre boyundaki iki yüz kiloluk dev adamla 80 cm boyundaki 40 kiloluk Arif’i nedense herkes birbirine pek yakıştırırdı. Aslına bakarsanız epey geniş bir çevresi vardı Arif Bey’in.

Heryeri Maamed’le sınırlı değildi yani arkadaşları. Şekerci Hayri Altunöz, Özel İdareden Kertik Abdullah (Göğüş) , Turizm Bakanlığı da yapan Ali İhsan Göğüş’ün amcası Gündoğdu Göğüş bunlardan sadece bir kaçıydı. Sık sık Suburcu Caddesindeki “Kaplı Kahve” adlı içkili lokantada buluşurlardı.

Küçük Arif’in en has arkadaşı kuşkusuz Heryeri Mamed’ti. Heryeri Maamed’in en büyük zevki Küçük Arif’i sarhoş edip evine bırakmak, ertesi günü de başına gelenleri dinleyerek kahkahalar atmaktı.

Bu dinletiler genellikle şöyle olurdu.

“Bizim avrat eve yine sarhoş geldiğimi görünce beni alıp her zamanki yuvama koymuş. Ben orada bir müddet sızıp kalmışım…”

Arifin yuvam dediği yer yatak odasındaki yüklüktür. Kocası Küçük Arif’i, yüksekliği neredeyse tavana ulaşan döşeklerin yorganların üstüne koyması işten değildir Fadile ablanın.

Anlatısını sürdürür Arif bey.

“Ayıldığımda kendimi yüklükte bulunca sinirlendim. “İndir beni buradan Fadile! ” diye bağırdım. Bizim avradın uykusu biraz ağırcadır. Kafir duymuyor mu duymak mı istemiyor bilmem ama hiç oralı olduğu yok. Baktım sertimden almıyor bu sefer yalvarmaya başlıyorum.

“Kız Fadile, etme, eyleme… İndir beni buradan karıcığım. Vallahi bir daha içmeyeceğim, billahi bir daha içmeyeceğim…”

Ne kadar yalvarırsa yalvarsın, Bağışlanmayacak, o geceyi yüklüğün üzerinde geçirecektir adamımız.

Küçük Arif bunları anlattıkça güler güler gider Heryeri Mamed. Bütün bunlar daha bir gün önce yaşanmamış gibi o akşam yine içmeye götürür sevgili arkadaşını. Doğal olarak unutmuştur Küçük Arif karısına dün gece verdiği sözü de.

Küçük Arifin bütün yaşamı elbette ki Heryeri Maamed’le geçmezdi. O, ortaokul mezunu olmasına karşın Tapu Dairesinde İkinci Müdürdü. İşinde öylesine ağırbaşlı, öylesine ciddiydi ki, maiyetinde çalışan memurlar olsun, iş için gelen yurttaşlar olsun karşısında hep “hazırol”da dururdu.

Sadece iş hayatında değil, dışarıda da öyleydi Küçük Arif. Kaşları çatık, yüzü hep asık; son derece ciddiydi yani. Sık sık kağıt oynamaya gittiği Şehir Kulübünde de, hiç bir hafta kaçırmadığı, Her Yeri Mamed’le birlikte seyrettiği futbol karşılaşmalarında da hep ağırbaşlı, hep vakurdu.

“Niçin böylesin be Arif? ” diye soran iş arkadaşlarına.

“Benim asıl yapım bu değil,” diye konuşurdu “Eğer böyle olmasam, boynuma ip takar oynatırlar beni. Sonra eklerdi:

“Benim gibi kısa boylu kaç adam hayatta adam yerine konmuştur. Beni seviyorlar. Bana saygı gösteriyorlar… Niçin?

“Namuslu kalmayı başarabildiğim için.Çocuklarıma miras olarak bu ciddiyetim, onurum, lekesiz adım kalacak…”

Keşke boyu uzun, mevkisi büyük, ensesi kalın pek çok yarma da böyle olabilseydi…

Küçük Arif benim ilk gençlik yıllarımda Kayacık’ta otururdu ama sanırım sonradan babadan kalan küçük bir arsa üzerine dişinden tırnağından artırarak yaptırdığı iki göz evde yaşamaya başlamıştı.

O zamanlar adı Erkek Sanat Enstitüsü olan okulun doğusunda, Oto Tamircileri Mağarasının girişindeki sokaktaydı evi. Belediye bu güzel insana hakkettiği jesti yapmış, oturduğu sokağa kendisinin adını vermişti.

Her zaman asık suratlı, çatık kaşlı biri değildi Küçük Arif. Aslında hoşsohbet bir insandı. Özellikle de içki meclislerinde. Gülünesi pek çok olayları başından geçmiş gibi anlatarak bulunduğu ortamı neşeye boğardı.

Bunlardan aklıma gelen biri şöyle:

Arif İstanbul’a gitmiştir. Bir karakış gece yarısı sonrasında meyhaneden çıkmış, oteline gidecektir. Ama ortalarda bir tek taksi bile yok. Dahası, meyhaneci sarhoştur, diye sövüşlemiştir onu. Bulabilse bile taksiye verecek parası yoktur.

Arif soğuktan neredeyse donacak. Hemen ötede gördüğü bir telefon kulübesine girer, oradan şimdi 155 olan, zamanın “055 imdat polis”ini çağırır.

“Burada bir adam ölmek üzere” der.. Yeri tarif eder. Biraz sonra polis gelir.

“Hani ölmek üzere olan adam diye sorarlar.

“O adam benim…” der Küçük Arif. Eğer beni hemen otelime götürmezseniz, biraz sonra soğuktan donup ölebilirim.”

Espriye gülen polisler onu oteline götürürler.

Hayatı bu tür esprilerle doludur, boyu küçük ama yüreği büyük olan Arif’imizin. Keşke şu anda yaşıyor olsaydı!

Fevzi Günenç